Deniz Gezmiş ( 1947)
öğrenci lideri


eylemci



1947 yılında Ankara’da doğdu.Liseyi İstanbul’da okudu. 1966’da İÜ Hukuk Fakültesi’ne girdi.Kısa sürede gençlik eylemlerinde öne çıktı.TİP’de çalıştı. 1968’de Devrimci Hukuklular Örgütü’nü kurdu. Amerikan 6.Filosu’nu protesto eylemlerine katıldı ve İstanbul Üniversitesi’nin işgaline öncülük etti.DÖB’ün kurucuları arasında yer aldı.Samsun’dan Ankara’ya Mustafa Kemal Yürüyüşü’nü tertipledi.1969’da Filistin’e gitti, gerilla eğitimi gördü.THKO örgütünü kurdu.Örgütün ilk eylemi olan İşbankası Ankara Emek Şubesi soygununa katıldı.Yine Ankara’daki Balgat Amerikan Üssü’nden dört Amerikalının kaçırılması eylemine katıldı.Sivas Gemerek’te çatışmada yakalandı.Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte 6 Mayıs 1972 tarihinde Ankara Merkez Kapalı Cezaevinde idam edildi.

HAKKINDA YAZILANLAR

1.Bizim Deniz
Turhan Feyzioğlu
Doruk Yayımcılık / Politik- Kültürel Kitaplar

Hiç bir toplum tarihsiz yaşayamaz. Tarih bilinci dünü, bugünü ve yarını kapsayan bir sürekliliktir. Gelecekle ilgili kaygılar taşıyan bireyler, kurumlar, toplumlar tarihten ve tarihi kavrama olgusu olan tarih bilincinden vazgeçemez. Çünkü tarih dünü anlayıp bugünü geliştirmek ve geleceğin nasıl olacağının belirlenmesine yarayan tek kaynaktır. Kitabın konusu olan ve 25 yaşında siyasi bir kararla idam edilen Deniz Gezmiş'in yaşam öyküsü umarım gençliğe bir nebze ışık tutar.

2.İdam Gecesi Anıları
Halit Çelenk
Tekin Kitabevi

Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan'ın "merhaba kainat" "dedikleri" sabahın, 6 Mayıs 1972 sabahının üzerinden yaklaşık yirmi yıl geçti. Toplumların tarihi bir yana, insan ömrü açısından bile kısa bir süredir bu. Tarihin soğukluğuna gömülmeye, duygusallıktan arınmaya yetmeyecek kadar kısa.

"İdam Gecesi Anıları" birinci elden bir tanıklık. Bu tanığın, dava boyunca ve son sözlerini haykırdıklarında yanlarında olan Halit Çelenk oluşu, Anılar'ı belgesel kılıyor. Yalnız siyasal değil, hukuksal yönden de hayli tartışmalı olan ve artık bulunamayacak olan "karar" metinlerinin de bu kitapta içerilmiş olması, bu belgeselliği güçlendiriyor.

3.Deniz Gezmiş'ten Yaşar Kemal'e Portreler
Oral Çalışlar
Çağdaş Yayınları
Deniz Gezmiş, Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Yılmaz Güney, Mehmet Ali Aybar, Sabahattin Ali, Fikret Otyam, Panayot Abacı, Lefter ve... Bu kitapta onların öykülerini okuyacaksınız. Bütün bu portrelerin, bir dönemin güzel bir resini vereceğine inanıyoruz. Bazılarını yakından tanıdınız, bazılarının adını ise hiç duymadınız. Onlar bizi bize anlatıyor. Bir dönemin tanıklığını da içeren bu portreleri beğeneceğinizi umuyoruz.




YORUM

Darbeciler Deniz Gezmiş'i kullandı
Hasan Cemal
Milliyet 15.05.2008

Milliyet yazarı Hasan Cemal, 2008 yılında Deniz Gezmiş'i anlattığı yazısıyla sol kesimin kahramanlarının darbeciler tarafından nasıl kullanıldığını itiraf etti.

İşte Hasan Cemal'in yazısından Deniz Gezmiş ve arkadaşları ile darbecilerin yakın ilişkileri:

Deniz Gezmiş'lere mısır patlatır gibi bomba patlattıranlar...
Alık gibi hep aynı filmi seyretmek zorunda mıyız? Geçmiş peşimizi hiç bırakmayacak mı?
Bu bir kader mi?
Geçmişle yüzleşerek, hesaplaşarak, böylece geçmişten gerekli dersleri çıkararak bu filmden ne zaman kurtulacağız? Üzerinde darbe yazan o rezil filmi tarihin raflarına artık ne zaman bırakacağız?
Bu kısır döngü kırılmayacak mı?
Bu bir çıkmaz.
Demokrasiyle ilgili bir çıkmaz. Bundan kurtulmadan Türkiye'de demokrasinin, hukukun, insan hakları ve özgürlükler düzeninin kurulamayacağını ve yalanda yaşamaya devam edeceğimizi ne zaman öğreneceğiz?

DENİZ GEZMİŞ EFSANESİ
CNN Türk'de salı akşamı Ahmet Hakan'ın Tarafsız Bölge programında '68 kuşağı ile Deniz Gezmiş efsanesini tartışırken aklıma takıldı bu sorular.
40 yıl önce, 40 yıl sonra...
Kırk yıl önce de sağda solda gençlere bomba patlatıp darbenin yolu açılmak isteniyordu. Bu kepaze oyunun içinde ben de vardım.

BOMBA ÖNCE CUMHURİYET GAZETESİNE SONRA DANIŞTAY'A
Bugün de oynanıyor bu oyun.
Bir kişi, eline verilen bombaları önce Cumhuriyet gazetesine atıyor; sonra aynı kişinin eline tabanca tutuşturulup kanlı Danıştay baskını yapılıyor.
Ve Türkiye'de tıpkı kırk yıl önceki gibi bir darbe ortamı oluşturulmak isteniyor. Ve bizden daha hâlâ bu oyuna seyirci kalmamız, kayıtsız kalmamız talep ediliyor.

