Aykut Edibali ( 13.4.1942)
Millet Partisi Eski Genel Başkanı


yazar, düşünür, siyaset adamı



13 Nisan 1942 tarihinde Afyon'un Sandıklı ilçesinde doğdu. Afyon Dumlupınar İlkolulu (1953 ) Afyon Ortaokulu( 1956), Afyon Lisesi (1959), İÜ Hukuk Fakultesi (1963) mezunu.

1967 de Yavuz Aslan Argun, Kemal Yaman arkadaşlarıyla birlikte MBD kurarak bu derneğin çevresinde gelişen fikir ve gençlik hareketlerinin öncülüğünü yaptı. Bu idealistler, devlete bağlılıkları güçlü Mehmet Emin Alptekin, Ömer Öztürkmen, İrfan Atagün’ün ve devrin Türkçüleri tarafından yönetilen Milliyetçiler Derneği ile Aydınlar Ocağı'nın telkinlerine muhatap oluyorlar; Ziya Uygur gibi devrin Türk-İslamcıları’ndan özel dersler alıyorlardı.

Konya'da, İstanbul'da, Adana'da vd. yerleşim birimlerinden gençler harekete katılırlar.

1970 de Otağ Yayınevi ve tesislerini kurdu.

3 Şubat 1970 de YMM dergisini çıkardı. Dergi 16 sayfa, büyük boy, ön kapak sayfası renkli ve resimliydi. Tirajı 12-20 bin arasında değişti. Kadro elemanları tarafından dağıtılıyordu. Büyük şehirlerin işlek merkezlerinde de slogan ve vurdulu anlatımıyla adeta gösteriyi andırır bir şekilde Dergi tanıtım ekipleri tarafından satışlar yapılıyordu.

Türk Milleti, Millet'in altındaydı. Millet İdeolojisi İslamı temsil eder. Aziz Türk Milleti, Büyük Türk Milleti...

MM nin sadece askeri başarı ile sınırlı kaldığını ve Millet’in fikri, siyasi, sosyal, ekenomik ve kültürel alanlarda yeniden bağımsızlığının ve kurtuluşunun sağlanması gerekiyordu. Millet Düşmanlarının hile ve planları deşifre edilecekti.

Hareketin dokrini İlmi Sağ, fikri ve siyasi kimliği İnkılap İlmi, metod ve stratejisi ise Yeniden MM Stretejsisi idi. Dünyadaki ideolojik çatışmalar ikiye bölünüp Komunizm ve Kapitalizm gibi insan fıtratına uymayan tüm anlayışlar sol ideoloji, insan fıtratına uygun ve yaratıcının bildirimlerine uyanlarda Sağ ideoloji’dir. İslam ve küfür kullanılmaz. Inkılap ilmi’nde türkitedeki hakim ideolojinin Judeo-Grek menşeli Kapitalist sistem olduğu belitrilir.

Hazırladığı Buhranlarımız teksir notları YMM kadrolarına hareketin fikri ve siyasi hedefleri konusunda genel bir çerçeve veriyordu.

Her hafta yazdığı başyazılar, güncel ideolojik muhtevası ile günden oluşturuyordu. Kadroların haftalık eğitim proğramlarında belirleyici bir role sahipti.

Dergi’nin 2.sayısında Milli Kültürün Lügatçesi başlığı altında Nesefi’nin Akaidi tanıtılır.

Yine 2.sayıda Edibali "İslam’ın Peygamberinin takip ettiği mücadele stratejisinin incelenmesiyle tamamlanmadıkça havada kalır" diye yazar. Zekai Konrapa'nın Siyer’i hareketin eğitim metinlerinden olur.

14.sayının Başyazısı: Ya Devlet Başa, Ya Kuzgun Leşe.

4 Nisan 1970 de MB tarafından Konya'da düzenlenen "Milli Mücadele Mitingi"nde "Yaşasın Milli Devlet" "Yaşasın Milli Ordu" diye bağırılır.

17.sayıda şöyle yazar: "Bize intikal eden bilgilere göre eski Türkler maddeci değildiler, ruhun ölümsüzlüğüne, kainatı yoktan vareden Ulu Allah'ın varlığına inanıyorlardı. Hatırlanmalıdır ki eski Türklerin politesit olduğu yolunda allanıp pullanan hurafe ciddi bir tetkike dayanabilecek kudrette değildir."

