Biyografi Ara!

Binlerce biyografi keşfedilmeyi bekliyor

Abdullah Demirci

akademisyen, eğitimci, yazar

Sayfayı paylaş
İlgili Kategoriler
Abdullah Demirci
Abdullah Demirci    (1963)
akademisyen, eğitimci, yazar
Dr.Abdullah Demirci

Doğum Tarihi: Gerede 1963
Unvanı: Dr.
Uzmanlık Alanı: Türk Halkbilimi
Yabancı Dil: İngilizce

1963 yılında Gerede Birinci Avşar köyünde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Ankara'da tamamladı. Hacettepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Ankara'da Meteoroloji Meslek Lisesi ve Kalaba Kız Meslek Lisesinde öğretmenlik ve idarecilik yaptı.

1998 yılında "Gerede Birinci Avşar Köyü Monografisi" adlı yüksek lisans teziyle Hacettepe Üniversitesi Türk Halkbilimi Bölümünden mezun oldu. Aynı bölümde 2005 yılnda hazırladığı "Türk Kültüründe Yedi Uyurlar Kültü ve Edebi Dönüşümleri" adlı teziyle doktor oldu.

1996'dan itibaren GERKAV bünyesinde çıkan Gerede Bülteni'nin yayın kurulunda yer aldı. 1996 yılından beri çıkan Gerede Bülteninde 30 yazısı ve 5 tane röportajı yayınlandı. Ayrıca Gerede ve Bolu hakkında değişik dergilerde yazdığı yazılar ve sempozyumlarda sunduğu tebliğler vardır. 2019 yılında Milli Eğitim Bakanlığından emekli oldu. 

Eğitim:

Lisans: Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi,Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. (1987)
Y.Lisans: Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,Türk Halkbilimi Programı. (1998)
Doktora: Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Enstitüsü. (2006)

Mesleki tecrübe:

Bosna-Hersek Tuzla Üniversitesi Türkoloji Bölümü Misafir Öğretim Üyesi.(2007-2008)
Ankara Anadolu Meteoroloji Meslek Lisesi ,Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni (1989-2009)
Ankara Anadolu Meteoroloji Meslek Lisesi Md.Yrd.(2004-2007)
Kalaba Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (2009-2019)

Tezler:

Yüksek Lisans: Gerede-Birinci Avşar Köyü Monografisi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 1998.
Doktora: Türk Kültüründe Yedi Uyurlar Kültü ve Edebi Dönüşümleri, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2006

Başta Gerede Bülteni ve Kültür Çağlayanı olmak üzere bir çok dergide yazı ve araştırmaları yayınlanmıştır.

***************************

ANI

MEŞHURLARI İLK GÖRÜŞÜM
Dr.AbdullahDemirci

Meşhurları İlk Görüşüm adında bir kitabı olan gazeteci-ressam Gürbüz Azak, bu eserinde daha çok eski İstanbul'un basın merkezi Babıaliden tanınmış kişileri ilk görüşünü anlatmıştır. 1998 yılında yayınlanan kitabında Azak, detaya girmeden bulunduğu ortam itibariyle daha çok gazeteci, yazar olan şahısları portre olarak yazmıştır. Kısa, adeta çalakalem yazılmış - deneme diyebileceğim-bu yazılar, insanı yormadan kolayca okunmakta ve okuyana keyf vermektedir. Bu yazılardan ve de kitaptan ilham alarak ben de bu tür bir deneme yapmaya karar verdim, hasbelkader gıyaben bildiğim ama ilk defa gördüğüm kişileri yazıya döktüm.

