Erol Akyavaş ( 1932)- (1999)
ressam



1932 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü’nü bitirdi. 1950 ve 1952 yılları arasında Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi'ne misafir öğrenci olarak devam etti. Daha sonra Paris’e gitti. Fernand Léger and André Lhote atölyelerinde çalışmalarını sürdürdü ve Paris’te “Cercle et Carré” Grubuna katıldı. 1954 yılında ABD’ye gitti. Illinois Institute of Technology’de Ludwig Mies van der Rohe ve 1960 1962 yıllarında Mimar Euro Saarinen ile mimari çalışmalarına devam etti. 1967 yılında New York’a yerleşti. 1950 yıllarından sonra New York, Cleveland, Roma, Milano, Bremen, Stuttgart, Londra, Berlin, Paris gibi şehirlerde kişisel sergiler düzenledi. 1960 yılında bir yapıtı MOMA’ya girdi. Bremen ve Stuttgart müzelerinde resimlerine yer verildi. 1999 yılında Amerika’da vefat etti.



Erol Akyavaş'ın Resminin Özellikleri

Önceleri gerçeküstücü tekniğe yatkın olarak, mimari mekanların yer aldığı, derinlik kavramının öne çıktığı çalışmalar özgün bir dizi oluştururken, daha sonra kavramsal çalışmalara yöneldi. Geleneksel hat ve minyatürlerden aldığı esinlerle gerçekleştirdiği yeni çalışmalarında, bu tür alıntıları, parça ve bütün bağlamında değerlendirmekte, kompozisyonun çatısını, kendi sanat anlayışının yönlendirici etkenleri ışığında kurmaktadır.




KRONOLOJİK HAYATI

1932 İstanbul'da doğdu.
1950-52 Bedri Rahmi Eyüboğlu ile öğrencilik çalışmaları
1952-53 A. Lhote ve F. Leger ile Paris'te çalışmalar.
Floransa Akademisi Yaz çalışmaları
1954-60 Mimarlık Eğitimi, IIT Chicago - ABD
1960-62 E. Saarinen ile tasarım çalışmaları
1964-65 Kapadokya Oteli Mimarlık çalışmaları, Ağahan ödülü finalisti.
1967 NewYork'a yerleşti.
New York ve İstanbul ve Kuzey Kıbrıs'ta yaşadı. 1999 yılında öldü.



ENGLISH BIOGRAPHY

Akyavaş was born in İstanbul in 1932. Akyavaş was a guest student at the Bedri Rahmi Eyüboğlu Studio at the İstanbul Academy of Fine Arts from 1950 to 1952. He then travelled to Florence and Paris where he enrolled at the Fernand Léger and André Lhote studios and joined the Cercle et Carré group. Akyavaş travelled to the US in 1954 to study architecture under Ludwig Mies van der Rohe at the Illinois Institute of Technology and worked with the architect Eero Saarinen from 1960 to 1962. He settled in New York in 1967 and later shared his time between New York and İstanbul. Akyavaş had solo exhibitions around the world since 1950s: Cleveland and New York in the U.S.; Rome, Milan and Turin in Italy; Bremen, Stuttgart, Cologne in Germany; Bern and Zurich in Switzerland; Nicosia, Cyprus; Paris, France; as well as at the Hermitage Museum in St. Petersburg in Russia. His works were also included in various group shows such as “New Acquisitions” at the Museum of Modern Art (1962), “Paintings from the Museum of Modern Art” at the National Gallery of Art, Washington D.C. (1963), “Turkish Artists in New York” in New York (1970), 1st and 2nd İstanbul Biennials (1987,1989), “Parİstanbul” at the international Art Centre in Paris (1990). Even before studying architecture in Illinois, Akyavaş’ art strongly reflected his interest in this field, as he produced a series of abstract paintings referencing Islam, Sufism, miniatures and calligraphy. His works can be found in various prestigious institutions including the Museum of Modern Art in New York and Berlin and Stuttgart Art Museums as well as in numerous local and international private collections. Akyavaş passed away in Amerika in 1999.



