Aliye Yücel
gazeteci, yazar



Bursa Mustafakemalpaşa doğumludur. 9 aylık iken çocuk felci geçirmiştir. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunudur.

1989 – 1990 yıllarında Kadın ve Aile Dergisi’nde editör olarak; 1991 – 1994 yılları arasında engellilere yönelik Yaşama Sevinci Dergisi’nde editör, yine engellilere yönelik hazırlanan ve TRT’de yayınlanan Her Şeye Rağmen programında yapım yardımcısı olarak çalışmıştır.

1994 – 2010 yılları arasında TGRT’de; Metin Yazarlığı, Yapım - Yönetim Yardımcılığı (Kadın ve Sağlık Programlarında), TGRT - Basın ve Halkla İlişkiler Basın Tanıtım Sorumlusu ve TGRT HABER Medya Sorumlusu olarak görev yapmıştır.

Engellilere yönelik çeşitli projelerde çalışmıştır. 2010 yılından bu yana Türkiye Beyazay Derneği ile İŞ-KUR’un ortak projesi olan engelli istihdamına yönelik Engelli Kariyeri’nde ve Engelsiz Türkiye Platformu'da danışman olarak görev yapmaktadır.

2011 yılında yazmaya başladığı Engeloji isimli kişisel bir blogu ve 2014 yılında çıkmış Engeloji isimli kitabı vardır.




Engeloji
Aliye Yücel

Sayfa Sayısı: 208
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: C Planı
ISBN: 978-6055109912
Boyut: 21 x 1.5 x 13.5 cm

Engelli olmasıyla ilgili en vurucu soruyu Ayşe Arman şöyle soruyor: “Sizdeki başarma arzusunun sebebi bu kaza mı?” Mehmet Ali Birand bu soruyu da şöyle cevaplıyor: “Evet muazzam kamçıladı beni! Bacağımın kısalığını kapatabilmenin yolu başarmaktı. Hayatım boyunca bunun için uğraştım. O ‘Topal’ lakabından kurtulmalıydım.” Bunu Mehmet Ali Birand’ın ağzından duymak çok etkileyici.

Çocukken, bebekleri doğacak kişilerin “Kız ve erkek olsun hiç fark etmez. Eli ayağı düzgün olsun da” sözü içimi acıtırdı. Bu halk arasında çok kullanılan ve iyi niyetle söylenmiş bir dilektir. Ama bu cümle engelli birinin gözlerinin içine bakarak söylediğinde, onu ne çok incittiği hiç düşünülür mü?


Engeloji, insanlara bedensel eksikliklere odaklanmak yerine yeni bir bakış açısı getirmeyi hedefliyor.

Her satırında engelli farkındalığına şahit olacak, engelliler hakkında bilinenlerin yanlışlığını Engeloji ile kavrayacak; bu engelliyi anlama biliminin neden kör topal gittiğinin farkına varacaksınız!




ENGELOJİ ÖNSÖZ

Okuma serüvenimin arkadaşlarımın koşup oynarken, mecburen evde oturmamla başladığını düşünsem de seviyordum okumayı... Öyle ya, zorla olmaz bazı şeyler... Yazmak en büyük düştü. Ancak yazacağım, yazarım demekle de olmuyor. Söyleyeceği bir şeyleri varsa yazabiliyor insan... Engelli olmam okumama sebep olduysa da, engelleri yazmam tesadüf olmamalı...

Engellilik hakkında; kişisel olarak ve çevremde gözlemlediklerimden bir fikrim vardı. Maalesef engellilik yanlış biliniyor, engelliler yanlış tanınıyordu. Hep "Bunu doğru anlatmalıyım" diye düşünürdüm. Blog yazarlığı serüvenim işte böyle başladı. Her yazı yazan kişi yazılarının beğenilip, takdir görmesini istese de; galiba esas istediğim engelliliği doğru tanımlayıp, bir farkındalık ortaya koymaktı.

Blogumda engelli ve engelsiz herkese seslenmek istedim. Bu nedenle konularımı; araştırarak, özenle ve günceli yakalayarak seçmeye çalıştım. Bir kişi bile blogumu okusa ve engelliyi yanlış tanıdığının farkına varsa benim için çok önemliydi. Yazdıklarımın bir gün kitaplaşacağını hayal ettim. Elinizdeki bu kitapla da gerçeğe dönüştü. Okuyacağınız metinler 2011 ile 2014 yılları arasında blogumda yayınladığım yazılardan oluşuyor.

Kör, Topal Giden Bilim (!) diyerek bir kinaye yapsam da, bu kitaptaki yani Engeloji'deki her yazım, bir engelli farkındalığının meydana gelmesi isteğiyle yazılmıştır.

Şimdi soruyorum, hiç engelli birini tanıdınız mı?




HAKKINDA YAZILANLAR

ENGELLİLERE BAKIŞIMI DEĞİŞTİREN ‘ENGELOJİ’
Ali Eyüboğlu
Milliyet 18.11.2014

“Sevgiliniz var mı?” sorusuna Hande Yener’in verdiği yanıt: “Sakat mıyım? Kör müyüm? Topal mıyım? Yaşlı mıyım yaaa! Tabii ki sevgilim var.”
Yener, “Gencim, güzelim, popülerim” demek yerine niye fiziki bir engeli olmadığının altını çizmiş olabilir?

Çünkü o da hepimiz gibi daha anne karnındayken, “Kız veya erkek fark etmez, yeter ki eli ayağı düzgün olsun” temennisiyle dünyaya geldi, “Kör satıcının kör alıcısı olur”, “Sağır duymaz uydurur”, “Spastik hareketler yapma” veya “Özürlü müsün?” gibi söylemlerle büyüdü...

Aliye Yücel’in “Engeloji” adlı kitabı, istemeden de olsa engellileri nasıl üzdüğümüzü bütün çıplaklığıyla yüzüme vurdu.

Kendisi de engelli olan Yücel’in kitabında engellilere bakışımızdaki eksiklikleri anlatan başka çarpıcı örnekler de var.

İşte Yücel’in, Beren Saat’in görme ve işitme engelliyi oynadığı Uğur Yücel’in “Benim Dünyam”ın kusuruna dair yaptığı ilginç tespit:
“Benim Dünyam, konusu itibarıyla herkesin ilgisini çekecek olsa da engellilere, özellikle de görme ve işitme engellilere hitap edecek bir film... Ancak işitme engelliler için altyazı, görme engelliler için sesli betimleme uygulaması yok. Benim dünyam ama ben izleyemiyorum.”

Yücel’in “engeli ve engelliyi doğru anlama bilimi” olarak tanımladığı “Engeloji”, insanları bedensel eksikliklere odanlanmak yerine, yeni bir bakış açısı getirmeyi hedefleyen başarılı bir çalışma...




HABER

Engellerden kavram çıkardı; Engeloji
Akasyamhaber.com 26. 7.2018

Aliye Yücel engelliler üzerine kafa yorarken “Kör topal giden bilim dalı: Engeloji” kavramını ortaya koydu.




HABER

Kör topal giden bir bilim
Ümit Şimşek
www.umitsimsek.com

Aliye Yücel’in isim analığını yaptığı bir bilim. Fakat o kadar gerçek ki, bu bilimin kendisi de engelli.




www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)