Şolban Kara-ool
Tuva Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı


Sholban Kara-ool



18 Temmuz 1966 tarihinde Tuva Cumhuriyeti Ulug-Hem ili Çoduraa köyünde doğdu. 1983 yılında Kaa-Hem bölgesinde spor eğitmenliğine başladı. 1986-1988 yıllarında askerliğini yaptı. 1990 yılında Ural Devlet Üniversitesi Felsefe Fakültesi'nden mezun oldu. 1993 yılında yüksek lisansını tamamladı. 1989-1990 öğretim yılında aynı zamanda Vladivostokta Uzak Doğu Federal Üniversitesi'nde stajer okutman oldu. 1993-1996 yıllarında (АОЗТ «Кардо») Genel Müdürü oldu. Afganistan Savaşı'ndan etkilenen engelli ve gazilerle yaşlı ailelere bakan devlet mali kurumunda genel başkan yardımcısı oldu. Nisan 1998 yılında Tuva Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi (Hural) Başkanı seçildi. Ana dili Tuva Türkçesini akıcı şekilde konuşmanın yanı sıra çok iyi Rusça, Almanca bilmektedir.






TUVA CUMHURİYETİ

Resmi İsmi: Республика Тыва (Russian)
Тыва Республика (Tuvan)
İngilizce İsmi: Tuva Republic

Başkent: Kızıl

Bağımsızlık günü: 13 Ekim 1944

Yönetim: Sibirya Federal Bölgesi (Rusya)

Nüfus: 307.900 (2010)

Etnik Grup: %77 Tuvalı, %20,1 Rus, Diğer 2,9%

Konumu: Asya (Rusya Özerk Cumhuriyeti)

Yüzölçümü: 170.500 km2

Resmi Dil: Rusca, Tuva Türkçesi

Yaygın Dinler: Şamanizm




Rusya'da federe bir cumhuriyetidir.

Tuva Cumhuriyeti (Tuva Türkçesi: Тыва Республика, Tıva Respublika;

Rusça: Республика Тыва, Respublika Tıva),

Cumhuriyet adını, Türk halklarından biri olan Tuvalardan alır. Tıva Cumhuriyeti olarak da Türkiye Türkçesinde kullanımı vardır.

Konumu ise kuzeyinde Rusya Federasyonuna bağlı Krasnoyarsk Kray'ı, kuzeybatısında Hakas Özerk Cumhuriyeti, batısında Altay Özerk Cumhuriyeti, güneyinde Moğolistan, doğusunda Buryat Özerk Cumhuriyeti çevrelemiştir.

Genel Bilgiler:

Başkent Kızıl ve Moskova arası 4668 km'dir. Büyük şehirleri ve sanayi merkezleri, Kızıl, Ak-Dovurak (Ak-toprak), Şagonar,Çeder. Yer altı kaynakları, altın, demir, asbest, kömür ve başka hammaddeler. Büyük kaplıcaları ve çamur kaplıcaları mevcuttur. Tahıl bitkileri ve yem bitkileri vardır. İnek,merinos koyun ve keçi ile birlikte gücünden faydalanmak için at yetiştirilir.

Tuva teriminin kökü:

Tuva kelimesi Tuva'da Tıva şeklinde yazılmakta ve söylenmektedir. Orijinal şeklinin Toba olduğu düşünülmektedir. Toba, toplum anlamına gelir. Yenisey akarsuyunun eski adının Toba olduğu ve Toba akarsuyu çevresindeki Türk yerleşimcilere Toba dendiği söylentisi bulunmaktadır. Tarihi kaynaklarda Tuba adına Çin'in Su hanedanının (581-618) kayıtlarında görülmektedir. Bu kayıt kaynaklarına göre Tubalar Kırgızların doğusunda ve Baykal Gölünün güneyinde , Uygurların kuzeyinde yarı yerleşik olarak yaşamaktadırlar. Çin kayıtlarında yazılış şekli Dubo-Tubalar Sayan dağlarının geniş vadilerinde meskun idiler. Çin Tarihi konusunda uzman olan W. Eberhard Tova (Toba) Devletini kuran 119 topluluğun Türk soyundan gelenler olduğunu belirtir. Günümüzde Tuva (Tıva), Tofa(karagas), Tuba (Altay Türklerinin bir kolu) şekilleriyle karşılaştığımız adlar hep aynı kökene dayanmaktadır. Ünlü Türkbilimci N.F.Katanov da aynı soydan geldiklerini eserlerinde belirtmektedir.

