Fethullah Gülen ( 1941)
FETÖ-PDY Örgütü Lideri


yazar, emekli vaiz



1941 yılında Erzurum’da doğdu. 1968 yılında İzmir merkez vaizi oldu. Aynı yerde İmam Hatip ve İlahiyat Öğrenci Yetiştirme Derneği Kestanepazarı Kur’an Kursu’nda öğreticilik yaptı. Bu dönemden başlayarak çok sayıda eğitim kurumunun organizasyonuyla ilgilendi. 19 Ocak 1994’te kurulan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın kurucuları arasında yer aldı. Halen ABD’de yaşıyor. 15 Temmuz 2016 tarihinde yapılan darbe teşebbüsünün ardındaki isim olduğu gerekçesiyle hakkında davalar açıldı. Türkiye'ye iadesi için Adalet Bakanlığı tarafından ABD'ye başvuruda bulunuldu.



HABER

Georgetown'da 'Gülen' Sempozyumu
Zaman 20 Nisan 2001

Harran Üniversitesi'nin davetlisi olarak Şanlıurfa'da bulunan Vatikan Dinlerarası Diyalog Servisi görevlisi Prof. Dr. Thomas Michel, Amerika Georgetown Üniversitesi'nin Fethullah Gülen ile ilgili bir sempozyum düzenleyeceğini söyledi.
Düzenlenecek olan sempozyumla alakalı söz konusu üniversitenin hummalı bir çalışma yürüttüğünü vurgulayan Prof. Dr. Michel, sempozyumun ses getireceğini belirtti. Sempozyumda Gülen'in enine boyuna tartışılacağını söyleyen Prof. Dr. Thomas Michel, "Gülen'in hayatı, düşünceleri, kendisi ile ilgili açılan davaları ve dinî yönü ele alınacaktır." dedi. Prof. Dr. Michel, aynı sempozyumda Fethullah Gülen'in teşviki ile açılan okullar konusunda kendisinin de çeşitli konuşmalar yapacağını sözlerine ekledi.
Mehmet Dener / ŞANLIURFA (cha)




HABER

Gülen, katarakt ameliyatı oldu
10 Nisan 2012

Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, Fethullah Gülen'in başarılı bir göz ameliyatı geçirdiğini, twitter hesabından duyurdu.

İşte Hidayet Karaca'nın tweeti: "Muhterem Hocamız az evvel sol gözünden başarılı bir katarakt ameliyatı olmuştur. Zat-ı Alilerine Cenab-ı Allah'tan acil şifalar dilerim."




HABER

Gülen: Türkiye’ye dönmeyeceğim
16 Haziran 2012

Başbakan Erdoğan’ın “Türkiye’ye dön” çağrısına yanıt veren Fethullah Gülen, Türkiye’ye dönmeyeceğini söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 10. Türkçe Olimpiyatları'nın töreninde yaptığı “Türkiye'ye dön” çağrısına Fethullah Gülen yanıt verdi.

ABD'de bulunan Fethullah Gülen, Türkiye'ye dönmeyeceğini söyledi.

Başbakan’ın kendisine yakışanı yaptığını belirten Gülen, şöyle konuştu:

“Şimdi bunu hemen söyleyeyim, orda o kendine yakışanı yaptı. Fakat o ilk değil onu söyleyeyim. Sayın Cumhurbaşkanı da, O da açıktan açığa dedikleri de oldu, bir vasıta ile bana ulaştırdıkları da oldu, söyledikleri de de oldu. Daha başka ricari devletten daha başkaları da kendilerine yakışan o cihan mertliği her zaman sergilediler. Ben defaatla duydum. Yanıma gelen, aynı zamanda o arkadaşlardan yanıma gelen kimseler de aynı şeyleri teklif ettiler. Artık Türkiye'ye gelme zamanı değil mi, filan dediler.

Şimdi onlar onu yapmada kendilerine düşen, kendilerine yakışanı yapıyorlar. Ben bu mevzuda ben demek de çok çirkin bir şey de, ben de bana yakışanı yapmam lazım. Şimdi onlar davet ederler, gel derler normal. Millet de onlar davet etmeleri lazım geliyor gibi onlara bakabilirler ve nitekim zannediyorum orada alkışın ritmi dozu biraz yükselince de herhalde öyle bir talep şeyi imajı aldı Sayın Başbakan.

