İsmet  Tümtürk
hukuçu, siyaset adamı, yayıncı, yazar



1916 yılında doğdu. 1936 yılında İstanbul Amerikan Koleji’ni bitirdi. İstanbul Hukuk Fakültesi'nden 1941 yılında mezun oldu. Kısa bir süre İstanbul Erkek Lisesi'nde İngilizce öğretmenliği yaptı. İstanbul Belediyesi'nde müfettiş olarak çalıştı. Bu görevi 1944 yılı Mayıs ayında ‘Irkçılık-Turancılık Davası’ olarak adlandırılan döneme kadar yaklaşık 3 yıl devam etti.

Mahkeme safhası kapandıktan sonra avukatlığa başladı. O tarihten sonra haksızlığa uğrayıp mahkemelere düşen Milliyetçiler'in fahri avukatlığını üstlendi. Avukatlık dışındaki ilk görevi haftalık olarak çıkan Orkun Dergisi'nin yazı işleri müdürlüğü oldu. Bu görevi 1950'den, derginin kapatıldığı 1952 yılına kadar sürdü.

1962 yılında yayınlanan haftalık Milli Yol Dergisi'ni çıkardı. Dergi aralıksız olarak 68 sayı yayınlandı. 1988 yılında Yeni Orkun Dergisi'nin yazı işleri müdürlüğü, Türkçüler Yardımlaşma Derneği ve Türkçüler Derneği'nin yöneticileri arasında yer aldı. 1985 yılında emekli oldu ve avukatlık mesleğini bıraktı.

Gerek yöneticisi olduğu ve gerekse dostlarının yayınladığı dergilere imzalı - imzasız pek çok yazı yazdı. Bunları kitap haline getiremedi.

1998 yılı başlarında Altan Deliorman'la birlikte Orkun Dergisi'ni yeniden yayınlama hazırlıklarına girişti. 26 Şubat 1998 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucunda vefat etti. Cenazesi Fatih Camii'nde kılınan öğle namazından sonra Eyüpsultan'da toprağa verildi.

ESERLERİ:

Atsız'ın, Bozkurtların Ölümü adlı romanını İngilizce'ye çevirdi ve bastırdı.

İngilizceden Türkçe'ye üç eser tercüme edip onları bastırdı: Godfrey Lias'ın Göç adlı kitabı, Cep Zırhlısı ile Şanlı Yavuz ve Midilli isimli kitaplar.




AİLE-AYRINTI

Plevne Müdafaası şehitlerinden Topçu Binbaşı Osman Şahabeddin Bey'in torunu, şair Cenap Şehabettin'in oğludur.




HAKKINDA YAZILANLAR

İsmet Tümtürk

İsmet Tümtürk; sabırlı, fedakâr, metanetli, soğukkanlı, gösterişsiz örnek bir ülkü eri idi. Herşeyin en mükemmelini yapmaya çalışır, çevresine iddiasız gibi görünürdü. Kendisine karşı katı, çevresindekilere ise hoşgörülü idi. Bütün titizliği kendisine ve iç dünyasına yönelikti. Türk Milliyetçiliği ülküsüne gönülden inanmıştı. Bu ülkü uğruna gençliğinden ilerlemiş yaşına kadar hayatının her safhasında fikren ve bedenen, yılmadan ve yorulmadan çalıştı, çalıştı. Ağır dergi paketlerini ve artık kâğıt bobinlerini kâh koltuğunun altında, kâh sırtında... bir hamal gibi taşırdı. O bu işleri yaparken, Türklük Ülküsü'nü sırtlandığının bilincindeydi. Yüksünmüyor, aksine gurur ve haz duyuyordu.

Türk Dili konusunda da çok titizdi. 2 Şubat 1998 tarihinde kaleme aldığı son yazısında: Cankurtarana ambülâns, mahsül veya ürün kelimeleri yerine rekolte, aşama ve safha yerine etap, akın yerine atak... denilmesini kınıyordu. Batı Trakya'mızdaki Dedeağaç şehrine Alexandropolis, Gülümcine'ye Komotini, Sakız Adamıza Kios, İstanköy'e Kos... denilmesinin yanlışlığına işaret ediyor, yazısını şöyle bitiriyordu: "Volga denilen ırmağın Türkçe adı: İdil'dir. Dinyeper: Tuna, Kırımdaki Sivastopol: Akyar'dır. Bunlar unutuldu. Milleti millet yapan unsurlarda tarihî hâtırâlar, tarihten gelen kıvançlar ve ümitler vardır.

Hukuk tahsil etmiş olmakla birlikte, güçlü bir düşünür, kalemi kuvvetli bir yazardı. Vatan ve millet sevgisi, karakterinin ayrılmaz bir parçasıydı. Aynı zamanda biyoloji ve antropoloji konularına da hakkıyla vâkıftı. Geniş ufuklu, engin kültürlü bir insandı. O derecede de mütevazı idi. İngilizce dışında diğer batı dillerini de meramını anlatıp yazacak kadar biliyordu. Mantığı çok kuvvetliydi.





HAKKINDA YAZILANLAR

Türk Yolu (06.02-16.09.1969)

Haftalık haber ve yorum gazetesi. 06 Şubat 1969’da istanbulda yayımlanmağa başladı.