KİŞİSEL SERGİLER

1954 Art Colony Gallery, Cleveland - ABD
1957 The Butler Institute of American Art, Younstown, ABD
1958 Akrob Art Museum, Akron- ABD
1959 Galleria Bottegha Oscura, Roma- İtalya
1960 Angelesky Gallery, NewYork- ABD
1964 Alman Kültür Merkezi, İstanbul
1964 Fransız Kültür Merkezi, İstanbul
1966 Fransız Kültür Merkezi, İstanbul
1968 The Cleveland Museum of Art, Cleveland- ABD
1970 Galleria Schwartz, Milano, İtalya
1972 Galleria Schwartz, Milano, İtalya
1978 Vakko Sanat Galerisi, Ankara
1978 Gallerie Brucke, Köln- Almanya
1979 Galerie Altstadt, Bern- İsviçre
1981 Baukunst Galerie, Cologne- Almanya
1982 Übersee Museum, Bremen- Almanya
1983 Stuttgart Museum of Art, Almanya
1983 Galerie Im Kornhouse, Almanya
1983 Urart Sanat Galerisi, İstanbul
1984 En Galeri, İstanbul
1985 Urart Sanat Galerisi, İstanbul
1985 Tansay Sanat Galerisi, Ankara
1986 Gallerie Im Atelier, Stuttgart- Almanya
1987 Urart Sanat Galerisi, İstanbul
1987 Urart Sanat Galerisi, Ankara
1987 Galeri Nev, Ankara
1987 Galeri Nev, İstanbul
1988 Institute of Contemporary Art, Londra- İngiltere
1989 Modus Vivendi Galleries, Zürih- İsviçre
1990 Galerie Mangisch, Zürih- İsviçre
1990 Benois Palace, The Hermitage, St. Petersburg- Rusya
1991 Palitra Gallery, St Petersburg- Rusya
1991 Gallerie Civica d'Arte, İtalya
1992 Gallerie Castille, Paris- Fransa
1993 Aksanat Galerisi, İstanbul
1993 Devlet Güzel Sanatlar Galerisi, İstanbul
1993 Galeri HP, Lefkoşa- Kıbrıs
1993 Galeri Nev, İstanbul
1993 Galeri Nev, Ankara
1993 Aksanat Galerisi, İstanbul




GRUP SERGİLERİ

1955 May Show of Cleveland Museum of Art, Cleveland- ABD
1957 Pittsburgh Museum of Art, Pittsburgh, PA- ABD
1961 "E. Akyavaş, B. Rahmi, Tosun Bayrak", Angelesky Gallery, NewYork- ABD
1963 "Paintings from The Museum of Modern Art At NewYork", National Gallery of Art, Washington DC ABD
1987 Uluslararası İstanbul Bienali, İstanbul
1987 "Türk Resminde Modernleşme Süreci", Galeri Baraz Organizasyonu,AKM, İstanbul
1987 "Güncel Boyutlarıyla Resim Sanatımız", Galeri Baraz Organizasyonu, AKM, İstanbul
1988 Galeri Baraz Koleksiyonu, Galeri Baraz, İstanbul
1988 "Çağdaş Türk Resminden", Galeri Baraz Organizasyonu, Yıldız Üniversitesi, İstanbul
1989 II. Uluslararası İstanbul Bienali, İstanbul
1989 "Büyük Sergi", Galeri Baraz Organizasyonu, Atatürk Kültür Merkezi, Ankara
1989 "Büyük Sergi", Galeri Baraz Organizasyonu, Eskişehir Üniversitesi Sergi Salonu, Eskişehir
1990 Gegenuart-Ewigkeit, Berlin- Almanya
1990 "Büyük Sergi II", Resim ve Heykel Müzesi, İstanbul
1990 "Büyük Sergi II", Atatürk Kültür Merkezi, Ankara
1991 "Il Sudo Del Mondo", Palazzo Spano Burgio, İtalya
1998 "41. Yıl - 41 Sanatçı - 41 Yapıt", Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, İstanbul
1998 "Türk Resminde Soyut Eğilimler", Galeri Baraz Organizasyonu, AKM, İstanbul



SANATÇININ ESERLERİNİN YER ALDIĞI MÜZELER

Modern Sanatlar Müzesi (Museum of Modern Art), NewYork- ABD
İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, İstanbul
Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi, Ankara
Berlin Sanat Müzesi Koleksiyonu, Berlin- Almanya
Stuttgart Sanat Müzesi Koleksiyonu, Stuttgart- Almanya




HABER

Akyavaş'ın tablosu, 2.780 milyon liraya satıldı
26 Mart 2012

Erol Akyavaş imzalı 'Enel-Hak' isimli tablo, dün Swissotel'de gerçekleşen Antik A.Ş. 271. Çağdaş Eserler Müzayedesi'nde 2,780 milyon liraya satıldı.