Ondan da anlıyorum da dedi yani oradaki anlayışını ortaya koydu. Halk da öyle diyebilir yani onlar çağırdığı zaman çağırmasalar ben gidemem, Türkiye emin, böyle güvenlikli bir yer değil dolayısıyla başıma gayile açarım, dert açarım başıma. Arz edeceğim şeyler böyle yakışıksız şeyler olabilir de ben hiç bir zaman böyle başıma dert açacağım mülazası yaşamadım yani.”

Türkiye’ye geri dönmeyeceğini dile getiren Gülen, şu ifadeleri kullandı:

“Fakirin bileceği şey gittiğimde oraya birileri, işin rövanşı peşinde koşan birileri, bazı müesseselere zarar vermek suretiyle idareyi zor durumda yüzde bir ihtimalle bırakacaklarsa şayet, Türkiye'deki olumlu şeylerde bir duraklama olacaksa şayet, ben bir müddet daha ömrüm vefa ederse burada kalmayı ülkeme, milletime, ülkemde olan o şeylere zarar vermemek için daussıla deyip sıla sevdasıyla kahve içtiğim kahveleri bile böyle hatırlayarak ve sonra ondan kaçarak burnumun kemikleri sızladığı anda ondan uzaklaşarak burada kalacak, yaşayacağım."




HABER

Gazeteciler Vakfı'ndan 'Gülen haberi' tepkisi
ntv 21 Mart 2013

Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, Amerikan Wall Street Journal gazetesinde yer alan, "Fetullah Gülen Türkiye’de yargıyı domine ediyor” haberine, yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösterdi.

Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, Amerikan Wall Street Journal gazetesinde yer alan, "Fetullah Gülen Türkiye’de yargıyı domine ediyor" haberine tepki gösterdi.

Vakıftan yapılan yazılı açıklamada, gazetede yeralan haberin, hiçbir delile dayandırılmadan sadece "yaygın kanı" temeliyle ortaya atıldığı vurgulandı.

Haberi sadece yaygın kanaate göre temellendirmenin, hukuk ve gazetecilik etiği açısından son derece yanlış olduğu belirtildi.

Açıklamada, Wall Street Journal gazetesinin, Türkiye Cumhuriyeti devletini yargının ele geçirilebildiği, yüzeysel, kurumlaşmamış bir kabile devleti olarak göstermesinin, kabul edilemez olduğu vurgulandı.






HABER

Gülen ve Öcalan Time listesinde
ntv 18 Nisan 2013

Amerikan Time dergisi 2013 yılının en etkili 100 kişisini açıkladı. Time'ın geleneksel "2013'ün en etkili 100 ismi" listesinden Türkiye'den iki isim var.

Amerikan Time dergisinin geleneksel "2013'ün en etkili 100 ismi" listesine Türkiye'den Fethullah Gülen ve PKK lideri Abdullah Öcalan yer aldı.

Time dergisinin 5 kategoriye ayırdığı listeye Fethullah Gülen ve Abdullah Öcalan en etkili liderler bölümünde girdi.

Fethullah Gülen'i dünyanın en etkili din adamları arasında gösteren Time dergisi, Gülen taraftarlarının 140 ülkede okulları bulunduğunu yazdı.

71 yaşındaki Gülen'in ABD'nin Pennsylvania eyaletinde inziva hayatı yaşadığı, hoşgörü mesajlarının tüm dünyada takdir toplandığı belirtildi.

ÖCALAN'I TANITAN YAZI GERRY ADAMS'TAN

Time'ın listesinde Öcalan'ı tanıtan metin ise Kuzey İrlanda'da İngiltere ile barış masasına oturan Sinn Fein lideri Gerry Adams kaleme aldı.

Kuzey İrlanda ile İngiltere'nin 15 yıl önce barıştığını hatırlatan Gerry Adams, Öcalan'ın bu süreyi cezaevinde geçirdiğini belirtti. Kuzey İrlandalı lider Adams, Türiye'den Öcalan'ı bir an önce serbest bırakmasını da talep etti.

LİSTEDE KUZEY KORE LİDERİ DE VAR

Time dergisinin "2013'ün en etkili 100 ismi" listesine Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Meksika Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, Papa Francis ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping de girmeyi başardı.




HABER

GÜLEN: SOKAKLARI HAFİFE ALMAYIN!
sondevir 6 Haziran 2013

Gülen, Erdoğan'ı bir kez daha şöyle eleştirdi: "Meseleye bu zaviyeden yaklaşınca zannediyorum, biz de bakış zaviyemizi bir kere daha gözden geçirmemiz lazım. Acaba kabahat bu meselelere karşı umursamazlık içinde bakan, her şeyi hafife alan, 'şuydu, buydu' deyip geçiştirende mi?