1-YILMAZ ÖZTUNA
Yıl sanıyorım 87 veya 88. Turgut Özal başbakan. Ükeyi yöneten ANAP Hükümeti, Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne dahil etmek istiyor. Bunun için de Avrupa'da etkili olacağını düşündüğü bir şey yapıyor, Başbakan Özal'ın adıyla Türkçesi "Türkiye Avrupa'da" olan bir kitap Fransızca olarak yayınlanıyor ve Avrupa'daki kütüphanelere, elçiliklere, yabancı basına falan dağıtılıyor. Bu kitap yayınlandıktan sonra Türk kamuoyu ve basında çokça tartışıldı ve haberleştirildi. Gerçi kitap Türkçeye çevrilmedi ama tercüme edilen bazı sözler, gazete yazarları tarafından eleştirildi. Kitabın tepki toplamasının sebebi, Özal'ın Anadolu'ya gelen Türklerin aslında buradaki topluluklarla karışarak Türklüklerini sorgulayan sözleriydi. Özal 'ın PR çalışması olan bu kitapla amacı Avrupa kamuoyuna şirin gözükmek, sempati toplamaktı. İşin garibi kitabı Turgut Özal yazmamıştı. Kitabın Dışişlerinden bir diplomat tarafından yazıldığı ve Özal' ın adıyla yayınlandığı bilgisi kulaktan kulağa konuşuluyordu. Ben bugüne kadar da bu kitabın kimin tarafından yazıldığı hakkında bir şey duymadım.

Türkiye Avrupa'da kitabı hakkında bu kadar tartışma ve tepki olunca, o yıllarda Bayrak gazetesinin Ankara temsilcisi olan Bayram Girayhan, beyanatını almak için eski milletvekili ve tarihçi-yazar Yılmaz Öztuna'ya röportaj yapmak üzere beni göndermek istedi . Herhalde önceden tanıyordu ki telefonda Öztuna'yla konuştu, adresini aldı, bize verdi.

Ben ve fotoğrafçı bir arkadaş verilen adrese gittik. Çankaya'da, sanıyorum Cinnah caddesi civarında bir apartman dairesiydi. Bizi kapıda karşıladı, bir bayan yardımcısı vardı,o kahve getirip ikram etti.Söyleşiden önce biraz sohbet ettik.Aklımda kalan sözlerinden biri, muhafazakar biri olması hakkında konuşurken telefon numarasının bile çok uzun senelerden biri değişmediğini vurgulaması oldu. Biz, kitapla ilgili görüşünü aldık, teşekkür ederek oradan ayrıldık. Merhum Öztuna'nın kitap hakkındaki fikri tabii ki olumsuzdu ve epey verip, veriştirmişti.Zaten Bayram abi de bunu bildiği için göndermişti sanırım. Röportaj , ertesi hafta Bayrak'ta yayınlandı. Bayrak, o zamanlar gazete bayilerinde satılmadığı için gazetenin kendisine elden ulaştırıldığını hatırlıyorum.

2-BEŞİR AYVAZOĞLU
90'lı yıllarda bir kış akşamı olduğunu hatırlıyorum. . Kızılay'da kitapçıları dolaşırken TÜRK İŞ pasajına girdim. O dönemde TÜRK İŞ sendikası genel merkezinin altı bazı kitapçılara kiraya verilmişti,daha sonra bu dükkanlar tahliye edildi ve sendikanın otoparkına dönüştürüldü. Bu kitapçılardan biri de Dergah kitabevi idi. İçeri girdim, Dergah'ın sahibi veya yöneticisi, şimdi Yazarlar Birliği yönetiminde olan Fatih Gökdağ bey biriyle sohbet ediyordu. Simasından ve konuşmasından sohbet ettiği kişinin gazeteci-yazar Beşir Ayvazoğlu olduğunu anladım. Fatih bey, ona o dönemde yazdığı Türkiye gazetesi hakkında sorular soruyordu. Ben konuşmaya falan girmedim zaten bir tanışıklığım da yoktu. , yeni çıkan kitapları gözden geçirdim, sonra geç de olduğu için çıktım.

Beşir Ayvazoğlu'nu en son geçen sene bir kitap fuarının açılışında gördüm. 2023 yılında ATO Congresium salonunda düzenlenen Ankara kitap fuarının açılışında onur konuğu olarak bir konuşma yaptı. Neler söylediğini şimdi tam olarak hatırlamıyorum. Konuşmalar ve açılış töreni bittikten sonra Ayvazoğlu, yüzden fazla yayınevleri standının arasından geçerek, en arkada bulunan ve eski kitap, gazete, dergi vs. satan Sahaflar sokağına doğru yöneldi, sahaf stantlarını dolaşmaya başladı. Sahaflığın merkezi İstanbul bilinir ama İstanbul'da yaşayan bir yazarın Ankara'da bile sahaflardan vazgeçemediğini görmüş oldum.