Dergi’nin 25. sayısında Türkiye’deki Millet’in ittifaklar kurması gerektiğini, ilk ittifak’ın da islam ülkeleri’yle oluşturulması lazım geldiğini; ancak bu ittifak’ın Türkiye’ye fazla bir kazanç sağlamayacağını belirtti. Ve en önemli ittifakın Kapitaist ABD ile kurulması gerektiğini belirtti.

28.sayıda " Dünyada ebedi dostluklar bulunmadığı haklı olarak söylenmiştir. İslam Dünyası’nı teşkil eden milletlerin, başlarındaki yahudi uşağı idarecileri alaşağı etmeleri şartıyla, Türkiye tabii müttefiklerini bulacaktır. Ancak Müslüman Milletlerin teknik geriliği düşünülecek olursa, bu ittifakın da kafi kudreti temin etmeyeceği açıktır. Ve başka müttefikler bulmak zaruret olacaktır. Dünyanın bugünkü şartları karşısında bu, Amerika'dan başkası değildir."

44. sayının kapağında Kurtuluş İslam'da yazar.
52.sayı Devletimizin Milliliğini Korumalıyız.
1971 12 Mart darbesi Necmettin Erişen'in Başkanı olduğu MB ni kapattı. kapattı. [5] A. Edibalinin yazıp Komunist İhtilale Karşı Tedbirler Kitab’ı paşalara gönderilmiş, DGM lerin kurulması teklif edilmişti.

1971 70.Sayı: " İstihbarat fonksiyonu olmayan bir cemiyet yaşayamaz. .Bugun içinde bulunduğumuz vahim durumda bilhassa MİT in son derece verimli çalışmasına muhtacız. Bu da ancak MİT'in bünyesine sızabilmiş Millilik vasfına uymayan ajanların tasfiyesi ile mümkündür."

1972 Konya Milli Karar Mitingi. "Komünistler Kahrolsun, Ordu Millet el ele" sloganları atılır.

1973 de 3 aylık araştırma-incaleme Dergisi Gerçek ile aylık kültür-sanat, edebiyat dergisi Pınar'ı çıkardı.

Gerçek'te 1974 de Halil Bayrakçı "Türk Kültürünün Sosyal İdealleri" başlıklı yazısında "Milli Devlet: Kavmin asırlar süren tekamülü ile katileşmiş şahsiyetinin temsilcisi ve kavmin maddi ve manevi hususiyetlerinin koruyucusu, geliştiricisi ve terviye edicisi olduğuna göre..."diye yazılır

Mart 1975 de Yeni Ortam Gazete ve Matbacılık tesislerini satın alarak çıkardığı Bayrak Dazetesi, 4 yıl günlük yayını sürdürdükten sonra haftalık Gazete’ye dönüştü.
1976 da YMM kadroları Bursa'da AP adına bir Miting düzenlediler.
4 Ekim 1976 Konya'da Tarihi Karar Mitingi. Sloganlar: " DGM den sadece Vatan Hainleri korkar.", DGM İşçilere Değil, Komunistlere, Vatan Hainlerine ve Millet Düşmanlarına Karşı", "DGM Devlet Güvenliğinin ve Hukukun Teminatıdır", "DGM Devletin Emniyetidir", "DGM ye Karşı Çıkanlardan Millet Hesap Soracak."
Sonraki yıllarda Yayıncılık, Reklamcılık, Eğitimcilik gibi çeşitli işlere, kurucu, ortak ve danışman olarak çalışmalarını sürdürdü.

1976-77 den itibaren başlayan ve YMM kadrolarının ciddi bir bölünme etkisi altına alan muhalefet hareketi..

24 Mart 1984'te bir kısım arkadaşlarıyla beraber kurduğu Islahatçı Demokrasi Partisi (IDP)nin Genel başkanı oldu. Yayınlanmış ve baskıya hazır eserleri bulunan Aykut Edibali 20 Ekim 1991 milletvekili erken genel seçimlerinden önce partisi IDP'den istifa ederek, Refah Partisi (RP)ne geçti. 1991 milletvekili erken genel seçimlerine Kayseri'den Refah Partisi (RP) milletvekili adayı olarak katıldı. Milletvekili seçilerek TBMM'ye girdi. Daha sonra istifa ederek, Barış ve Birlik Partisini kurarak genel başkan oldu. (1992) Bu parti Millet Partisi ile birleşti ve Aykut Edibali Millet Partisi Genel Başkanlığına seçildi.