Yoksa sokakları bir yönüyle harp meydanlarına çeviren insanlarda mı? Ya da bütün bunların kabahati, sistemde mi? Bizim iyi nesiller yetiştiremeyişimizde mi? Onlara yürekten sahip çıkamayışımızda mı? O zaman sistemin gözden geçirilmesi lazım."



HABER

Fethullah Gülen: Cami ve cemevi aynı bahçede olsun
1 Eylül 2013

Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan, Fethullah Gülen'in kendisine "aynı bahçede cami ve cemevi" projesini hayata geçirmek için öneride bulunduğunu, projenin temelinin gelecek hafta atılacağını söyledi.

Cem Vakfı Genel Merkezi'nde düzenlenen İnanç Önderleri Toplantısı'nda konuşan Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan, Türkiye'nin önünde Türk-Kürt ayırımı ve Alevi-Sünni ayırımı olmak üzere iki büyük sorun olduğunu söyleyerek, "63 kişiden oluşan ve Akil İnsanlar adı verilen kişiler arasında ben de vardım.

Sayın Başbakan'a Dolmabahçe'deki ilk toplantıda 'Ne var bu barış sürecinin içerisinde' diye sorduğumuzda, önce biraz durakladı, 'Hocam mutluluk var, içinde huzur var, refah var' dedi. Hepimiz gülümseyerek, dinledik. Belki de kendilerine göre çözümlerini devletin sırları olarak kabul edip, o toplantıda söylemek istemyor olabilirdi. Bunu da anlayışla karşılayabilirdik ama kendilerine bunu halkın bize soracağını söylediğimde, 'Bunu zamanla göreceğiz' demişti" diye konuştu.

DOSTUMUZ ARACILIĞIYLA MESAJ YOLLADI

NTV'nin haberine göre Fetullah Gülen ile görüştüğünü de aktaran Doğan, "Fetullah Hoca Efendi, bir müşterek dostumuz aracılığıyla mesaj yolladı; 'Hocam, camiyi de cemevini de artık aynı bahçede yapsak olmaz mı?' diye. Bizim açımızdan niye olmasın ki. Zaten bizim İslam anlayışımızda mekan dediğiniz şey, zaten insanın gönlüdür.

Devlet taraf tutarak, 'Camiden başka ibadet yeri olamaz İslam'da' gibi ipe sapa gelmez, hiç bir bilgiye dayanmayan bir düşünceyi kendisine düstur yapamaz. Onun için de kendilerine olumlu cevap verdim vakfın başkanı olarak. Sadece bir de şart ekledim;

MASRAFLARI KABULLENDİLER

'Hocam tamam bizim için hiç bir sakıncası yoktur, cami de, cemevi de bir bahçe içinde bulunsun. Ama camilere de artık yeni fonksiyonlar kazandırma zamanı çoktan geldi geçti. Camiyle cemevi arasına bir de aşevi yapalım'. Onlar da bir gün müsaade istediler, bir gün sonra da dediler ki; 'Tamam, mutabıkız yapılabilir'.

Bunun bir örneği olarak da Alevi-Sünni yakınlaşmasının sağlanmak üzere bütün masrafları onlar kabullendiler, camiyi de, cemevini de, aşevini de yapacaklar. 7 dönümlük bir arsa içerisinde, 5 dönümlük de galiba parkı varmış, yaklaşık 12 dönümlük bir alan içerisinde Ankara'da ayın 8'inde bunun temelleri atılacak" dedi.





HABER

Fethullah Gülen, 12 saat hastanede yattı
Milliyet 20 Ekim 2013

Fethullah Gülen, ani tansiyon yüksekliğinin yol açtığı ritim bozukluğu sebebiyle hastanede tedavi gördü.

12 saat müşahade altında tutulan Gülen, tedavisinin ardından evinde istirahat ediyor. Konuyla ilgili yapılan açıklama şu şekilde:

"Fethullah Gülen Hocaefendi, ani tansiyon yüksekliğinin yol açtığı ritim bozukluğu sebebiyle 12 saat hastahanede müşahade altında kalmıştır. Halihazırda sağlığı normale dönmüş olan muhterem Hocamız evinde istirahat etmektedir. Dualarınız istirhamıyla arz ederiz."





HABER

Gülen kirasını ve gelirini açıkladı
Hürriyet 6 Kasım 2013

Fethullah Gülen, tek gelir kaynağının kitap telifleri olduğunu belirtti ve ödediği kirayı açıkladı.

Fethullah Gülen kendi adını taşıyan internet sitesinde gelirinden ödediği kiraya kadar bir takım açıklamalarda bulundu.