3-BAHATTİN KARAKOÇ
Sanıyorum 1989 yılı yazı idi.Kavaklıdere'de bulunan Türk Dil Kurumu'nda uluslararası bir bilimsel sempozyum veya toplantı dolayısıyla kuruma gitmiştim. Amacım toplantıya katılan bazı uzman kişilerle röportaj yapmaktı.
Kurumun kapısından girdiğimde toplantı devam ediyordu, Boş sayılabilecek girişteki oturma koltuklarında bir kaç kişi vardı.Selam verdikten sonra iki kişiyle tanıştık. Biri ak saçlarıyla Maraşlı, tanınmış Şair Bahattin Karakoç'tu. Sanıyorum toplantıya iştirak eden katılımcılarından biriyle görüşmek için bekliyordu. Karakoç o yıllarda K. Maraş' ta Dolunay dergisini çıkarıyor ve haftalık Bayrak gazetesine yazılar yazıyordu. Yani ismen tanıyordum.Yüksek olmayan sesiyle bir süre sohbet ettiğimizi hatırlıyorum. Merhum şair, mütevazı ve samimi tavrıyla zihnimde canlanıyor.

4-MEHMET ERÖZ
Genç yaşta hayatını kaybeden Mehmet Eröz, İstanbul Üniversitesi Tarih bölümü hocalarındandı. 1984 senesi yazında Milli Kütüphane konferans salonunda Kültür Bakanlığı, Milli Folklor Araştırma Dairesinin düzenlediği 1.Yer Adları Sempozyumu yapılıyordu.Konışmacılardan biri de merhum Doç. Dr. Mehmet Eröz'dü. Doktora tezi Yörük Türklerinin kültürü üzerineydi.Türk Dünyası Araştırma Vakfının bastığı bu kitabı almıştım. Konuşmasını bitirdikten sonra toplantıya ara verildiğinde kendini tebrik ettim, kısa bir sohbetimiz oldu. Onun yazdığı ve Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü tarafından yayınlanan "Hristiyanlaşan Türkler " kitabını okumuştum. Kitabı çok ilginç ve şaşırtıcı bulmuş, merakla okumuştum. Kitap, o dönemde pek de bilinmeyen, mübadeleyle Yunanistan'a gönderilen Türkçe konuşan, Rum diye bilinen ama Anadolu Türklerini anlatıyordu. Bugün az çok yayın yapılan ve Karamanlı Türkleri olarak isimlendirilen bu Türkler, ortodoks Hristiyandı ama Rumlukla bir alakası yoktu, yalnız Türkçe konuşur, yazılarında da Kril alfabesi kullanırlardı.

Merhum Mehmet Eröz'e bu kitabın niye bir yankı uyandırmadığını sordum. O da biraz üzgün olarak, kitabın denize atılan bir taş misali ağır ağır deniz dibine battığını ifade etti. Bunu söyletken üzgün olduğu belli oluyordu.

5-TARIK BUĞRA
Ölümünden bir kaç yıl önceydi sanırım. O zamanlar Bakanlıklarda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin binası konferans salonunda Tarık Buğra'nın konferansı vardı. Salonun arka sıralarında yer bulabilmiştim. Konuşmasından bugün aklında ne kaldı diye sorarsanız, beni o zaman çarpan ve maalesef bugün de doğruluğu devam eden şu sözleri unutmuyorum:
"Bugün insanları diri diri toprağa gömüyorlar.Solda yazan kabiliyetli bir yazarı sağ görmüyor, sağda yazan kabiliyetli bir yazarı sol görmüyor, görmezden geliyor ve yaşarken diri diri toprağa gömüyorlar" demişti. Bu sözleri bir bakıma feryadıydı, belki de kendinin değerinin bilinmediğinin ifadesiydi. Kendisine rahmet diliyorum.