Asyanın Orta Noktası:

Bazı bilim adamları tarafından yapılan hesaplamalar neticesi Asya kıtasının doğu-batı uzantısında tam orta noktasının Tuva Cumhuriyetindeki Kızıl şehri olduğu belirtilir.

Çevre yerler ve Sibirya:

Tuva Özerk Türk Cumhuriyetinin kuzeyinde, Tomsk, Abakan, Krasnoyarsk şehirleri çevresinde ve bu bölgenin batısındaki Tobol nehrinin kenarına kurulu, Tümen, Tobolsk, Tara, Barabinsk kentleri çevresinde, ayrıca yukarıda saydığım iki bölgenin arasındaki Baraba bozkırlarında Baraba Türkleri yaşarlar. Kemerova ilinde ise Şor Türkleri yaşamaktadır. Krasnoyarsk bölgesi içinde önceden çok nüfusa sahipken günümüzde çok az kalmış Tuva Türkleri de yaşarlar. Fakat Rusların baskısı sonucu Tuva Cumhuriyetine göç etmek zorunda kalmışlardır. Krasnoyarsk içindeki Tanzıbey taraflarının Tuvaların toprağı olduğu Tuva halkı tarafından hala bilinmektedir.

Tarihi gelişim:

Çin kaynaklarına göre Tuvalar Kırgızlar'ın doğusunda, "Küçük Deniz"in (Muhtemelen Baykal Gölü) güneyinde ve Uygurların kuzeyinde bulunmaktadır. Bugün de Tuvalar buralarda oturmaktadırlar ve buraya da Tannu-Tuva denilmektedir. 1207 yılında Tuva, Cengiz Han devrinde Moğol Devletinin işgaline girmiştir. Moğolların Gizli Tarihi adlı tarihi esere göre Tuba, Tubas şeklinde kuzeybatıda, Hanghaslar ile birlikte söylenmiş bir Türk halkıdır.Cengiz Han'ın oğlu Coçi, Oyrat, Buryat, Barhun, Ursut, Habhanas, Hakas ve Tuba'ları Moğollara bağlamıştır.

Ardından Oyrotların ve Çungarya'nın egemenliğine dahil edilmiştir. Daha sonra ise Çin'in Mançu idaresine girmiştir.

Tuva Cumhuriyeti, 1860 yılındaki Rus-Çin antlaşması gereğince Rus tüccar ve göçmenlerine o günkü adı ile Uranhay-Uygurların ülkesinde yerleşme müsaadesi verilmişti. Tuva'ya Rus istilası başlamıştır. Aynı zamanda Çin işgali de söz konusudur. 1883 yılındaki Tuva ayaklanmasında Çin yönetimi çok sayıda Tuva Türk'ünü öldürmüştür. Tuva Türklerine karşı tam bir soykırım yapılmıştır. Soykırımdan kaçan bazı Tuva Türkleri Altay ve Hakasya'daki başka Türk topluluklarına sığınmıştır. Vatansever Tuva halkı ise 1911 yılında Çin'deki karışıklıkların olmasından da imkanını bulup bağımsızlığını ilan etmiştir. Fakat bu bağımsızlık uzun sürmedi. 3 yıl sonra Rusya'nın denetimine dahil edildi. Yani 1914'te Ruslar tarafından işgal olunmuştur. 1912-1918 yılları arası Tuva'ya gelen Rus nüfusu % 300 artmıştır. Rusya'daki 1917 Bolşevik Devrimindeki otorite boşluğunda Tuva'da Bolşevikler (komünistler), Beyaz Ordu (Rus çarı taraftarı Ruslar), Çinliler, Moğollar ele geçirme mücadelesine girişmişlerdir. Özellikle Kızıl (Çarlığa karşı Rus komünistler) ve Beyaz (Rus çar taraftarları) Rusların çatışmasında binlerce Tuva Türk'ü öldürülmüştür. Tuva Türklerinin gıda malzemelerine ve hayvanlarına el koymuşlardır. 18 Temmuz 1918 tarihinde toplanan Bütün Tuva Kurultayı (Huralı) Tuva'nın bağımsızlığını ilan etmiş, 1921'de Cumhuriyet olarak bağımsızlığını tekrar kazanmıştır. 13-16 Ağustos 1921 tarihinde Tuvanın bütün bölgelerinin önderlerinin katılımı ile Oyun (Tandı) ilçesinin, Sug-Bajı (Subaşı) adlı köyünde milli bir toplantı gerçekleştirilmiştir. bu toplantıdaki üyelerden Buyan Badırgı ise "Bundan sonraki toplantıları Tuvalar kendi aralarında yapmalıdır. Biz kendi meselelerimizi, geleneklerimizi Ruslardan daha iyi biliyoruz" diye görüş bildirmiştir.