Tek gelirinin kitap teliflerinden geldiğini söyleyen Fethullah Gülen, "Benim kitabım bana ait değil ki, Allah'ın mülkü. Bazıları hediye edilmiş bazılarını da almışım. Bunların da paralarını veriyorum ben. Teliften geliyor başka bir gelirim yok" dedi.

Bir misafirin ''Buraya da kira ödüyor musunuz?'' şeklindeki sorusuna Gülen, "Evet ödüyorum. Hem ben kalıyorum, hem işte sizler de kalıyorsunuz. Nasıl kalacaksınız vakıf evinde? Onun için 5.500 Dolar ödüyorum" yanıtını verdi.




HABER

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'ndan son dakika açıklaması
Milliyet 13 Kasım 2013

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, bazı kesimler tarafından gündeme getirilen 'siyasi parti kurma' ile ilgili asılsız iddialara ilişkin açıklama yaptı.

İşte Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'ndan yapılan açıklama;

Bilindiği üzere, ülkemiz birden fazla seçimin gerçekleşeceği önemli bir döneme yaklaşmaktadır. Ülkenin seçim sath-ı mâiline girmiş olması, doğal olarak pek çok tartışmayı ve düşünceyi gündeme getirmektedir. Bu çok seslilik demokratik bir toplum olmanın tabii sonucudur.

Yaklaşan seçim atmosferinin de etkisi ile Hizmet Hareketi’nin “siyasi parti kurmak için çalışma içinde” olduğuna dair bir iddia değişik kişilerce, farklı mahfillerde dile getirilmektedir.

Ancak bu sığ ve gerçeklikten uzak iddialar, Türkiye’de siyaseti; gayesi insanlığa hizmet olan Câmia`yı anlamak için gerekli asgari sosyal dinamikleri okuyamamanın bir neticesidir. Doğrusu, hem Türkiye’nin hem de Hizmete gönül vermiş Câmia’nın sosyolojik temellerini anlayamayan kişilerin böylesi iddialarının belirli çevrelerce itibar görmesi üzüntü ve şaşkınlık vericidir.

Bütün imkânlarını ve enerjisini, hem Türkiye hem de dünyanın pek çok ülkesinde insanlığın barışına hizmet etmek için kullanan Câmia’nın, parti kurmak gibi bir gündemi yoktur ve olmayacaktır. Hizmet, her zaman olduğu gibi bugün de gönüllülerinin enerjilerini, sadece insanlığın barış ve huzur içinde birlikte yaşama kültürünü inşa edecek sivil zemindeki projelere yoğunlaştırmasını teşvik eder.

Yaklaşan seçim sürecinde, benzer iddiaların artarak devam edeceği mülahazasıyla, Câmia’nın siyasetle olan ilişkisi konusunda bazı noktalara dikkat çekmekte fayda görüyoruz.

1. Farklı siyasi düşüncelerden gönüllü destekçilere sahip olan Câmia’nın; bir siyasi parti kurması, kurdurması ya da zaman zaman dile getirilen ve asılsız bir iddia olan herhangi bir partiye angaje olması, hem teorik hem de pratik olarak kesinlikle söz konusu değildir.

2. İnsanlığa hizmet etmekten başka gayesi olmayan bu Câmia, kendisine gönül veren insanların siyasetle münasebetlerini, değerler ve ilkeler üzerinden tanımlamasını tavsiye eder. Bunlar; insan hakları, demokrasi, şeffaf ve adil yönetim, çoğulculuk, hukukun üstünlüğü, inanç ve ifade özgürlüğü gibi değerlerdir. Ve bu değerleri hakkıyla temsil eden bütün siyasi partiler tercih sebebidir.


3. Öte yandan siyaset yapmak elbette meşru ve memleket için faydalıdır. Bu nedenle Câmia’nın kültür havzasından etkilenmiş bir ferdin ‘şahsi tercihi ile’ aktif siyaset yapması son derece tabiidir. Câmia’nın bir “parti kurmayacağı ve herhangi bir partiye angaje olmayacağı” ilkesi ile Hizmete gönül vermiş kişilerin bireysel tercihleriyle aktif siyaset yapabileceği konuları birbirine karıştırılmamalıdır.

Saygılarımızla.

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı




HABER

Fethullah Gülen, 'dershane kapatan taslağı' yorumladı
15 Kasım 2013

Fethullah Gülen, dershanelerin kapatılması girişimi konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu.