Yayınladığı Gazete ve Dergilerde baş yazıları yanısıra çok sayıda araştırma ve inceleme yazısı çıktı.

14 Ocak 2022 tarihinde Ankara'da vefat etti.

Eserleri:
Milli Mücadele Kadrolarının Vazifeleri, Beş Çayı, Komunist İhtilale Karşı Tedbirler, Türkiye'nin Kıprıs Politikası Ne Olmalıdır, Sosyal Sistemin Temelleri, Islahatcı Demokrasi Partisi Proğramı ve Tüzüğü, 24 Ocak Kararları.

Basılmamış Olanlar:İlmi Sağ, Inkılap İlmi, Milli Mücadelenin Stratejisi, Türkiye'de Vatan Bölme Faaliyetleri, Metin Toker'e Cevap.

xx

Nation Party (MP)
Chair: Aykut Edibali – Born in Afyon in 1942. He graduated from İstanbul University's
Law School in 1963. He had a seat in Parliament in 1991 from Kayseri from the Welfare
Party (RP). Then he founded Peace and Union Party and became leader. His party joined the Nation Party in 1993 and since then Edibali served as chair. He is married and has six children.

Founded: Dec. 10, 1992
Address: Atatürk Bulvarı No. 72/73-38 Kızılay, Ankara
Tel/Fax: (0312) 419 4060
www.milletpartisi.org.tr





HABER

SABIR PARTİSİ: MİLLET PARTİSİ
29 Nisan 2012

Millet Partisi 8.olağan genel kurultayında Aykut Edibali, 340 oy alarak yeniden genel başkan oldu.

Millet Partisi 8. olağan genel kurultayında Aykut Edibali, 340 oy alarak yeniden genel başkan oldu.

Ankara Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi'ndeki kurultayda kayıtlı 586 delegeden 340'ı oy kullandı.

Edibali, 340 oyla yeniden genel başkanlığa seçildi.

Millet Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali, ''Bu, kolay bir yolculuk değil, bakın etrafınıza 3 kuşak yan yana. Bu erdem, kahramanlık, yürüyüşüdür. Hak ve millet için yapılan bitmeyen bir yürüyüştür. Söylüyorum, duyuruyorum herkes bilsin son hamlesine, son altın hamlesine gelmiştir. Bu soylu, muhteşem yürüyüşün hedefi 'muhteşem Türkiye'dir'' dedi.Millet Partisi'nin 8. Olağan Genel Kurultayı, Ankara Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi'nde başladı. Divan Başkanlığını Mehmet Emrullah'ın yaptığı kurultaya, çeşitli illerden 586 delege katıldı. Kurultayda Genel Başkan Aykut Edibali tek liste ile aday oldu.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Ankara Seğmenleri bir gösteri sundu. Daha sonra sinevizyonda ''Dünden bugüne Millet Partisi'' adlı tanıtım filmi gösterildi. Gösterinin ardından Genel Başkan Edibali, partililerin alkışları ve sloganlar eşliğinde salona girdi.

Kurultayda konuşan Edibali, Millet Partisi'nin köklü, soylu, yeri ve hedefi belli, akıl, iman ve sabır partisi olduğunu ifade etti.

Millet Partisi'nin yürüyüşüne devam ettiğini kaydeden Edibali, ''Bu, kolay bir yolculuk değil, bakın etrafınıza 3 kuşak yan yana. Bu erdem, kahramanlık, yürüyüşüdür. Hak ve millet için yapılan bitmeyen bir yürüyüştür. Söylüyorum, duyuruyorum herkes bilsin son hamlesine, son altın hamlesine gelmiştir. Bu soylu, muhteşem yürüyüşün hedefi 'muhteşem Türkiye'dir'' diye konuştu.

Millet Partisi'nin hiçbir şeyden korkmaksızın gerçekleri açıkladığını, milletle birlikte gerçek adaleti, gerçek hukuk devletini ve gerçek demokrasiyi aradığını dile getiren Edibali, tarafsız adil hukuk devletinin sonsuza kadar yaşayacağını belirtti.