6-HALDUN TANER
Gazeteci-yazar Haldun Taner 1980 li yıllarda Milliyet gazetesindeki köşesinde yazıyordu. Daha çok kültür-sanat konularını ele alıyordu. Kendisi sanat tarihi okumakla beraber aynı zamanda tanınmış bir hikaye yazarıydı. Çok sayıda kitabını Bilgi yayınevi külliyat halinde neşretmiştir.Böyle tanınmış yazarları Ankaralılar ancak kitap fuarlarında tanıyor, kitaplarını imzalatabiliyorlardı.O yıllarda fuar için geniş yer olmadığı için kitap fuarları Bakanlıklar'da Ankara Ticaret Odasında salonunda düzenleniyordu. O senenin kitap fuarına katılan yazarlardan biri de Haldun Taner'di.

İstanbul'dan gelen yazarın imza gününde ne yazık ki hemen hiç ziyaretçisi yoktu ve bu durumdan pek memnun olduğu söylenemezdi. Belki de o yüzden Haldun Taner'in yeni çıkan bir kitabını, "Ölürse Tenler Ölür Canlar Ölesi Değil" aldım ve adıma imzalattım.Şimdiki aklım olsaydı kendisiyle sohbet ederdim. Gençlik veya çekingenlik işte. Yazar bu kitabında tanıdığı edebiyatçıları portre olarak anlatıyordu yani bir tür biyografi kitabı da diyebiliriz. Ruhu şad olsun.


***************************


YAZDIKLARI ESERLERLE GEREDE KÜLTÜR VE TARİHİNE KATKIDA BULUNAN KİŞİLER - 1 -
Dr. Abdullah Demirci

1.ALİ RIZA ÜNLÜ

Müftü Ali Rıza Ünlü, 1881 yılında Gerede’de doğmuş, 13 Ekim 1944’te aynı yerde vefat etmiştir. Orta öğrenimini Gerede Rüştiye Mektebi’nde yaparak bir süre de babasının medresesinde öğrenimine devam etti. Daha sonra İstanbul’a giderek Fatih Medresesi’ne devam etmiş yüksek öğrenimini bitirip icazet almıştır. Babasının ölümü üzerine Gerede’ye dönerek aile medreselerinin müderrisliğini yapmış, 1925 yılında Gerede Müftülüğü’ne atanmıştır. Milli Mücadele yıllarında Atatürk’ün yanında olmuş, Bolu heyeti olarak onunla dört saatlik sayısı ve tarihi mülakatta bulunmuştur. Hatıra olarak Atatürk tarafından bir silah hediye edilmiştir.

Gerede Tarihi adlı eserinde Gerede ve o zaman Gerede’ye bağlı olan Dörtdivan, Mengen, Yeniçağa nahiye ve köylerini adım adım gezerek okuduklarını, duyduklarını, gördüklerini samimi bir şekilde 1935 yılında yazıya dökmüştür.El yazısıyla tutulan bu notlar, en son oğlu Nafiz Ünlü'nün elinde bulunuyordu. Bunları Gerede Belediyesine kitap olarak basılması için veren oğlu, bu çabalardan sonuç alamayınca elindeki eski yazıyla yazılmış bu notları Geredeli gazeteci Adem Çevik' e teslim etmiştir. Adem Çevik, bu müsvetteyi yeni yazıya çevirmesi için Gerede eşrafından Hacı Ömer Cevahircioğlu'na vermiştir. Yeni yazıya çevrilen Ali Rıza Ünlü'nün bu önemli eseri," Tarih Boyunca Gerede" adıyla Adem Çevik tarafından bazı ilavelerle, 365 sayfa, tek cilt olarak, 2000 yılında İstanbul' da bastırılmıştır. Bu eserde Gerede ve yöresinin sosyal, iktisadi, tarihi, edebi yönlerinden eski köy ve mahalle adlarının geçmişinden, ilmi, edebi ve idari şahsiyetlerden bahsetmiştir.