EMEKLİ SUBAYIN İTİRAFLARI
Tarafsız Bölge'de kırk yıl öncesine ait bazı olayları isim vermeden anlattım. İsmini vermediğim emekli subay İrfan Solmazer'di, 1960'da 27 Mayıs darbesini yapan Milli Birlik Komitesi'nin üyesi.
Türkiye'nin 12 Mart darbesine(1971) gittiği günlerde, çalıştığım Devrim dergisinin Kızılay'daki bürosunun hemen yakınındaki Mason Derneği'nin bahçesine bize yakın devrimci gençler dinamit atmıştı. O dinamit lokumları İrfan Solmazer'in arabasının bagajında getirilmişti.

MISIR PATLATIR GİBİ BOMBA PATLATTIRIYORUM
12 Mart öncesindeki cuntacılık faaliyetlerine katılmış, o tarihlerde bizim gruba yakın duran, emekli deniz subayı Erol Bilbilik, İrfan Solmazer'i şöyle anlatır:
"Bir gün Orhan Kabibay'ın (27 Mayıs darbesinin beyin takımından emekli kurmay albay ve 12 Mart'ın içinde de yer alan CHP milletvekili, HC) evinde toplandık. Hidayet Ilgar, Talat Turan, İrfan Solmazer ve daha birçok kişi vardı. Bir ara İrfan Solmazer bana, 'Erol, sen denizcileri ihmal etmişsin' dedi. Kimi ihmal ettiğimi sorunca, Sarp Kuray'ı, Deniz Gezmiş'i ihmal etmişsin, hiç temas kurmamışsın. Ama ben onlara İstanbul'da, Ankara'da mısır patlatır gibi bomba patlattırıyorum' dedi.

DENİZ GEZMİŞ'E TARA VE YOK OL DİYORUM
Başka ne yapıyorsunuz diye sorunca, İrfan Solmazer'in yanıtı şu oldu:
'Deniz Gezmiş'i, Sarp Kuray'ı filan oturtuyorum. Amerikan Büyükelçiliği'nin ön kapısının kurşunla taranmasına demokratik olarak karar veriyoruz. Emri ben veriyorum. (Deniz Gezmiş, ABD Büyükelçiliği'ni tara ve yok ol!) diyorum. Sarp Kuray'a, (Git şurayı bombala!) emrini veriyorum.

DEVRİMCİ GENÇLER KULLANILDI
Bu işlerden Orhan Kabibay'ın mutlaka bilgisi vardı. Dolayısıyla Deniz Gezmiş'i, Sarp Kuray'ı kullandılar. İrfan Solmazer 12 Mart'a 24 saat kala Almanya'ya uçuruldu."(*)
Devrimci gençler kullanıldı.
Darbe geldi, Demirel'i düşürdü.
Tanklarıyla solu ezdi.
Demokrasinin kolu kanadı kırıldı.

Bu arada İrfan Solmazer Almanya'ya uçurulurken, Deniz Gezmiş'ler için gerçek bir hukuk cinayeti işlenerek idam sehpaları kuruldu, Sarp Kuray'lara cezaevlerinin, işkenceevlerinin kapıları ardına kadar açıldı.
Türkiye bugün yine bir darbe sürecinde yol alıyor. 2003-2004 darbe tertipleri bir duraktı; eski deyişle akim kaldı. Geçen yıl 367 ve 27 Nisan muhtırası başka duraklardı. Şimdi bir başka durakta, Anayasa Mahkemesi kararını bekliyoruz.
Ve darbe süreci kesilecek mi, yoksa AKP kapatılarak başarıya mı ulaşacak, bilemiyoruz.
Kırk yıl önce Deniz Gezmiş'lerin devrimci heyecanını kullanarak,'Onlara mısır patlatır gibi bomba patlattırarak' darbeye ortam hazırlamak isteyenler, bir süredir yine sahnedeler...

Hiç mi umurunuzda değil acılar?
Yine devleti kurtarmak adına demokrasinin kolunu kanadını kırmanın mı peşindesiniz?
Kırk yıl sonra hiç olmazsa Deniz Gezmiş'lerin anısını rahat bırakın. Celal Doğan'ın deyişiyle, bir deriden iki post çıkmaz!
Çekin ellerinizi Deniz'lerden!
Bütün bu yaşananlarla hepimiz yüzleşsek, hesaplaşsak, kendi sorumluluk paylarımızı içimize sindirebilsek ve daha önemlisi, darbelerden, darbecilerden hesap sorabilmiş olsaydık, Türkiye bugün hâlâ darbe süreci içinde yol alabilir miydi?
Yarın bir yazı daha...

* Erol Bilbilik, Cumhuriyet gazetesi, 10 Mart 1996, s.8. Bu alıntı için bak: Hasan Cemal, Kimse Kızmasın, Kendimi Yazdım, s.48, Doğan Kitap.




HABER

Deniz Gezmiş'in annesi hayatını kaybetti
21 Kasım 2014

Deniz Gezmiş'in annesi Mukaddes Gezmiş vefat etti.

Arkadaşları Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile 6 Mayıs 1972 tarihinde idam edilen 68 kuşağı öğrenci hareketi liderlerinden Deniz Gezmiş'in annesi Mukaddes Gezmiş, 94 yaşında İstanbul'da hayatını kaybetti.

Alınan bilgiye göre, Gezmiş'in cenazesi 22 Kasım Cumartesi günü Selimiye Camisi'nde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilecek.








www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)