Demokrasiyi, ''iktidarın kan dökülmeksizin, savaş yapılmaksızın rıza ile el değiştirmesi'' diye tarif eden Edibali, ''Demokrasi başbakanların, hükümetlerin iktidarın yargılanabilmesidir. Bir ülkede iktidar sorgusuz ve sorumsuzsa o ülkede demokrasi diye bir şey yoktur. Biz bunları kimseye kinimizden, garezimizden ya da kıskançlıktan söylemiyoruz. Allah korusun bizi sadece hak yönlendiriyor bir de acıma duygusu, merhamet...'' dedi. Edibali'nin konuşması sık sıkı ''muhteşem Türkiye'' sloganlarıyla bölündü.

Salondakilerle Hz. İbrahim'in hikayesini paylaşan Edibali, ''Biz memleketin gül bahçesini olmasını istiyoruz, yangın yeri değil'' diye konuştu.

Belli bir yaş aralığının Millet Partisi'nin geçmişini çok iyi bildiğini, gençlerin de öğrenmesi gerektiğini dile getiren Edibali, partinin kuruluşuna ilişkin bilgi verdi. Millet Partisi'nin gençlerin desteğiyle ilerleyeceğini vurgulayan Edibali, şunları söyledi:

''Millet Partisi iki önemli safha geçirmiştir. Birincisi tarihi Millet Partisi'dir. Bir de yenilenen, çiçeklenen, muhteşem Türkiye yolunun yolcusu, son safha... Bu sizin sizin desteklerinizle, gayretlerinizle partimizin tarihinde yepyeni bir dönem olmuştur. Millet kelimesi bizim bütün ideallerimizi, imanını, ahlakını, bütün köklerini ve kültür değerlerini kapsayan muhteşem bir kelimedir. Hak ve millet kelimesinin üstüne başka bir kelime yoktur.''





SÖYLEŞİ

Aykut Edibali: Siyaset, mümkünü yapma sanatıdır
PAZARTESI KONUŞMALARI DOĞAN ERTUĞRUL
Zaman 10 Ağustos 2015

Metin Toker ‘Sağın Dev-Sol'u' demişti. Bir Aydınlıkçı daha da ileri gitti ve ‘Sağın Aydınlık'ı demek yanlış olmaz.' dedi.

Yeniden Milli Mücadeleciler bir kadro hareketiydi. 70'lerden itibaren bakanlar, bürokratlar, generaller, yazarlar çıkardı. Cemil Çiçek, Melih Gökçek, Vehbi Hatiboğlu, Ahmet Taşgetiren, Hüseyin Gülerce o ocaktan yetişti. Mücadele Birliği kadroları her dönemde devletin kilit noktalarında görev yaptı. Hareketin ideoloğu, kurucusu, lideri Aykut Edibali ile Mücadele Birliği kadrolarının devlet hassasiyetinin kaynağını ve nasıl devşirildiklerini konuştuk.

AK Parti iktidarı MTTB ya da Mücadele Birliği çizgisinin siyasi mirasını taşıyor mu?

‘İlmi sağ' fikri o dönemin şartlarında Türkiye'yi demokratikleşmeyi sağlamayı hedefleyen bir manifestoydu. Hâlâ da o hedeflere bağlıyız. 60 ihtilalinden sonra Milli Birlik Komitesi, öğrenci birliklerinin politize edilmesi yolunda karar almıştı. Milli Türk Talebe Birliği o dönemde tüm sağ gruplar için bir çatıydı. Bu iktidarın o siyasî miras ile ilgisi yok. Bunlar günübirlik yaşıyorlar.

Siz o dönemde MTTB'den ayrıldınız ve Mücadele Birliği'ni kurdunuz…

Biz MTTB'den bağımsız bir yol çizmek istedik. Siyasî görüşlerimizi örgütlemekti hedefimiz. Ayrıldık ve mütevazı bir organizasyon kurduk. İlk parasını da T. Bey'den aldık.