Sohbetin yayınlandığı açıklamada, Zaman'daki MEB'in hazırladığı taslak haberini gördükten sonra çok üzüldüğü ve 'hâcet namazı' çağrısı yaptığı belirtildi.

Gelişme karşısında istihkamet gösteren Fethullah Gülen Hocaefendi, "Mümin sarsılabilir ama devrilmez, meseleye öyle bakmak lazım." ifadelerini kullanıp, "Musibetler karşısında dişini sıkıp sabretmeli."dedi.

"Bir tane öğretmen arkadaşımızın bile, dershaneler kapanırsa ne iş yaparız gibi hiç bir endişesi yok.Arkadaşlarımız kaygısı yok." şeklindeki sözler üzerine ise Hocaefendi şu çok önemli tespitlerde bulundu:

"Teşekkür ederim, demek ki oturmuş arkadaşlar. Hizmet duygusu düşüncesi itibariyle, emvac-ı karardide olmuş. Cennetin kapılarını bile bunlar kapamak isteyebilirler. Bunlar girmesinler biz girelim, en azında önce biz girelim. Bunların zaten girmeye hakkı yok diyenler çıkabilir. 60 ihtilalinden bu yana onu da gördük tokadını yedik, 70 darbesini gördük tekmesini yedik. 80 darbesini gördük onunda çiftesini yedik. Hepsinden bir şey yedik. Fakat tekme atan tokat atan çifte atanın şimdi hesapları görülüyor. Biz yapmadık onu, kader hüküm verdi ve kaderin o mevzuda figürü olarak kullandığı insanlar, onları öyle yaptılar. Bana dokunan bir yanı vardı, yaşlı başlı adamlar böyle orada hesap verince ciğerim yanıyor benim. Elimden bir imkan olsa ben onların hepsine serbestsiniz derim. Ne var ki birileri onları planlıyor, yapıyor, 'Topuklarını birbirlerine vurdu. Karşımızda dimdik durdu bu adamlar. Bunlara bunu dedirttik.' diyorlar bir taraftan kapalı kapılar ardından diyorlar, fakat bir taraftan da camia onu sanki bir kısım elamanlarına yaptırtıyormuş gibi onlara fısıldıyor. Bir taşla iki kuşu vurma gibi bir nifak hareketi içinde bulunuyorlar. Bana yakışmayan şeyler ama müsaadenizle bu kadarını da söyleyeyim."




HABER

Arapça kanalı Hira TV yayında
Zaman 10 Mayıs 2014

Türkiye'nin ilk özel Arapça televizyon kanalı, yayın hayatına internetten merhaba dedi.

Samanyolu Yayın Grubu'nun uzun zamandır beklenen Arapça televizyonu Hira TV, bugün internet aracılığıyla yayına başladı. Türkiye ile Arap alemi arasında sağlam ve güvenilir köprüler kurmayı hedefleyen Hira TV, "Hakikatin Dili" sloganıyla yayın hayatına başladı.

Hira TV, önemli bir uluslararası organizasyonu internet üzerinden canlı yayınlayarak yayın hayatına merhaba dedi. Yeni Ümit ve Hira dergilerinin 10-11 Mayıs'ta İstanbul'da düzenlediği "İslam Dininin Zenginliği: İçtihad ve Kıyas Uluslararası Sempozyumu" Arapça olarak canlı yayınlandı.

"HAKİKATİN DİLİ", ARAP ÂLEMİNİN BÜTÜN KESİMLERİNE HİTAP EDECEK

Samanyolu Yayın Grubu'nun 20 yılı aşkın birikim ve tecrübesinin üzerine kurulan Hira TV, Grup bünyesindeki tüm kanalların ürettiği kaliteli yapım ve programları Arapça olarak yayınlayacak. Bir aile kanalı olma hedefini taşıyan Hira TV diziler, kadın ve çocuk programları ile zengin kültürel ve ilmi yapımlarla küçüğünden büyüğüne Arap aleminin tüm kesimlerine hitap edecek. Hira TV ayrıca Fethullah Gülen Hocaefendi'nin sohbet ve vaazlarını da Arapça olarak yayınlayacak.

Televizyondaki kuruluş hazırlıkları büyük heyecan ve hızla devam ediyor. Hira TV Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Acar, internet yayınıyla içerik yüklemeye başladıklarını belirterek, "İlk kez bugün canlı yayınla merhaba demiş olduk. İnternet bizim için uydu yayıncılığı öncesi hazırlık aşaması olacak." dedi. Kanalın esas çıkışı ise kısa süre içinde başlaması hedeflenen uydu yayıncılığıyla olacak.