1925 Kasım ayında Moğolistan, Tuva'nın bağımsızlığını tanımış ve diplomatik ilişkiler başlamıştır. Tannu Tuva Halk Cumhuriyeti kurulmuştur. 1926'da adı Tuva Halk Cumhuriyeti'ne dönüşmüştür. Tannu Tuva Cumhuriyetinin siyasi hayatında Rus ve Moğol etkisi arasında kaldığı görülmektedir. Tuva'daki aydınların çoğunluğu dindaş Moğolistan ile bütünleşmek istemişlerdir. Tannu Tuva Cumhuriyetinin ilk başkanı Donduk, Moğolistana yakın olmak ve Budizmi yaygınlaştırmak politikasını yürütmüştür. Buryat ve Kalmık dini önderleri Moğolistan ile birleşme politikları desteklenmiş ve onların propagandalarını geniş ölçüde gerçekleştirmişlerdir.

1926 yılında Moğolistan ile Tuva arasında Dostluk Antlaşması imzalanmıştır. 1928 Mart ayında Tuva'da Budist Lamaların kongresi yapılmıştır. Bu devirde gazeteler Moğolca çıkmaya başlamış, Moğolistana Tuva Türklerinden öğrenciler gönderilmiş ve adlar Moğolcalaştırılmıştır. Bu dönemde Buryat Moğollarından Çenkirov ise Rus destekli olarak Tuvalar arasında marksizmi yaymak amacıyla Tuva Halk Devrim Partisini kurmuştur. Bu parti Tuva'nın Turan bölgesinde kurulmuştur. Tuva Devrim Halk Partisinde Moğolistan ile birleşimin gündemde olması ve Tuva devlet yönetiminin de anti-Rus siyaseti üzerine Rusya yönetimdekilerin etkisini azaltmak için Rus yanlısı Salçak Toka'yı destekleşmiştir. Ülke II.Dünya Savaşı devam ederken SSCB yarı bağımsız Tannu-Tuva Türk Devletini işgal ederek ülkenin 170.500 km2lik yerini kendi kaynaklarına katmıştır. 16 Ağustos 1946 yılında Tuva'nın Sovyetler Birliğine dahil olduğu açıklanmıştır. Tuva'nın zengin yeraltı ve verimli tarım-orman alanları sömürülmeye başlandı. Rusya'ya bağlı muhtar bölge haline geldi. Önceleri muhtar bölge olarak, 1965'ten itibaren de muhtar cumhuriyet olarak yerini almıştır. 1991 yılında Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra çözülüm dalgaları Tuva'da da etkisini gösterse de tam bağımsızlığa ulaşılamamıştır. Fakat özerk Cumhuriyet haline gelebilmiştir. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dağılınca Rusya (Rusya içinde Rosya) Federasyonu içinde kalmıştır. Rusya Federasyonu içinde yer alan 21 özerk cumhuriyetten biri de Tuva Cumhuriyeti'dir. Fakat 13 Mayıs 2000 yılında Rusya'nın eritme politikası gereğince Sibirya Federal Okruğu'na dahil edilmiştir. Nüfusları az olmasına rağmen Türk benliklerini iyi korumaktadırlar. Tuvalar Rusya'daki diğer Türk boylarına göre ana dilin korunmuşluğu açısından en üst sırada yer almaktadır. Doğusunda ve güneyinde Moğollar, kuzeyinde ve batısında Ruslar ile çevrelenen Tuva halkı'nın güney batısında Altay Türkleri bulunmakta olup bu vasıta ile Kazak Türklerine bağlantıları vardır.

Şehirler:

Ülkenin yüz ölçümü 170.000 km2'dir. Türkiye, yüz ölçüm olarak Tuva'dan dört kat büyüktür. Başkenti Kızıl'dır. Ülke nüfusunun yaklaşık üçte biri başkenttedir. Başkent Kızıl şehrinin eski adları Hem Beldiri, Kızıl Hoto olmuştur. Turan, Erzin, Ak-dovurak (dovurak: toprak) belli başlı şehirlerdir.

Nüfus:

Nüfusu 1989 yılında 308.557'dir. 15 küçük bölgeye (kojuun) sahiptir. Ülke, Sibirya'nın güneydoğusundadır. Güneyinde ve güneybatıda Moğolistan Halk Cumhuriyeti bulunmaktadır. Nüfusunun %70.02 Tuvalardan, %20.11'i Ruslardan, %3.7'si diğer milletlerden oluşmuştur. Tuva'da Anti-Rus potansiyel gizli etnik gerilim bulunmaktadır.