Sanat eleştirmenleri tarafından Türk resminin ikon çalışması olarak değerlendirilen tablo, İslam düşünürü mutasavvıf Hallac-ı Mansur'un tasavvuf inancının yansıdığı bir şaheser olarak değerlendiriliyor. 1987'de Harbiye Askeri müze sergi salonunda düzenlenen Türkiye'nin çağdaş başyapıtları sergisinde yer alan eser tuval üzerine yağlıboya ve 190 x 350 cm ebatlarında. Antik A.Ş. yönetim kurulu üyesi Olgaç Artam tarafından yönetilen müzayedenin öne çıkan diğer isimleri arasında; Orhan Peker, Ferruh Başağa, Nejad Melih Devrim, Burhan Doğançay ve Mehmet Güleryüz yer aldı. Olgaç Artam, müzayedeye gösterilen büyük ilginin Çağdaş Türk Sanatı için çok önemli olduğunu belirtti ve yeni koleksiyoncuların sayısındaki artışın çok sevindirici boyutta olduğunu vurguladı.



HABER

Akyavaş'ın ‘Kabe’ resmi 2 milyon 900 bin TL!
Milliyet 25 Mart 2013

Türk resminin en önemli isimlerinden biri olan Erol Akyavaş’ın “Kabe”si dün Antik A.Ş.’nin düzenlediği müzayedede 2 milyon 900 bin TL’ye satıldı. Eser bu fiyatıyla çağdaş Türk resminin en pahalı yapıtı oldu!

Sanat dünyasında gözler dün Antik A.Ş.’nin Swissotel’de gerçekleştirdiği çağdaş sanat eserleri müzayedesine çevrildi. Büyük çekişmelere, rekorlara sahne olacağı düşünülen müzayede beklentileri boşa çıkarmadı. Yoğun katılımın olduğu müzayedede çağdaş Türk resminin en pahalı eseri belirlendi: Erol Akyavaş’ın “Kabe” adlı tablosu.

Olgaç Artam’ın yönettiği müzayedeye 62 lot numarasıyla çıkan Erol Akyavaş’ın 1982 tarihli “Kabe”sine sıra geldiğinde nefesler tutuldu.
Artam, 750 bin TL’den satışa sunulan eserin aile koleksiyonundan geldiğini, İstanbul Modern tarafından mayıs ayında düzenlenecek Akyavaş retrospektifine seçildiğini belirtti. Hatta satın alacak olan kişinin eseri İstanbul Modern’deki sergiye vermesi temennisinde bulundu.

“Kabe”, için uzun bir çekişme yaşandı ve sonunda kazanan isim koleksiyoner ve müteahhit Melih Arapkir oldu. Arapkir tabloyu, 2 milyon 300 bin TL çekiç fiyatına, vergileriyle birlikte ise 2 milyon 900 bin TL’ye satın aldı.

Erol Akyavaş’ın diğer rekorları

Antik A.Ş., geçtiğimiz yıllarda Erol Akyavaş’ın önemli yapıtlarını rekor fiyatlara sattı. 2012 yılında sanatçının “En-el Hak” adlı tablosu 2.780 milyon TL’ye, “Fallen City” adlı eseri 1.3 milyon TL’ye satıldı.

Sanatçının “Kuşatma”sı 2010 yılında 2.6 milyon TL’ye, “Vav”ı 2011’de 1,3 milyon TL’ye alıcıya ulaşmıştı.