Arap ülkelerini kapsayan uydular üzerinden yapılacak televizyon yayıncılığıyla Hira TV yaklaşık 400 milyonluk Arap alemine sesini ulaştıracak.




HABER

Gülen'in annesi kitap oldu
Zaman 7 Kasım 2014

Ailenin büyük gelini, evlatlarının ve torunlarının anası, Korucuk Köyü’nün büyük ablası olmuştu Refia Gülen. Kur’an dersi verdiği talebelerinin hocası, 1970’li yıllardan itibaren de hizmet gönüllülerinin deyişiyle Hocaanne idi. Gazeteci-yazar Şemsinur Özdemir, Gülen ailesiyle görüşerek Refia Gülen’in hayatını kaleme aldı.

Hizmet Anneleri’ kitaplarıyla tanıdığımız gazeteci-yazar Şemsinur Özdemir, hizmet gönüllüsü hanımların bir rol model olarak gördükleri Refia Gülen’i anlattı bu kez. Ufuk Yayınları’ndan çıkan ‘Hocaanne ve Ailesi’ kitabı, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin annesinin hayatından kareler sunuyor. Çalışmalara iki yıl önce başlayan Özdemir, Gülen ailesinden elli kişiyle röportaj yaparak oluşturmuş kitabı. Refia Hanım’ın soyağacıyla başlayan çalışmada ailenin kayıt altındaki iki yüz yıllık geçmişi de yer alıyor.

Kitap, Fethullah Gülen’in nasıl bir ailede yetiştiğini merak edenlere başucu olacak nitelikte. Ömrünü başkalarını yaşatma idealiyle örgüleyen bu güzide hanım, tek başına bir sivil toplum kuruluşu gibi yaşamış. Talebe yetiştirmesi, yetimleri gözetmesi, misafir ağırlaması, diktiği-ördüğü eşyaları muhtaçlara hediye etmesi… Hizmet Hareketi içindeki gönüllü kadınların daha sistematik bir şekilde yürüttüğü faaliyetlerin nüveleri adeta.

Özdemir, “Gelecek nesillerin onu tanıması için bir şeyler yapmak gerektiğine inanıyordum. Fakat bu süreç kendi içimde ikilemlerle doluydu. Bir yandan ‘Senin gibi mücrime mi kaldı onu anlatmak?’ derken, diğer yandan mücrimliğimi referans olarak sunup böyle bir vazifenin kendim için bir necat vesilesi olacağını ümit ediyordum.” diyor. Onu bu projeye sevk eden de Hizmet Hareketi’nin fedakâr kadınlarını anlattığı ‘Hizmet Anneleri’ adlı kitabı aslında. Hizmet anneleriyle yaptığı görüşmelerde söz dönüp dolaşıp Refia Hanım’a geliyormuş. Bir-iki derken Refia Anne ile ilgili hatıralar birikmeye başlamış. Özdemir, görüşmelerine bir parantez daha açmış ve Refia Hanım ile alâkalı anıları da toplamaya başlamış. Gülen ailesinin büyük kızı Nurhayat Hanım ile tanışmak, Refia Hanım’ı kızından dinlemek ve onun küçük bir fotoğrafını görmek Hocaanne’ye uzanan yolun önemli bir merhalesi olmuş. Daha sonra Ufuk Yayınları’nın yaptığı organizasyonla Gülen ailesinin fertleriyle tek tek tanışmış. Özdemir, o aile buluşmasında talip olduğu vazifenin ağırlığını derinden hissetmiş ve bu ağırlık, günden güne artarak devam etmiş.

Özdemir, o toplantıyla ilgili bir anekdot paylaşıyor: “Her ailenin bir mahremiyeti var. Hocaefendi’nin ailesiyle tanışınca birçok aile sırrına vâkıf olacağımı biliyordum. Onlar da bunun farkındaydı ve o gün bana güvendi. Yengelerden Hatice Hanım elimi tuttu ve ‘Artık sen de bizim aileden sayılırsın.’ dedi. Bu, sırlarını bana emanet edeceklerinin bir işaretiydi.”

Günümüzde Korucuk köyü

Özdemir’e göre, Refia Hanım ile ilgili hatırlarını, duygularını anlatan herkesin en önemli ortak noktası gözyaşları. Hatta gözyaşının kelimelere eşlik etmediği bir görüşme yok. Onu anlatırken bir taraftan çocukluğuna, gençliğine, Hizmet Hareketi’nin zor zamanlarına, inandığı gibi yaşamanın adeta avuçta tutulan bir kor olduğu günlere dönüyormuş muhataplar. Refia Hanım’ın hayatta olduğu zamanlar, dünyevî şartlar açısından zor olsa da ruhen en huzurlu hissedilen dönemlermiş onlar için.