Yarım gazete (42x29 sm.) boyundaki bu gazete-derginin kapağında, sayfanın yarısını kapsayan kalın bir kare çerçeve içinde, iki satıra ayrılmış, kırmızı renkli olarak basılmış logosu, onun altında da , kalın bir siyah çizgi içinde, “Bütün Türkler birleşiniz’ söylemi yer alıyordu. Logo karesinin altında “Haftalık gazete” sözü, yayınlanış tarihi ve 125 kuruş olan fiyatı yazılıydı (Bu satıra sonradan sayı belirteci de eklendi).

Derginin imtiyaz sahibi Mahmut Belenli, yazı işleri sorumlu müdürü Erhan Demirutku idi. Birçok tanınmış Türkçünün de bulunduğu geniş bir yazar kadrosu vardı. Atsız, Nurettin Pakyürek, Ertuğrul Satıcı, Mahmut Belenli, Erhan Demirutku, Yaşar Aksoy sürekli yazarlarıydı. Ayrca Nejdet Sançar, Alparslan Türkeş, Galip Erdem, Rifat Baykal, Muzaffer Özdağ, Mümtaz Turhan, Derviş Mânizade, M. Kemal Cabioğlu, Necdet Sevinç, İffet Halim Oruz, Refik Özdek, Kurt Tarık Özhan, Süleyman Sürmen, Necmettin Hacıeminoğlu, Celâl Erçıkan, Dursun Yıldırım, Ahmet B. Ercilasun, İlter Veziroğlu, vb.'de yazarları arasındaydı.

Türk Yolu’nun ilgi çekici bir yanı, ilk sayısından başlayarak Atsız'ın Milliyetçilik ve meselelerini ele alan yazılarını, Alparslan Türkeş'in MHP önderi olarak yaptığı konuşmaları ve Erhan Demirutku'nun “1944 Türkçülük Olayı” başlıklı dizi röportajını yayımlaması idi. O röportajlarda A. Nurullah Barıman, İsmet Tümtürk ve Yusuf Kadıgil in gördükleri işkenceler ve duruşma izlenimleri hakkında verdikleri bilgiler ilgi çekici ve ibret verici idi.

Türk Yolu'nun yayımı, 16 Haziran 1969'da çıkarılan 19. sayı ile son buldu.




HAKKINDA YAZILANLAR

Milli Yol (26.01.-28.12.1962)

Haftalık siyasî, milliyetçi dergi.

Amacını, “Tarafsız haber dergisi olarak yayın hayatına başladık. Milliyetçiyiz. Her konuyu milliyetçi gözüyle göreceğiz’ diyerek belirten Millî yol, bu amaca bir yıla yakın hizmet etti.
Gazete kâğıdına, 30x21 sm. boyutlu ve 16 sayfa olarak basılan derginin ilk sayfası kapak hizmeti görüyordu. O sayfanın en üstünde kırmızı harfli logosu, altında “Haftalık siyasî, milliyetçi dergi' söylemi, onun altında da yayınlanış tarihi, 50 kuruş olan fiyatı, yıl ve sayı beirteçleri veriliyordu. Sayfanın geriye kalan boşluğuna bazen önemli bir haber veya yazı, bazen de resim konuyordu.

1962 yılında 48 sayı yayımlanan Millî yol’un “imtiyaz sahibi” Necati Bozkurt, “neşriyat müdürü” ise İsmet Tümürk idi. Haber dergisi olduğu için çıktığı tarihten önceki haftaya ilişkin haberlerin yorumlarına, karikatürlere ve fıkralara ağırlık verilen dergide, birçok Türkçü yazarın yazıları ve dörtlükleri de yer alıyordu. Bu yazarların başlıcaları Atsız, Nejdet Sançar, M. Zeki Sofuoğlu, İsmet Tümtürk, Dursun Cebe, Muhittin Koran, Fethi Tevetoğlu, Ali Rıza Özer, Süleyman Akso- yalp, Necdet Kürşad, Mustafa Nuri Bayhan, Süleyman Hayri Bolay, Altan Deliorman, Mahmut Aydın Elbeyioğlu, Ülkü Urungu, Abdür- rahim Karakoç, Yusuf Öktem, Reşat Cantaş, Hızır Bek Gayretullah, Ferit Törümküney, Yusuf Öktem, İlhan E. Darendelioğlu, Hayranî Ilgar, Süreyya Narmanlı, Halis Su, Yörükvelibeyoğlu, A. Galip Çaka, Tahsin Ünal, A. Fuat Azgur, İskender Öksüz, Hasan Sami Bolak, Peşkircioğlu, Hasan Sami Bolak, Refet Körüklü, Mehmet Serhat, Turhan Berkok, Ayhan Sayın, Bahattin Çokay, Necdet Özyazar, Alpaslan Kılıç, N. Denizcioğlu, Yüce Uran, Erhan Demirutku. Bu yazarlardan Altan Deliorman bütün fıkra ve yazılarını Murat Gençoğlu; Nejdet Sançar bazı yazılarını A. Okçuoğlu, Ahmet Tuğcu ve Zeki Sofuoğlu, bazı yazılarını Ziya Aydınoğlu iğreti adları ile yazdılar.

Millî yol; 48’inci 28 Aralık 1962 sayısındaki başyazıda “iki ay kadar ara verdikten sonra yeniden çıkacağı” belirtilmişse de, bir daha yayımlanamadı.



www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)