Ali Rıza Ünlü eserinin ilk sözünde “Gerede’nin Mengen, Yeniçağa ve Dörtdivan’ın bütün köylerini, mahallerini ve yaylalarını defaatle gezdim. Vakit vakit ihtiyarlarla hasbihaller yaptım. Eski vesikalar, mahalli şiirler ve türküler yazılı birçok vesikalar elde ettim. Bunlar tetkiyatıyla hayli uğraştım.” (ÜNLÜ 2000 : 19)demektedir. Zaten Hafif sarı, tek çizgili dosya kağıtlarına okunaklı güzel bir Osmanlıca ile yazılıp kısımlarına göre zarflara konulan eser, uzun yıllar basılmadan kalmıştır.

Eser, merhum Ünlü’nün oğlu Ahmet Nazif Ünlü tarafından Gazeteci Adem Çevik’e 1991 yılında teslim edilerek Latin alfabesine çevrilmesi ve yayınlanması istenmiştir. Hacı Ömer Cevahircioğlu tarafından yeni yazıya çevrilen eser, 2000 yılında Adem Çevik tarafından yayınlanmıştır.

2.OSMAN MİTRALYÖZ

1934 yılında Bolu/Seben ilçesi Kızık köyünde dünyaya geldi. İlkokulu aynı köyde tamamlamasını müteakiş Köy Ensitütüleri kapsamında Arifiye Öğretmen Okulunda orta-lise tahsilini gerçekleştirdi. İlk öğretmenliğini Çorum Osmancıkta yaptı daha sonra Kabaklar köyü ve Gerede merkezde göreve devam etti. Bu süreçte başta pek çok etkinlikte moderatörlük yaptı. Daha sonra Gerede'de birçok etkinlik gerçekleşmesi için organizatörlük yaparak çeşitli organizasyonların gerçekleştirilmesini sağladı. 1970 yılında Gerede ile ilgili derlemeleri gerçekleştirerek Gerede hakkında yazılan ilk kitabın piyasada yer almasını sağladı. 1976 yılından itibaren Ankara'da çeşitli bakanlıklarda, bakan özel kalem müdürlüğü yaptı. 1980 yılında emekli olmasını müteakip 1999 yılına kadar Kızılay Genel Merkezinde çalışmaya devam etti. 2018 yılında hayatını kaybedene kadar Ankara'da yaşamını sürdürdü.

3.ŞEFİKA MERCANLIGİL

24 Nisan 1931’de Gerede’de doğdu. Misâk-ı Millî İlkokulu’nu bitirdikten sonra, okumaya çok istekli ve başarılı olmasına rağmen o yıllarda Gerede’de henüz ortaokul bulunmadığı için eğitim-öğretimine devam edemedi. Küçük yaşta hemşehrisi öğretmen-yazar Muharrem Mercanlıgil ile evlendi. Eşinden aldığı dersler ile eğitim ve öğretimine evde devam etti. Türk Milli Kütüphanesi’nin kurucularından olan eşinin 1956-1971 yılları arasında yayınlamış olduğu Yeni Yayınlar Aylık Fikir Sanat ve Bibliyografya Dergisi’nin sahipliğini yaptı ve derginin çıkarılmasında eşiyle birlikte çalıştı. 1963 yılında Kitap Haftası’na armağan olarak “Kitapla İlgili Fıkralar” adlı derleme kitapçığı yayınlandı. 2004 yılından itibaren düzenli olarak her yıl GERKAV Gerede Bülteni’ne geçmişteki Gerede’nin sosyal ve kültürel hayatına ışık tutan anılarını yazdı. Bu anı yazıları 2014’te Gerede Belediyesi tarafından biraraya getirilerek "Çocukluğumdaki Gerede" adıyla kitap halinde yayınlandı. 2022 yılında da kitabın genişletilmiş 2. baskısı yapılmıştır.Halen Ankara'da hayatını sürdürmektedir.

4.RAMAZAN KAŞMER

1951 yılında Bolu İli Gerede İlçesi Çalaman Köyü’nün Yaman Mahallesi’nde doğdu. Babası uzun yıllar İstanbul Kadıköy İskele Camii imamı olarak görev yapan ve “ Yamanlı Hafız” diye de bilinen merhum İbrahim Kaşmer’dir.
1971 yılında İstanbul İmam-Hatip Okulunu bitirdi. 1973 yılında Maltepe Lisesi’nden diploma aldı.