Coğrafya:

Tuva Yukarı Yenisey Irmağı havzasında yer alır. Moğolistan'a komşu olan cumhuriyetin yüzölçümü 170.500 km²'dir. Bölgenin başlıca yüzey şekilleri olan geniş Tuva ve Todja havzalarının sularını Yenisey Irmağının iki ana kolu toplar. Aralarında kuzeybatıdaki Batı (Zapadni) Sayanlar'la kuzeydoğudaki Doğu Tuva dağ sıraları bu iki havzayı kuşatır. Tuva Özerk Cumhuriyeti'nde başta başkent "Kızıl" olmak üzere beş kent ve üç kentsel yerleşme vardır. Ülkede 400'e yakın irili ufaklı göl yer alır bunların başlıcaları Azas, Tere-Höl, Çağatay, Süt-Höl, Hindiktiğ-Höl ve Noyan-Höl dür. Moğolistan ile Tuva arasındaki Tannu-Ola (Tuva Türkçesi: Таңды-Уула Tañdı-Uula dağları) güney Sibirya'da yer alan önemli bir dağ sırasıdır. Tuva Cumhuriyetinin güney tarafındadır. Bu dağ yamaçlarında hayvancılık tarih boyunca yaygın haldedir. İnek, at, koyun yetiştiriciliği hayvancılıkta daha öne çıkan çeşittir. Yöre halkının dilinde maljılık (sığır sürücülüğü) diye adlandırılır. Yüzlerce at, koyun, inek sahibi kişiler bulunur.

İklim:

İklimi kışları çok katı olup karasal bir iklime sahiptir. Ocak ayı sıcaklık ortalaması 35 C'dir. Temmuz ayı sıcaklık ortalaması 20 C'dir. Vadiler yılda 150 mm.ve 300 mm. arasında yağış alırken dağ yamaçları 400 mm. ve 600 mm. arası yağış almaktadır.

Yönetim Biçimi:

Tuvalar, Soyotlar ya da Uryanhaylar olarak da bilinir. Büyük bölümü Rusya Federasyonu'na bağlı Tuva Cumhuriyeti'nde, küçük bir bölümü ise Moğolistan'da yaşayan ve Moğolcadan etkilenmiş bir Türk dili konuşan halktır. Yenisey Irmağının kaynak sularının arasında, hem Sibirya taygasının, hem de Orta Asya bozkırlarının özelliklerini taşıyan bir bölgede yaşarlar. Geleneksel uğraşları avcılık ve çobanlıktır; kollektif tarım 1950'lerin başından bu yana önem kazanmıştır. Darı üretimi ve balıkçılık öteden beri önemini korumaktadır. Geleneksel Tuva barınakları step bölgelerine özgü yurt adı verilen keçe çadırlarla, ağaç kabuğundan yapılma, Sibirya'ya özgü huni biçiminde çadırlardan oluşur.

17. yüzyıldan sonra giderek Rus kültürünün etkisinde kalan Tuvaların geleneksel toplumsal örgütlenmeleri boy (aşiret) sistemine dayanır, geleneksel dinleri ise şamanizmdir. Günümüzde Rusya Federasyonu'nda yaklaşık 180 bin, Moğolistan Halk Cumhuriyetinde ise 24 bin kadar Tuva yaşamaktadır.

Bölgeler:

1.Bay-Tayga İli
2.Barıın-Hemçik İli
3.Çöön-Hemçik İli
4.Kaa-Hem İli
5.Kızıl İli
6.Möngün(gümüş)-Tayga İli
7.Övür İli
8.Piy-Hem İli
9.Süt-Göl İli
10.Tandı İli
11.Tere-Göl İli
12.Tes-Hem İli
13.Toju İli
14.Uluğ-Hem İli
15.Çaa-Göl İli
16.Çedi-Göl İli
17.Erzin (Ersin) İli

Eğitim:

Tuvada milli hareket bir dil ve kültür hareketi olarak başlamıştır. 1989 yılında başkent Kızıl'da bir ortaokulun Tuvaca eğitim veren bir okula dönüştürülmesi için kampanya başlatılmıştır. Kampanyayı gerçekleştirenler 25 Ekim 1989 yılında Tuva Sosyal Merkezi'ni kurmuşlardır. Merkezin önderliğine de 39 yaşındaki dilbilimci Tuva Türk'ü Kadır-ool Biçeldey geçmiş ve Biçeldey aynı yıl Tuva Halk Cephesi'ni kurmuştur. Sonra ad değiştirilerek Demokratik Orak Hareket adını almıştır. Tuva'da demokratikleşmenin önündeki en büyük engelin bürokrasi olduğu vurgulanmıştır. Eski komünist partisine ait uygun binaların kültürel ve diğer faaliyetler için kullanılması talep edilmiştir. Tuva'da 157 ortaokulda (6.600 öğrencisi), 6 teknik okulda (4.000 öğrenci), 1 üniversitede (2900 öğrencisi) bulunmaktadır. Yılda, Tuvaca çok sayıda kitap, 2 dergi, 5 gazete yayınlanır. Her 10 bin kişiye 36 doktor düşmektedir. Sağlık hizmetleri devletin tekelindedir.

Kültür ve Din:

Tuva'da Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği egemenliğinden önce 1928 yılında 4813 lama (din anlatıcı kişi) ve 28 Buda dini ibadet yeri vardı. Bunlar aşamalı olarak azaltılmış ve son olarak 1950 yılında da son "hüree"(Buda dini ibadet yeri) de yok edilmiştir. Tuvada Sovyet etkisi ile sistemli bir şekilde Şamanların halk arasındaki itibarı zedeletilmiş, aydınlar ve din adamları öldürülmüştür. Baskı ve yasaklar aşırı artmıştır. Türkiye ile yaklaşı olarak aynı sayılan Latin Alfabesi yasaklanmış ve yerine Rusların milli alfabesi olan Kiril alfabesi dikta edilmiştir. Tuva'ya komşu Hakas ve Altay ile Saha Kiril Alfabelerinden ayrı harflerin olmasına en yüksek oranda çalışılmıştır. Rus ve Ukraynalılar Tuvaya yerleştirilmiş sanayi dalında işler öncelikli olarak Slav kökenlilere verilmiştir. Tuva Türklerinin nüfus oranı % 85'ten böylece % 57'ye kadar düşmüştür. Tuva'nın Sovyetler Birliğine dahil edildiği 1944 yılında Tuva'nın nüfusunun yaklaşık % 85'i Tuva Türkleri idi. 1959 yılında ise Tuva Türklerinin nüfus oranı % 57 olmuştur. Tuvaların yüksek doğum oranının etkisiyle 1989 yılında Tuva Türk nüfusu oranı % 70'e yükselmiştir. Günümüzde bu oran % 90 kadar olmuştur. 1989 yılında Tuva yöneticilerinin çoğunluğu Ruslardan oluşmasına karşılık günümüzde neredeyse hemen hemen hepsi Tuva Türklerinden oluşmaktadır. 1990 yılının yaz ayında Hovu-Aksu şehrinde Tuva Türk gençleri ile Rus sivil güvenlik görevlileri arasında başlayan çatışmalar Tuva'nın başka yerlerine de yayılmıştır. Tuva, Sovyetler Birliği'nin "sıcak noktası" olarak kalmıştır. Rusların baskıcı politikaları daha da artmış Tuva Türklerinin faşistlikle, şovenizmle suçlamaya başlamışlardır. Fakat Rus basınının etkisi ters teperek Tuvaların arasında milli bilincin yükselmesine sebep olmuş ve Tuva'daki Rus kökenli 3000 kişi Tuva'yı terk etmiştir.

Dil:

Tuvaca Türkçenin Sibirya Grubuna aitir. Tuvaların İlk ve ulusal alfabesi Göktürk, Turan, Orhun alfabesi olarak da bilinen Eski Türk Alfabesidir. Geçen yüzyılda yazı dili Latin harfleri esasına göre düzenlenmişti, fakat 1941'den sonra diğer Türk dillerinde olduğu gibi Tuva Türkçesi için de Kiril harfleri kullanılmıştır. Geçmişte Tuva diline Soyon dili, Uranhay dili de denilmiştir. Tuva halkının en önemli destanı olan "Keser" 1963 yılında yayınlanmıştır. Mesela Cumhurbaşkanı Şolban Kara-ool'un adı Tuvacadır. Şolban, çolpan yıldızının adıdır. Kara, siyah demek olup ool sözü de oğul'dur. Tuva Cumhuriyetinin birinci resmi dili olmasına rağmen Tuvada Rusya'nın eritme politikası gereğince eğitim-öğretim dili Rusça'dır. Bunda Rusyaya ekonomik bağımlılığın büyük etkisi vardır. Tuva parlamentosunda genellikle Tuvaca konuşulmaktadır.