HAKKINDA YAZILANLAR

Erol Akyavaş’ı anlatmaya Batı’dan mı başlamalı?
Ayşegül Sönmez
Milliyet 29 Mayıs 2013

Bugün İstanbul Modern’de uzun bir aradan, Dolmabahçe Kültür Merkezi’nde 2000 yılındaki sergisinden sonra bir Erol Akyavaş retrospektifi daha açılıyor.
Bu sergi, son dönemde müzayedede kırdığı rekorlarla dikkat çeken Erol Akyavaş’ı baştan, yeniden tanımak, anlamak için iyi bir fırsat olabilir.
Akyavaş’ı anlamaya Batı’dan mı başlamalı?
Ya da Akyavaş’ı anlatmaya Doğu-Batı karşıtlığından mı başlamalı?
Erol Akyavaş Batı’da nerede yaşadı?
Kimlerle yakınlaştı?
Nasıl bir aileden geliyordu?
O ailede Abdülbaki Gölpınarlı gibi bir tasavvuf düşünürü var mıydı?
Önce Bedri Rahmi’nin öğrencisi... Türküleri seven, şiirler yazan, geç bir renkçi, sentezci Bedri Rahmi’nin... Sonra Türkiye’ye modern sanat getirecek Lhote’un.
O Andre Lhote ki kübizmi, Türkiye’de devlet sanatı mertebesine ulaştıracak ve kurumsallaştıracak. Valörde, görünümden ziyade ısrar eden Kartezyenleşmek isteyen bir kuşak Türkiyeli ressama kılavuz...
Sonra Akyavaş en Batı’nın yolunu tutacak. Amerika. Illinois Institute of Technology. Mies van der Rohe’yle çalışacak. Bir perdeyi bile insanın yaşadığı mekana fazla gören kadar fonksiyona inanan bir okulda mimarlık eğitimi alacak.
Beşir Ayvazoğlu’na göre o, Yahya Kemal’iydi sanat dünyasının.
Batı’ya doğru gittikçe Doğululaşan...
Peki en Batı’dan Doğu nasıl görünüyor?
Akyavaş’ın üretimi söz konusu olduğunda, bu da değerli ve yanıtları çeşitli bir sorudur.
Çünkü Batı’ya gittikçe Doğu dediğiniz çeşitlenmez, tekleşebilir.
Ona baktığınız mesafe uzadıkça Doğu bir tane olabilir. İçinden bir sürü Batılar da çıkabilecek sürpriz dolu diyarlar değil.
O halde Erol Akyavaş, ona bu kadar uzaktan nasıl bakmıştır?
Uzaktan mı bakmıştır?
Sanatının referansları Mevlana’yadır. İbnü’l Arabi’yedir.
Dindardır. Dışlanır.
Dini, ele mi almıştır?
Din, tarafından ele mi geçirilmiştir?
Bu sorular Erol Akyavaş söz konusu olduğunda soracağımız ve yanıt verirken ayrışacağımız sorulardır.
Sanat kuramcısı Prof. Zeynep Sayın’a göre Erol Akyavaş, “Osman Hamdi Bey’den daha ciddi bir oryantalisttir.”
Erol Akyavaş’ın resminin ardındaki varoluş nedeni sorunludur. İslami görsel temsil biçimlerini ele alan ve onu tuval resmiyle açığa çıkarmak isterken ontolojik olarak ıskalamakta, soyunmaya kalktığı şeyi yerine getirememektedir.
Peki ama sanat ‘bir yerine getirmek’ midir?
Işık’ı kullandığı için Batılı? İbnü’l Arabi’ye göndermeleriyle Doğulu? Boşluk’u tanımladığı için oryantalist? İslamiyet’i kültürel bir fenomen gibi düşündüğü için kolonyalist?
Erol Akyavaş, galiba bugün en çok Türkiye’ye benziyor.
O, sorularımızla ve farklı yanıtlarımızla sahip çıkmak istediğimiz, uğruna bölündüğümüz, sonra barışmak istediğimiz, birlikte ve mutlu yaşamayı dilediğimiz ve hala beceremediğimiz Türkiye’ye benziyor.
Ve ne olursa olsun, ne yaparsa yapsın sahici.
Samimi. Asla pragmatist değil! Elitist hiç değil.
Öte yandan bugün açılan retrospektifi izlerken bir öncekine göre nasıl bir seçki yapıldığı her zamankinden daha büyük bir önem taşıyor. İstanbul Modern, bu seçkiyle estetik olduğu kadar toplumsal ve siyasi bir pozisyon almış olacak.
Bu soruları nasıl yanıtladığını gösterecek.
Galiba ölümünden tam on beş yıl sonra Akyavaş, bizi, bize anlatacak.
Çünkü bu kez onu baştan, yeniden tanımak ve anlamanın yolu kendimizi tanımaktan ve tanıtmaktan geçiyor.