Özdemir, “Refia Hanım, sadece Hocaefendi gibi bir âlimin annesi olması yönüyle değil, inandığı gibi yaşama ve yaşatma gayretlerinden dolayı kendi başına tanınmayı hak eden bir karakter.” diyor ve onun başlı başına bir sivil toplum kuruluşu gibi çalıştığına dikkat çekiyor. Zira o, köydeki kadınlara ve çocuklara Kur’an-ı Kerim öğreterek bir nevi eğitim hizmeti yapıyor. Talebelere yardım ediyor, yetimi yoksulu gözetiyor, akrabayı kolluyor. Bunları yaparken bizzat kendi eşyalarından infak ediyor. Talebeleri Kur’an’ı hatmedince hocalarına küçük hediyeler getiriyor, Refia Hanım bunları asla kendisi kullanmıyor, hediye etmek üzere saklıyor. Bayramlarda sandığını açıyor, başörtüsü, mendil, çorap ne varsa çıkarıp hediye ediyor. Yakını Ayşe Hanım, onun ‘yetimler annesi’ olduğunu söylüyor ve Refia annenin bir arife gecesi uykusuz kalıp kendisine bayramlık diktiğini anlatıyor.

Vefatından sonra Zaman gazetesinde yayınlanan yazı.

Torunu Kemal Gülen de babaannesinin hayatında namaz ve Kur’an’ın ertelenemez bir ihtiyaç olduğunu aktarıyor. Her gün Büyük Cevşen hatmi yaptığını, Alvarlı Efe Hazretleri’nden aldığı dersleri, tesbihleri ihmal etmediğini dile getiriyor. Diğer torunu Bahtinur Hanım da anneannesi için, “Onun ibadetsiz bir gecesini görmedim. Gecenin ikisinde kalkıp güneş doğana kadar ibadet ederdi.” diyor. Yazar Özdemir’in ifadesiyle, merhum Hocaanne’yi tanıyanlar Hocaefendi gibi bir evlada sahip olmasına şaşırmıyor.

Hocaanne’nin “Din ü imândı murâdın / Bir garib gibi yaşadın / İstemezdin nâm u nişan / Şimdi dillerde yâdın” yazılı mezar taşı da onun 83 yıllık hayatının bir özetini sunuyor.

Rabin çarpıtması cehaletin göstergesi

Geçtiğimiz aylarda Hocaefendi’nin annesi üzerinden de bir karalama kampanyası başlatıldı. Refia Hanım’ın İspanya göçmeni bir Yahudi aileye mensup olduğu iddia edildi. Çok geçmeden bu haber tekzip edildi. ‘Hocaanne ve Ailesi’ kitabını kaleme alan Şemsinur Özdemir, bu haberin cehalet göstergesi ve iftiradan ibaret olduğunu söylüyor. Nitekim kitapta Refia Hanım’ın ve Ramiz Bey’in soy ağaçları yer alıyor. Özdemir, “Hocaanne’nin babasına ‘Seyyid’ Ahmed Efendi deniyor ve Ehlibeyt’ten oldukları da biliniyor. Soy olarak nereden geldikleri çok net.” diyor.

Refia Hanım, mazisi Mısır’a kadar uzanan, Osmanlı Devleti nezdinde kıymet verilen köklü bir aileye mensup. Ailenin şeceresiyle ilgili en detaylı çalışmayı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde uzun yıllar çalışan Refia Hanım’ın yeğeni Salih Selimoğlu yapmış. 1. Dünya Savaşı sırasındaki son Rus ve Ermeni işgali sırasında Erzurum’un nüfus idaresi tamamen yakıldığı için Osmanlı dönemine ait belgeler yok olmuş ancak Selimoğlu, dedesi Ahmet Efendi’den ve onun kardeş çocuklarından aile tarihini bizzat öğrenmiş. Aileyi tanıyan Osmanlı yadigârı nesiller hayattayken derlediği bilgilerle kendi dinlediklerini karşılaştırarak teyit ettirmiş. Sonuç olarak, Refia Hanım’ın ailesinin o doğmadan önceki son iki yüz yıllık hikâyesi kayıt altında.

Korucuk’taki evin holü ve bir odası.