Din:

Tuvalar, inanış olarak Eski Türklerin dini olan Şaman inancına mensuptur. Aynı zamanda Budizm dinini yaşarlar. Çok az sayıda Tuvalı ise Rusya'nın ve başka Hıristiyanların yaptığı misyoner faaliyetler sonucu Hıristiyanlık dinine geçmiştir. Müslüman olan Tuvalı da vardır. 15 Ağusto 1921 yılı Tañnı Tıva Cumhuriyetinin 22 maddelik anayasasından 4.maddede " Tañnu-Tuva vatandaşları istedikleri dini seçme özgürlüğüne sahiptir. Din görevlileri kendi işlerini yaparlar" denilmiştir.

Yazarlar ve Ünlüler:

Munzuk, Maksim- Ünlü bir film yıldızı. Dersu Uzala filminin başrol oyuncusudur.

Chinag, Galsan-Tuvalı yazar. Kitaplarını çoğunlukla Almanca yazmıştır.

Samdan, Zoya Bayirkızı-Tuva yazarı. Eserleri Tuva dilindedir.

Monguş, Zoya Mıtpıılakızı- Tuva yazarı. Kültür araştırmacısı.Tuva Sosyal Bilimler Enstitüsünde görevlidir.

Ondar, Biçenmaa Kırgıskızı- Tuva Toponomik Sözlüğü'nün yazarıdır.

Ünlü bir film yıldızı. Dersu Uzala filminin başrol oyuncusu.

Müzik:

Tuva kendine has müzik üslubu ile bölgesinde bir önderdir. Gerek Buryat, Moğol ve gerekse Altay, Hakas şarkıcıları Tuva sanatçıları kadar etkili olamamışlardır. Tuva da boğazın derinliğinden söylenen şarkılar dünyaca tanınır. Tuva'nın Gırtlak Sanatçıları epey vardır. Kuvezin Tuva halk topluluğu Huun-Huur-Tu'nun (aslı Hün-Hürtü) kurucu üyelerinden birisidir ve Tuva halk/rock/elektro/post punk grubu Yat-Kha'nın lideridir. Benzersiz, kontra-bass biçimi Tuva kargıraa gırtlak şarkıcılığı, kendi deyimiyle "kanzat kargıraa", ile ünlüdür.

Ekonomik Yapısı:

Ren geyiği evcilleştirme Türk toplulukları tarafından başlatılmış ve daha sonra terk edilmiştir. Fakat Samoyedler (Samodi-Halklar) tarafından, kuzeye götürülmeden önce kabul edilmiştir. Altay-Sayan bölgesindeki Eski Çağ kaya oymalarındanki resimlerden Ren geyiklerinin evcilleştirmesi en azından M.S. 1. yüzyıla kadar geriye gittiği izlenimini uyandırır. Bilim adamları (Laufer, Leimbach, Mänchen-Helfen) Tuva tarzı geyik-sürübesiciliği, Avrasya'nın en eski biçimi olabiliceğini söylerler.

Yeraltı zenginlikleri yönünden önemli bir ülkedir. Tuvada kömür, demir, cıva, altın, asbest, kobalt, nikel, bakır, çinko, kurşun, taşkömürü, madeni tuz çoktur. 1970 yılında Tuvanın en büyük sanayi kuruluşu olan asbest fabrikası, Akdovurak dolayında açıldı. Tuva'nın ekonomisinde tarım sektörü ağırlıklıdır. Burada 115.000 ton hububat elde edilir. 27.000 ton patates üretilir. Tuvada besicilik yaygındır. Hayvancılık da önemli yer tutar. Tuva'da 1.229.000 küçükbaş hayvan, 201.000 büyükbaş hayvan yetiştirilmektedir. Koyun, inek, domuz gibi hayvanlarla birlikte at, deve ve Ren geyiği beslenir. Tuvanın çoğunluğunun ormanlık olması buralarda vahşi kürk hayvanlarının avlanmasına uygundur. Sanayide önemli yeri hammadde çıkarılması faaliyetleri almaktadır. Bununla beraber kereste imalatı, gıda maddeleri üretimi, hafif sanayinin bazı kolları gelişmiştir. Başkent Kızıl şehrinde ağaç, deri ve gıda sanayileri mevcuttur. 433 km'lik şose yolu mevcut olup ana yollar Kızıl-Abakan,Teeli-Kızıl, Kızıl-Erzin arası yollardır. Verimli topraklara rağmen ziraat ise çok az yapılmaktadır. Buğday, arpa üretilir. Demir yolunun Tuva topraklarından politik sebeplerle geçirilmeyişi Tuva halkının ulaşımında sıkıntı ortaya çıkarmaktadır. İpek Yolu Treni veya Türk Dünyası Demiryolu ağı oluşturma kapsamında Tuva-Altay-Kazakistan-Azerbaycan-Türkiye hattında en kısa olacak şekilde bir demiryolunun gerçekleşmesi umudu vardır. Böyle bir proje bütün bölgeyi ekonomik alanda çekici hale getirecektir. El sanatları olarak en çok dikkati çeken yumuşak mermer gibi taşlardan yontularak yapılan hayvan heykelcikleridir. Özellikle Baytayga bölgesi taraflarında yaygın bir el sanatı niteliğindedir.