1975 yılında İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünden mezun oldu. Ayrıca Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin Kamu Yönetimi Bölümü’nde eğitim alıp 1981 yılında mezun oldu. Yüksek lisansını Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Tarihi Bölümü’nde 1994 yılında tamamladı. Master tezinin konusu “19 Yüzyılda Gerede Kazası’nın Sosyal ve Ekonomik Yapısı” adlı çalışmaydı. 25 yıl kadar süren uzun ve titiz bir çalışmanın sonunda 2015 yılında Gerede Belediyesi’nin destekleriyle Hicri 1260/ Miladi 1844 yılına ait 2 Cilt 1273 sayfa “Gerede Temettuat Defterleri”ni hazırladı. 2018 yılından itibaren Gerede ile alâkalı “Gerkav Gerede Kültür, Kalkınma ve Dayanış Vakfı Bülteni’nde makaleleri yayınlanmıştır.
1976 yılından itibaren çeşitli devlet okullarında ve özel okullarda başta Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi olmak üzere birçok ders verdi. Tarih ve edebiyatla ilgili eserleri okumayı ve araştırmayı sever. Evli ve dört çocuk babasıdır.

5.YUNUS GÜLDEMİR

Öğretmen aynı zamana şair, yazar, ressam olan Yunus Güldemir, 1953 yılında Bolu, Gerede’ye bağlı Ibrıcak köyünde doğdu. Annesinin adı Fatma, babasının adı Yunus’dur. Geçimini topraktan sağlayan küçük bir çiftçi ailesinin altı çocuğunun en küçüğüydü. Çocukluk yıllarını kaz, sığır çobanlığı tarla işlerinde ailesine yardım etmek gibi işlerle geçirmiş. İlköğretimini kendi köyünde, ortaöğretimini Eskişehir Yunus Emre İlk Öğretmen okulunda tamamlamıştır. AÖF Eğitim ön lisans mezunudur. Sırası ile Çorumda, Bolu’da, Almanya’nın Nürnberg kentinde öğretmenlik yaptı. Yunus Güldemir’in ilk yazısı ” Biz Neden Ağlıyorduk? “ Yunus Emre İlk Öğretmen Okulu yayın organı “ Emre “ gazetesinde yayımlandı.

Sırasıyla Hitit, Gereden’nin Sesi, Gerede Olay, Esentepe Haber, Bolu Üçtepe, Gerede Halkın Sesi adlı mahalli gazetelerde; Türk Edebiyatı, Diyanet, Milli Fikir, Mavi Kırlangıç, Diyanet Çocuk, Somuncu Baba, İslam’ın ilk Emri Oku gibi dergilerde şiir ve hikâyeler yazdı.

Emekli öğretmen Yunus Güldemir, araştırma, inceleme, edebiyat, resim ve yazı sanatıyla uğraşmıştır; aynı zamanda Gerede Hayat Gazetesi’nde “ÇALICA” adlı köşede yazıları yayımlanmıştır. Emekli öğretmen, araştırmacı, yazar, şair ve ressam Yunus Güldemir 08.08.2017 tarihinde vefat etmiştir.

Basıma hazır çeşitli türlerdeki çalışmaları olan YAZARIN YAYINLANMIŞ ESERLERİ
Bıldır(şiir)
Jet Hasan(Hikaye)
Seni Anlıyorum Baba(Hikaye)
Gel Gidelim Bizim Köye (İnceleme-Araştırma) 2021,İstanbul. (312 sayfa olan bu eserde yazar Ibrıcak köyünü çeşitli yönleriyle araştırıp, tanıtmaktadır.

6.KAZIM ÜNLÜOL

1956 yılında Gerede’de doğdu. İlkokul ve orta öğrenimimi Gerede’de, yüks ek öğrenimini Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesinde yaptı.