Ve o çalışmaların etkileri Türkiye için çok büyük oldu, yeni hareket doğdu…

Evet, çünkü bir kadro yetiştirdik. Başkaları da olabilir ama sağ gelenekte kadro yetiştirme konusunda uzak ara birinci Milli Mücadele çizgisiydi. Ne Erbakan ne de Türkeş yok o dönemde… Bir dost meclisinde Erbakan'a dedim ki ‘Sol değil gelen, komünizm diye bir şey var ve yükseliyor'… 1967-68'de. Erbakan bana ‘Genç dostum. Demirel gibi muktedir bir başbakanımız var, sorunları çözecek.' dedi. Ben bunu kulaklarımla duydum.

MB İslamcı bir hareket miydi? Günlük siyasette nasıl pozisyon aldı?

Yeniden Milli Mücadele'yi bugünün şartlarında İslamcı olarak nitelemem. bu hareket bize oy toplama simsarlığı da öğretmedi. Hiç sarsılmayan, nereye giderse gitsin temel taşı olan insanlar çıktı bu hareketten…

Bu kadro devlette görev aldıktan sonra da ilişkileriniz devam etti mi?

Bu süre içinde yaşça büyük olduğumuz için bize ağabey diyenler oldu. Ya da biz hoca olduk onlar da öğrenci… Bu insanlara şunu söyledik. Mesela asker misiniz? Biz sizi TSK'ya emanet ediyoruz. Bir gün bir yerde buluşuruz. Başbakan oluruz, cumhurbaşkanı oluruz. Cumhurbaşkanı olarak, general olarak protokol çerçevesinde konuşuruz.

Aranızdan ayrılan bazı isimler, arkanızda devletin olduğunu iddia etti…

Keşke olsaydı. Keşke. Ben o devleti senelerdir arıyorum. Devlet bu mudur? Devlet anadır, babadır. Ben o devlete hayranım. Şimdi bir devlet enkazımız var ve onu devlet sanan baykuşlar, kurtlar üstüne üşüşmüş durumda. Devlet, devlet olsa bunlar olur mu?


Sizce 13 yıllık iktidarında İslamcılar devlet olmadı mı?

Hayır, devlet olmadılar sadece devlete tünediler. Onların kendilerini İslamcı olarak tanımlamaları onları daha fazla Müslüman yapmaz. Üstelik İslamcılık Müslümanlığa yapılmış en büyük kötülüklerden biridir. Dindarlar devlet olsaydı Ankara bugün İslam dünyasını aydınlatan güneş gibi olurdu.

Ama AK Parti ‘Bağdat'ın, Üsküp'ün kaderi bizim elimizde' diyor.

Allah muhafaza eğer bunların elindeyse… Bu topluluk bedavacı bir topluluktur. Tayyip Bey yoktu MTTB'de. O zaman stadyumlarda top koşturuyordu. Ama belli ki çok hazırlandı ki önü açıldı.

Önü açıldı diyorsunuz ama AK Parti'de de çok Mücadele kökenli var..

Ben ‘Kadroların Vazifeleri' diye bir kitap yazdım. Okuyan herkes kendisini Mücadeleci saydı. Bununla iftihar ederim.

Ama sizin rahle-i tedrisinizden geçen çok isim de var aralarında…

Doğrudur. Bakan, olabilir, bürokrat olabilir, asker olabilir, yazar olabilir. Ama kendileri açıklamak istemiyorsa ihbarcı durumuna düşmek istemem.

Mücadele Birliği kökenli olduğunu iftiharla söyleyen isimler de var.

(Eşi Filiz Hanım) Sayın başbakan iftiharla söylüyor mesela…

A.E- Bilmiyorum. Bazı kitapları okuduğunu söyledi.

Ankara'yı 25 yıldır Mücadele Birliği'nden gelen bir siyasetçi yönetiyor. Mücadele kökenli bir başka isim uzun yıllar TBMM başkanlığı yaptı.

Melih (Gökçek) Bey'i ve Cemil (Çiçek) Bey'i kast ediyorsunuz. Vatan ve devlet sıkıntıya düşerse bu insan kadrosu hizmet etmek için bir araya toplanacaktır. Buna iman ediyorum.

Milli Mücadeleciler, kritik dönemlerde ortak tavır alıyor. 2007 seçimlerinde eski arkadaşlarınızın Milli Mücadeleci cumhurbaşkanı girişimleri olduğunu biliyoruz.