HABER

Akyavaş'ın yarım yüzyılı İstanbul Modern'de
ntv 28 Mayıs 2013

İstanbul Modern, 'Erol Akyavaş- Retrospektif' sergisiyle sanatçının 1950’li yıllarda başlayan ve 1990’lı yılların sonuna uzanan yarım yüzyıllık sanatsal birikiminden kapsamlı bir seçki sunuyor.

İstanbul Modern, Erol Akyavaş'ın yarım yüzyıllık sanatsal birikiminden bir seçki sunuyor.

29 Mayıs – 25 Ağustos 2013 tarihleri arasında İstanbul Modern Süreli Sergiler Salonu’nda yer alacak sergi, 290 yapıttan oluşan bir seçkiyi içeriyor. Sergi, Erol Akyavaş’ın Doğu-Batı sanat ve kültür dünyası arasında kurduğu kendine özgü sentezi, tuval üzerindeki zaman içinde dönüşüm geçiren perspektif ve mimari düzenlemelerini, insan figürünü merkez aldığı bilinçaltı arayışlarını ve son döneminde dünyanın farklı kültürleri ile giriştiği hesaplaşmaları geniş bir çeşitlilik içinde bir araya getiriyor.

1932 yılında İstanbul’da doğan Erol Akyavaş, Güzel Sanatlar Akademisi Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyesinde misafir öğrenci olarak resim eğitimi görür ve bu atölyenin sergilerine katılır. Floransa Güzel Sanatlar Akademisi’nde yaz dönemi çalışmalarına katılır. Paris’te André Lhote ve Fernand Léger atölyelerinde çalışır. 1954 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne estetik ve sanat felsefesi okumak için gider. 1954-60 yılları arasında, Chicago kentinde mimarlık eğitimi görür, dönemin öncü mimarlarından olan Mies Van Der Rohe’dan mimarlık eğitimi alır. Amerika’da bir dönem fotoğrafçılık da yapar, ancak ne fotoğrafçılık ne de mimarlık Akyavaş’ın aradığı sanatsal tatmini sağlar. Resim sanatına geri döner ve vefat ettiği 1999 yılına kadar resmin sanatsal sınırlarını aşan bir üslupla sayısız imge ve anlam üretir.

1950’li yılların sonlarında gerçekleştirdiği aile ve MoMA koleksiyonunda yer alan erken dönem çalışmaları, kaligrafik yazının sembolik bir öğe olarak taşist renk anlayışı ile ilişkilendiği lirik arayışlardır. 1959’da çalışmalarında Doğu imgelerini kullanmaya başlar, 1960’lardaki çalışmalarında ise soyut ve figüratif öğeler öne çıkar. Resimlerindeki bu etkileşim, toplumsal bellek ve kültürel birikime dair temaları bir araya getirir. Varoluşçu felsefenin izlerini taşıyan resimlerinde, iki büyük tabu olarak din ve cinselliği, aykırı unsurlar değil, bireyi kuşatan metaforlar olarak kullanır.

MoMA koleksiyonuna giren ilk Türk sanatçı
1950-1960 arasında organik soyutun çeşitliliği içinde kendine özgü bir anlatım dili arar. 1950’li yılların başında akademikleşmiş bir kalıpla üretilen post-kübist tarzda uyguladığı küçük boyutlu resimlerinin yanısıra İslam geleneğine, tasavvufa ve Doğu sanatlarına duyduğu ilgiden doğan bir sentez arayışı içindedir. 1960’larda çalışmalarındaki soyut ve figüratif öğeler öne çıkar. Mimari imgeleri resimlerinin her döneminde kullanır. Erol Akyavaş için mimari, somut bir mekandan öte, varlığın yaşamsal ve kültürel bir üretim alanının temsilidir.

“Padişahların Zaferi” (1959) bir uluslararası müzenin daimi koleksiyonuna eklenen ilk yapıtıdır. Böylece 1961 yılında, henüz 29 yaşındayken New York’taki Modern Sanat Müzesi’nin (MoMA) koleksiyonuna giren ilk Türk sanatçı olur.