Geçim Kaynakları

Tuva Türkleri'nin hayatı, diğer Türk boylarında olduğu gibi XX. asra kadar hayvancılık ve avcılık üzerineydi. XIX. asrın sonlarında yoğun olarak başlayan Rus göçü bu hayatlarında büyük ölçüde değişikliğe sebep oldu. Ruslar 1884 yılında, ülkenin kuzeyinde bulunan Turan Kasabası'nı, 1914 yılında Başkent Kızıl'ı kurdular. İlk göçerlerin daha çok deri ticareti ve ağaç işleriyle uğraştıklarını görüyoruz. Göçer Tuva Türkleri'nin yerleşik hayata yoğun olarak Stalin zamanında geçtikleri görülür. Ak keçe çadırlarında (Ögler) yaşayıp; koyun, sığır, keçi, yılkı sürüleriyle göçerlik yapan Tuvalar, Stalin'in kurdurduğu, tek odalı ağaç evlerine daha çok 1940-50'li yıllarda yerleştiler. Bu değişim konusunda birçok Tuva Türkü'nden duyduğum: "Kapısız keçe çadırlarımızda hırsızlık olmuyordu, iki kapılı; üç, dört kilitli ağaç evlerimizde, bu kilitler kırılarak hırsızlık yapılıyor." cümlesi bu yüzyıldaki değişimin bir özeti gibidir. Kurulan köylerle birlikte hayvancılık, devlet çiftlikleri olan Kolhoz ve Solhozlara kaymıştır. Bir yandan da ağaç ve maden işletmeleri geliştirilmiş, kurulan küçük köyler kasabalara dönüşmeye başlamıştır. Bu kasabalara küçük uçakların inebileceği hava meydanları inşa edilmiş, böylece kara yoluyla gidilemeyen yerlere uçakla gidilir olmuştur. Tuva topraklarında bolca bulunan; taş kömürü, kobalt, demir, asbest, altın yatakları verimsiz de olsa işletilmeye başlanmıştır. Demir yolunun bulunmaması, maden işletmeciliğinin önünde bir engel olarak bugün de durmaktadır. Sovyetler'in çöküşüyle birlikte, Tuva Türkleri büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalmıştır.

Mesela, Ak-dovurak (Aktoprak) Tuva'nın Batısında, yaklaşık 12 bin nüfusu barındıran bir kasaba idi. Kasabaların çoğunluğu Rus olan nüfusu geçimini, Tuva'nın en büyük maden işletmesi olan asbest fabrikasında çalışarak sağlıyordu. Burada üretilen asbest, daha çok Çin'e olmak üzere, dış ülkelere ihraç ediliyordu. Sovyetler çöktüğünde fabrikanın bakımı yapılamadığı gibi, üretilen mallar da, o sırada asbestin kanser yapıcı özellikler taşıdığı ortaya çıkmıştı, ihraç edilemez oldu. Ürettikleri malı satamayan işçiler maaşlarını alamamaya başladılar. 1993 kışında, merkezi sistemle ısıtılan kasabanın (su ısıtma sistemi de teknoloji eskiliğinden çalışamaz duruma gelmişti) bütün evlerinin suları dondu ve insanlar aylarca susuz kaldı. Su olmayan yerde hayat da yoktu. Nitekim burada bulunan Rus nüfusunun büyük çoğunluğu Rusya'nın iç bölgelerine göç ettiler.

Esasen diğer işletmelerin hemen hepsi de benzer akibete uğradı. Yıllarca peşinden koştukları ideoloji yok olunca insanlar ne yapacaklarını şaşırdılar. Üstelik, serbest ticaret yapmak, ne Tuvalılar'ın kendi kültürlerinde vardı, ne de komunist sistem onlara ticareti öğretmişti. Küçük ticaret merkezleri açanlar daha çok Ruslar oldu. Bu gelişmeler, komünist sistemin getirdiği en önemli unsur olna alkolizmi, inanılmaz dereceye ulaştırdı. Tuvalılar'ın yapabileceği hayvancılık da, makinelerin yetersizliği yüzünden, gerekli otların toplanamaması sebebiyle geriledi. "Bugün Tuva Cumhuriyeti bütçesinin %90'ını merkezi yönetimden karşılamaktadır.