Bunları duydum. Hem bu çok iyi bir şey...

Siz içinde değil miydiniz? Size danışmadan böyle bir şey yaparlar mı?

Hayır, içinde değildim. Bana sormadan böyle şeyler yapabilirler. Hâlâ kullanıyorlar bu hareketi. Mücadele Birliği kökenli olmayı fırsat sayıyorlar. Belli bir makama geliyor, adama ihtiyacı var ama bu ihtiyacı karşılayacak kadro yok. Nerden bulunur? Mücadele mektebinden... Rahmetli Özal'ın siyasete girmesini sağlayan insanlarla konuştum. ‘Adam bulamıyorum.' demiş. ‘Adam çok yahu… Vatan millet Sakarya denilince gelecek bir insan kadrosu var.' demişler. Kim onlar? Mücadele Birliği kökenliler. İnhisarcılık yapmadık ama bugün bu kadar da ucuz ve kolay olmaması gerektiğine kanaat getirdim. Bazı arkadaşlar tenezzüh yapıyorlar, piknik yapıyorlar… Havuzlu eğlenceler, 5 yıldızlı otellerde birbirlerini ağırlamalar.

Havuz eğlencelerini Milli Mücadeleci siyasetçi ve bürokratlar mı yapıyor?

Evet. Bu nedenle bu mekanizma adam ihraç etmekten kendi gücünü bulamadı. Özal'a öyle demişler. Cemil Bey'in yaptığı odur, Halil Bey'in yaptığı da odur, Melih'in yaptığı da odur. Kardeşim biz seninle bir yola çıktık, madem başka bir çizgi belirleyecektin, git oraya, niye bizim bütünlüğümüzü bozuyorsun?

Bu isimler siyasî gelecek görmedikleri için mi başka partilere gittiler?

Evet, bazıları öyle… Özal'ın yaptığı büyük bir ayıptır. Geldi bir kadroyu perişan etti. İçinden uygun bulduğu kelleleri aldı, götürmek için. Bu vicdansızlıktır. 70 arkadaşımız yargılandı. Lüzumsuz bir ihbarla.. Neymiş, şeriat devleti kuracaklarmış.

Özal bunu Mücadele Birliği'nin gücünü kırmak için mi yaptı?

Evet, çünkü 80'lerde Mücadele Birliği'nden yetişmiş insan sayısı, parti olarak bürokrat olarak çok yeterliydi. Hatta tekti diyebilirim. MHP yargılandı, Erbakan 3-5 sefer toslamış yargılanmış, önü açık olan kadro hangi kadro? Mücadeleciler. O zaman önleri nasıl kesilir? Özal geldi bazı arkadaşlarımızı aldı götürdü.

Özal'ın yakın çalışma arkadaşlarının çoğu Mücadeleciydi…

Neyse işte… Konuşmamamız lazım. Beni konuşturdunuz ne varsa…

(Filiz Hanım) Şöyle bir şey var. Bu kadroyu lideriyle birlikte muhatap alırsanız, kontrolünüze girmez. O kadrodan bir iki kişiyi götürür, başına da kendi adamınızı getirirseniz, işiniz kolay olur...

A.E- Zayıflatmanın yanında hem böylece o insan kadrosunun zaaflarından yararlanma imkânı buluyor, hem de onları bir süre kullanıyorsunuz. Düşünün ki, bizim aman uzak kalsın dediğimiz insan kadrosu, (Gökçek) mesela Ankara'da… Biliyorsunuz. Başka bulamadınız mı, bu kadar yıl orada kalıyor? Demek ki yok. Bakan diyorsunuz, hükümet sözcüsü diyorsunuz, başka da ağzı laf yapan adam bulamıyorsunuz.

AKP döneminde ANAP yıllarına benzer bir süreç mi yaşandı?

Özal döneminde yaşananlar aynen yaşandı. İktidarlar değişiyor ama bizim üzerimizde operasyonlar durmuyor. Rahmetli Bölükbaşı'nın dediği gibi... Diyorlar ki ‘Sayın Bölükbaşı, 60-70 vekil çıkarıyorsun, bunların çoğu gidiyor?' ‘Ne bileyim yahu.' diyor ‘Boş kâğıt aldım adamlardan, anam avradım boş olsun ki partiden ayrılmayacağım, yazdırdım. Ama Demirel bu adamları alıp götürüyor.' Bu iş, mazbut bir aile yuvasındaki insanları kaş göz işaretleriyle aldatmaya, ayartmaya çalışan insanların işi. Bunların yaptığı alçakların işidir. İnsanların ahlaklarını kontrol edemezsiniz.