Erol Akyavaş için labirentin çocukluğundan beri devam eden bir cazibesi vardır. Görünenin ardındakini aramak ve bir belirsizlik içine girmek, iç dünyanın gelişebileceği bir alandır. 60’ların ilk yarısında estetik bir unsur olarak kadın bedenini, 80’lerden itibaren ise yazıyı resimlerinde kullanır. 1970’li yılların sonlarında labirenti andıran, metafizik göndermeleri olan geometrik yüzeyler belirir resimlerinde. Labirent, hem form hem de kavram olarak çalışmalarına yerleşmiş ve zaman içinde çeşitlenmiştir. 1970’li yılların başındaki labirentler kıvrımlıdır, içe dönük mimarı hatlardır. 1980’li yıllarda Akyavaş çoğunlukla, önceki yıllarda ürettiği çalışmaları yeni düzenlemelerle ele alır. 1970’li yıllardaki kuşbakışı manzaralar, tuğla yapılar, kaleler ve labirenti andıran formlarıyla, 1960’lı yılların tanımlanması güç amorf figürlerini, işçiliği daha ince detaylı olan soyut bir üslupla bir araya getirir, fotoğraf üzerine desenler çalışır.

“Kimya-i Saadet”, “Hallac-ı Mansur” ve “Miraçname” gibi tarihin büyük hikayelerini konu edindiği çalışmalarında, hat sanatını, özellikle Vav harfini, Kabe’yi, eski dini kitaplardan alınma ve evrensel anlamlar taşıyan şema ve sembolleri kullanır. Batı ile Doğu’yu kendine ait mimari, resimsel ve imgesel öğelerle birleştirir. Resimlerinde dönemsel olarak ele alınan kavramlar devinim ve dönüşüm içindedir. 1990’larda resimlerinde sembolizm, bireyin uzamsal bağlamda konumunu ve biricikliğini lirik bir anlatımla ortaya koyar, varoluş sorununu, mekansız ve zamansız, soyut bir tinselliğe dönüşmüş imgelerle anlatır.





HABER

‘İSLAM-SANAT-ESTETİK KONGRESİ’nde Erol Akyavaş Yorumu: Berzahın Sözcüsü; Erol Akyavaş
Konuşan: Cem YAVUZ
Tarih: 30 Kasım 2013 Yer: Grand Cevahir Hotel & Kongre Merkezi / İSTANBUL





HABER

Berzahın sözcüsü Erol Akyavaş
19 Aralık 2013

Bilim ve Sanat Vakfı Sanat Araştırmaları Merkezi’nde düzenlenen Kırkambar Sohbeti’nde bu hafta ressam Erol Akyavaş konuşulacak.

21 Aralık Cumartesi günü saat 17.00’de başlayacak “Berzahın Sözcüsü Erol Akyavaş” başlıklı sohbette şair, yazar Cem Yavuz, Akyavaş’ı bilhassa 80’li yıllardan itibaren ortaya koyduğu Kerbela, Kimya-i Saadet, Miraçname, Hallac-ı Mansur ve Fermanlar gibi eserleri üzerinden anlatacak.





HABER

Müzayedede Erol Akyavaş 'Kuşatma'sı
13 Nisan 2014

Çağdaş Türk resminin usta isimlerinden Erol Akyavaş, Fahrel Nisa Zeid, Burhan Doğançay, Mübin Orhon, Orhan Peker, Cihat Burak gibi usta isimlere ait eserler, Antik AŞ tarafından önceki gün düzenlenen müzayedede yeni sahiplerini buldu.

Türk resminin öne çıkan ismi Erol Akyavaş'ın “Kuşatma” serisinden eseri 1.130.000 TL fiyata satılarak müzayedenin en değerli eseri oldu. Sanatçının Kabe adlı tablosu 2013'te 2,9 milyona satılmıştı. Geçtiğimiz ekim ayında Dubai'de 5,7 milyon liraya satılarak en değerli çağdaş Türk sanatçısı dünya rekorunu kıran Fahr El Nisa Zeid'in tuval üzerine yağlıboya “Portre”si 880.000 liraya alıcı buldu. Müzayedede Mübin Orhon'un 1963 tarihli yağlıboya eseri 757.000 TL'ye, geçtiğimiz yıl vefat eden Burhan Doğançay'ın Kapı eseri 378.000 TL'ye, Cihat Burak'ın Kediler tablosu ise 250.000 TL'ye satıldı.







www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)