Cumhuriyete ithal edilen mallar, ihraç edilenin 3, 3.5 katı kadardır." Bütün bunlar; Tuva'nın çok geniş topraklarının, ormanlarının, maden yataklarının, akarsularının, hayvan beslemeye elverişli otlaklarının, gereği gibi işletilmemesi veya kullanılmaması sebebiyle, Tuva nüfusunu beslemeye, şimdilik, yetmediğinin bir göstergesidir. Tuva'da hayatın zorluğundan kurtulmak yine Tuva insanının çabasıyla mümkün olacaktır. Nitekim Tuva hükûmeti; serbest teşebbüsü geliştirmek, eğitimde kaliteyi arttırmak, dış ülkelerle temasa geçmek yolundaki çabalarına devam etmektedir.

Rusya Federasyonu İçindeki Durumu:

Rusya Federasyonu içinde Rusya'nın adı Rosiya olarak belirlenmiştir. Bu tabirle bir etnik unsur yani Ruslar kastedilmediği vurgulanmak istenmiştir. Her ne kadar içerde fark edilmese de uluslararası sahada Rossiya yerine Rusya denilerek Rusların yaşadığı ülke anlamına gelmektedir. Tuva Anayasasının (21 Ekim 1993 yılındaki anayasa) ilk maddesinde Rosya (Rusya) Federasyonu içerisinde egemen demokratik bir devlet olan Tuva Cumhuriyeti, cumhuriyet boyunca yapılan halk oylamasıyla Rusya Federasyonundan çıkma hakkına sahiptir.

Bu ilk maddenin kaldırılması 2000 yılının sonrasında Rusya Federasyonu başkanı Vladimir Putin'den sonra olmuştur. Ocak 1995 yılında Tuva parlamentosu, Tuvalı askerlerin Çeçenistan'a Müslümanlarla savaşmasına karşı çıkarak bu durumu protesto etmiştir.

Uluslararası İlişkiler:

Tuva ve Türkiye arasındaki devlet düzeyinde ilk ilişkiler 1994 yılının Temmuz ayında gerçekleşmiştir. Dönemin Tuva cumhurbaşkanı Şerig-ool Oorjak Tuva devlet heyetiyle birlikte Türkiye'ye konuk olmuştur. Günümüzde kendi cumhurbaşkanı, bayrağı, kendi anayasası, parlamentosu, hükümeti, milli marşı olan Tuva Cumhuriyeti her an tam bağımsız devlet durumuna geçebilir.

Rusya Federasyonu yönetimi Tuva Cumhuriyetini ekonomik olarak serbest bırakmak istemese de Tuva Türkleri mücadelelerinden bir adım geri atmamaktadırlar. Ulaşım imkanları artırılmalı ve İstanbul ile Tuva'nın merkezi Kızıl arasına demir yolu ağı kurulmalıdır. Hızlı Tren projesi de hazırlanması gerekiyor.




HABER

Cumhurbaşkanı Şolban Kara-ool pazartesi NTV'de
ntv 12 Nisan 2013

NTV'de yayınlanan 'Zaman Yolcusu' Türkler'in kadim müziği “gırtlak şarkıları”nın izini sürüyor.
Bu bölümde Tuva Cumhurbaşkanı Şolban Kara-ool ile de yapılan görüşme de yayınlanacak.

Dünyanın en iyi korunmuş kültürlerinden birine sahip Tuva Cumhuriyeti’nde, dünyaca ünlü “gırtlak şarkıcısı” Kongar-ool Ondar ile buluşan “Zaman Yolcusu” ayrıca Tuva bozkırlarında at çobanlığı yapıyor.

Tuva Türklerinin mutfak kültürünü de araştıran “Zaman Yolcusu”, son olarak Yenisey Anıtları'nın sıradışı öykülerini ekrana taşıyor.

Bu bölümde ayrıca Tuva Özerk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Şolban Kara-ool ile yapılan bir röportaj da yer alıyor.

Ahmet Yeşiltepe’nin hazırlayıp sunduğu, görüntü yönetmenliğini Cem Sertesen’in üstlendiği “Zaman Yolcusu” gelecek bölümlerde Çin, Kırgızistan ve Özbekistan bölümleriyle devam edecek.







www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)