‘Benim anam ya okur ya dokur’

Yatsı namazından sonra hemen yatılır, sabah ezanıyla beraber herkes işe koyulurdu Gülen ailesinin evinde. Refia Hanım, sabaha hazır olsun diye birçok işi geceden yapardı. Örneğin tandırı odunla doldurup sabah yakılacak hale getirirdi. Teheccüd vakti kalkar, tekrar yatmazdı. Kur’an-ı Kerim’le beraber Enam, Delail-i Hayrat, Mevlid gibi kitapları okurdu. Boş vakit bulsa eline ya örgü, dikiş gibi el işini ya da kitabını alırdı. Sağlığı bozulup yatağa düşene kadar da hayatı böyle geçecekti. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin “Benim anam ya okur ya dokur” demesi işte bundandı.





HABER

Fethullah Gülen'in kardeşi vefat etti
28 Kasım 2014

Fethullah Gülen'in kardeşi Seyfullah Gülen,(72) Erzurum'da bir süredir tedavi gördüğü Özel Şifa Hastanesi'nde sabah saatlerinde vefat etti.

STV ana haber spikeri Kemal Gülen'in babası Seyfullah Gülen, 4 ay önce geçirdiği kalp krizi nedeniyle Şifa Hastahanesi'nde tedavi altına alınmıştı. Gülen, bir ay önce geçirdiği kısmi felç sonrasında yoğun bakıma alınmıştı. Yaşam destek ünitesine bağlı olarak yaşayan Seyfullan Gülen, vefat etti.

Op. Dr. Sebahattin Dalga, Gülen'in, felce bağlı solunum ve kalp yetmezliği nedeniyle tedavi gördüğünü, sabah 07.30 sıralarında vefat ettiğini açıkladı. Atatürk Üniversitesi'nden işçi emeklisi olan Gülen, evli ve 9 çocuk babasıydı.





HABER

TMSF, Bank Asya'ya el koydu!
3 Şubat 2015

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Bank Asya'nın yönetim kurulunu belirleyen imtiyazlı payın yüzde 63'lük bölümünün Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından kullanılmasına karar verdi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Bank Asya'nın Bankacılık Kanunu kapsamında "kurumun etkin denetimini engellemeyecek şeffaf ve açık bir ortaklık yapısı ve organizasyon şemasına sahip olması" şartını ihlal ettiğini belirledi.





HABER

Gandi Barış Ödülü, Fethullah Gülen'e verildi
Zaman 10 Nisan 2015

Dünyanın en önemli barış ödülleri arasında gösterilen "Gandi-King-Ikeda Barış Ödülü" bu yıl Fethullah Gülen'e verildi.

Geleneksel barış ödülü töreni, yüzlerce akademisyen, aktivist ve seçkin davetlinin katılımıyla Morehouse Üniversitesi Martin Luther King Merkezi'nde gerçekleşti. Daha önce Mihail Gorbaçov, Nelson Mandela ve Desmond Tutu gibi isimlerin aldığı ödül, bu yıl ilk kez bir Müslüman'a verildi.

ABD'nin Atlanta şehrindeki ödül merasiminde konuşan Martin Luther King Merkezi Dekanı Prof. Lawrence E. Carter, ilk defa bir Müslüman din adamına yılın barış mimarı ödülünü verdiklerini söyledi. ''Bugün bu ödülü geleneksel İslami öğretisini dünya genelinde yayan ve 11 Eylül 2001'de New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'ne terör saldırısını Washington Post'a verdiği ilan ile kınayarak küresel barışa katkı yapan Fethullah Gülen'e vermekten onur duyuyoruz'' dedi.




HABER

Zaman gazetesine kayyım atandı
4 Mart 2016

İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği Zaman Gazetesi'ne kayyım atadı.




HABER

Gülen: Ben ve arkadaşlarım Batının yanında yer aldık!
Yeni Çağ 25 Temmuz 2016

Gülen, “Batılı demokrasilerin ılımlı Müslümanlara ihtiyaç duydukları bir dönemde, "hizmet" içindeki ben ve arkadaşlarım Batının yanında yer aldık” diyerek Obama yönetimine mesaj verdi.

Fethullah Gülen, New York Times gazetesinde çıkan yazısında "Türkiye'ye gönderilmesi durumunda adil yargılanmayacağını" öne sürdü. Gülen'in, yazısında, "ABD, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a istediğini vermeye direnmeli" ifadeleri yer aldı. Fethullah Gülen, darbe girişiminin arkasında olmadığını da öne sürdü. Makalede “Batı'nın ılımlı Müslüman seslere ihtiyacı olan bu dönemde” kendisi ve arkadaşlarının Batı'nın hizmetinde olduğunu söyledi.






www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)