Milli Mücadele kökenli olup sizi yolda bırakanlara kırgın mısınız?

Yo. Hayır. Hz. Peygamber (sas) Ehl-i Beyt'ini bize emanet etmişti. Ama biz bir diktatörü İslam dünyasının başına musallat ettik. Saltanata izin verdik.

Ayrılanlar Milli Mücadele fikriyatını siyasete taşımak için mi gitti?

Hayır, hayır. Mücadele Birliği'nin ve o insan kadrosunun lideri benim. Elbette herkese imkân dağıtmak, devlet imkânı dağıtmak, kolay iş değil. Siz kadro yetiştiriyorsunuz. Geliyor ‘Sizin partiden bir şey olmaz. Gel burada imkân var' diyor. Böyle diyen sözde muhafazakâr insan kadroları var. Bunları isim olarak söylemeye gerek yok. Çünkü herkes biliyor. Bu ahlaki değil. Buna adam harcamak denir.

Oy toplama profesyonelleri ciddi devlet adamı olamaz

Türkiye 90'lı yıllara geri döndü. Çatışmaların ardında erken seçim hesaplarının yattığı öne sürülüyor. Siz bir kontrollü bir iç çatışma endişesi taşıyor musunuz?

Allah korusun. Ama akıldan uzak tutulmaması gerekir. Süreç nedir? Önce problemi ortaya doğru koymak gerekir. Oysa Türkiye bilgisiz siyasetçiler, oy alma profesyonelleri tarafından yönetiliyor. Oy alma profesyonelleri oy için gerekirse tahrik eder, devlet adamı ise bugünün ve yarının problemleri ile uğraşır. Türkiye'yi etnik yığın olarak görmemek lazım. Birliği bozmaya çalışmak cinnettir. Çatışmanın iki tarafı vardır. Bu iktidar bunu anlamadı. Terörle mücadele böyle olmaz. Ne İspanya'da, ne İrlanda da böyle bir şey var.

İspanya ve İngiltere de terör örgütleriyle müzakere ettiler ama…

Elbette müzakere edersiniz. Yanlış olan müzakere değildi. Öcalan baktı ki Doğu Kültür Ocakları'nda ses duyurması mümkün değil ama terör sonuç veriyor, ona yöneldi. Teröristle konuşulur ama terörü devletin muhatabı haline getirmemek gerek. Oslo'ya ne diyeceğiz. Terörle anlaşma yaparsanız terör sizi teslim alır. Mutlaka bir hükümet kurulmalı. Bu mecburiyettir. 7 Haziran bir tablo çıkardı. Milli irade diyorlar ya. İşte milli irade bu… Bizim bazı yetişmiş talebeler yanlış anladı bunu. Siyaset, mümkünü yapma sanatıdır. 7 Haziran gösterdi ki, başkanlık sistemi yok. Türk milleti başkanlık istemiyor. 2. olarak tek parti de yok. Bu seçim Sayın Erdoğan ve etrafının dehşet verici hezimetidir. Tıpkı Özal'ın 2. seçimi gibi. Şehit cenazelerinin gelmesine neden olan mekanizmayı bertaraf etmek gerek.




VEFAT-HABER

Millet Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali vefat etti
14 Ocak 2022

Yeniden Milli Mücadele Hareketi lideri ve Millet Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali, Ankara'da 80 yaşında vefat etti.

Alınan bilgiye göre, Edibali için yarın Hacı Bayram Camisi'nde öğle namazını müteakip cenaze namazı kılınmasının ardından saat 15.00'te TBMM'de Devlet Töreni düzenlenecek.

Edibali'nin naaşı, 16 Ocak Pazar günü İstanbul'daki Marmara İlahiyat Camisi'nde öğle namazını müteakip kılınacak namazdan sonra Üsküdar'daki Nakkaştepe Mezarlığı'na defnedilecek.






www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)