1978’de Biyolog olarak mezuniyetinden s onra Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde kısa bir süre Giresun Lisesi Biyoloji öğretmenliği yapıp ayrıldı ve bir yıl Gerede Belediyesinde Zabıta Amiri olarak çalıştı. 1981’de öğretmenliğe dönerek Gerede Lisesi Biyoloji Öğretmenliği ve bir yıl müdür yardımcılığı görevlerinde bulundu. 1985- 89 yılları aras ında Hendek İmam-Hatip Lisesi’nde öğretmenliğe devam etti. 1989’dan itibaren Gerede Halk Eğitimi Merkezi Müdürü olarak çalışarak 2004 sonunda emekliye ayrıldı.

Gerede Halk Eğitimi Merkezi Müdürü iken Kaymakamlık, Belediye organizas yonlarında kurumlar arası voleybol, futbol, ilkokullar futbol turnuvalarını yaklaşık 15 yıl, masa tenisi, kayak yarışmalarını uygulayarak gerçekleştirdi. Folklorik elbis eleri Gerkav tarafından temin edilen Halk Eğitimi Merkezi yöresel Köroğlu oyunu ekibini oluş turup çeşitli gösteri ve yarışmalara katılmasını sağladı.

Derleyerek yazdığı Gerede tarihi, sosyal, kültürel, folklor, ekonomik durum araş tırmaları ve bazı Gerede fotoğrafları Gerede Belediyes inin 1997’de yayımladığı “ 2000’e Üç Kala GEREDE” tanıtım kitabında yer aldı.

Gerede kültürü ve sosyal yaşantısı ile ilgili anı, söyleşi yazıları ve Gerede’nin, muhtelif tarihi eserlerinin ve köylerinin eski ve kendi çekimi fotoğrafları 1996’dan itibaren yayımlanmaya başlayan GERKAV bültenlerinde yer aldı.

Üniversite öğrencilik yıllarında yazdığı şiir denemeleri Öğretmen Seyit Ali Aydemirli'nin çıkardığı Geredenin Sesi Gazetesinde yayımlanmış tı. Halk Eğitimi Merkezi müdürü iken Gerede tanıtımı ağırlıklı köşe yazıları Geredemiz Gazetes inde, Mercanmedya Gazetesinde yayımlandı.

Öğretmen Ercan Orak ile birlikte hazırladığı gerede.net internet sitesinde 1999 – 2019 arasında yaklaşık yirmi yıl boyunca web ortamda Gerede’nin tanıtımını gerçekleştirdi.Derleyip topladığı eski Gerede fotoğraflarından ve yeni çekimlerinden oluşan “ Geçmişten Günümüze Gerede fotoğrafları Sergisi” ile Halk Eğitimi Merkezi arşivinde “ Gerede Fotoğrafları”Albümü” oluşmasını sağladı. Bu fotoğrafların bazıları muhtelif dergi ve internet sitelerinde yer aldı.

2024’te” İpek Yolunda Bir Mola Gerede” Kitabı Gerede Belediyesi Kültür Yayınlarından çıktı. Halen Gerede Medyatakip Gazetesinde köşe yazılarına devam etmektedir

7.Dr. YASİN ŞEN
Ordu’nun Çatalpınar ilçesinde doğdu (1989). İlköğretimi Çatalpınar Merkez İlköğretim Okulu’nda (2003), lise eğitimini Fatsa Anadolu Lisesi’nde (2007) tamamladı. Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi bölümünden 2012 yılında mezun oldu ve 2013 yılında öğretmenliğe başladı. MEB’e bağlı çeşitli okullarda Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak görev yaptı. Gazi Üniversitesi’nde, Eski Türk Edebiyatı bilim dalında başladığı yüksek lisans eğitimini İbnülemin Mahmud Kemal İnal’ın Divan Neşirleri üzerine hazırladığı teziyle 2016 yılında bitirdi. Yine 2016 yılında aynı bölümde doktora öğrenimine başlayan yazar, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eski Türk Edebiyatı bilim dalında 17. Yüzyıl Divan şairlerinden Dîvâne Rüşdî Efendi’nin Dîvânı (İnceleme-Tenkitli Metin-Sözlük) üzerine hazırladığı teziyle doktorasını tamamladı (2021). Bazı bilimsel toplantılarda sunulan bildirilerinin yanı sıra bir çok bilimsel ve popüler dergilerde deneme, hikâye, söyleşi, şiir, makale, derleme türlerinde yazıları yayınlanmıştır. Ayrıca Bolu’nun ve Afyonkarahisar’ın bazı mahalli haber sitelerinde ve Kırmızılılar sitesinde düzenli köşe yazıları yayınlanmaktadır. Türk kültürünün canlandırılmasına yönelik bazı derneklerin kuruluşunda aktif olarak görev almıştır. Özellikle halk kültürü ve Osmanlı kültür ve edebiyatına yönelik çalışmalarına devam eden yazarın çalışma alanlarını Divan Edebiyatı, Halk Edebiyatı ve Osmanlı tasavvuf düşüncesi oluşturmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Gerede ve Dörtdivan kültürüne yönelik kitap hâlinde yayınlanan bazı çalışmaları şunlardır:

Dörtdivan Kültür Atlası, Tunçay Yayınları, Ankara 2021.
Dörtdivan Manileri, Meneviş Yayınları, Ankara 2021.
Geredeli Abdullah Efendi, Gerede Belediyesi Yayınları, Gerede 2022.
Geredeli Hacı Halil Efendi, Gerede Belediyesi Yayınları, Gerede 2022.
Köroğlu Diyârı Dörtdivan’dan Makaleler, Denemeler, Derlemeler, Söyleşiler, Meneviş Yayınları, Ankara 2022.
Dörtdivan Cönkleri ve Bir Cönk Üzerine, Ankara 2022.
Dörtdivanlı Hilmî -Hayatı-Sanatı-Şiirleri-, Ankara 2023.
Dörtdivan Yaylaları, Hazırlayan: Yasin Şen, Ankara 2023.
Gerede’den Kültür Derlemeleri, Haz.: Yasin Şen, Ankara 2023.
Dörtdivan’da Eren Kültürü ve Dörtdivan Erenleri, Ankara 2023;
Gerede Erenlerinden Ramazan Dede, Ankara 2024.
Gerede Bilmeceleri, Ankara 2024.
Gerede Yazıları Kültür ve Edebiyat, Ankara 2024.
Gerede’nin Söz Hazinesi Atasözleri-Deyimler-Kelimeler, Ankara 2024.
Dörtdivan’da Bir Söz Bülbülü Düldül Mevlüt -Mevlüt Ayer’in Hayatı Şahsiyeti ve Sözleri-, Ankara 2024 (İ. H. Akyoloğlu’yla birlikte).
Bolu’da Baba Hızır Makamları -Bolu’da Baba Hızır Kültürü ve Mengen ve Dörtdivan’daki Baba Hızır Makamları, Ankara 2024.
Dörtdivan’a Şiirler, Ankara 2024.
Gerede Yıldırım Beyazıt Camii ve Vakıfları, Ankara 2025

8.Dr. ABDULLAH DEMİRCİ
1963 yılında Gerede Birinci Avşar köyünde doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Ankara'da tamamlayıp Hacettepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirmiştir. Ankara'da Meteoroloji Meslek Lisesi ve Kalaba Kız Meslek Lisesinde öğretmenlik ve idarecilik yapmıştır.1998 yılında "Gerede Birinci Avşar Köyü Monografisi" adlı yüksek lisans teziyle Hacettepe Üniversitesi Türk Halkbilimi Bölümünden mezun olmuştur.Aynı bölümde 2005 yılnda hazırladığı "Türk Kültüründe Yedi Uyurlar Kültü ve Edebi Dönüşümleri " adlı teziyle doktor olmuştur. 1996 dan itibaren GERKAV bünyesinde çıkan Gerede Bülteni'nin yayın kurulunda yer almıştır. 1996 yılından beri çıkan Gerede Bülteninde 30 yazısı ve 5 tane röportajı yayınlanmıştır. Ayrıca Gerede ve Bolu hakkında değişik dergilerde yazdığı yazılar ve sempozyumlarda sunduğu tebliğler vardır. 2019 yılında Milli Eğitim Bakanlığından emekli olmuştur.