İlyas Aleyhisselam .
peygamber


Hazreti İlyas



Beni İsrail’e gönderilen peygamberlerden, Musa Aleyhisselam’ın dinini insanlara bildirmek için Allahu Teala tarafından vazifelendirildi.

Hazreti Musa’dan sonra Beni İsrail kavmine gönderilen peygamberlerin hepsi Tevrat’ın hükümlerini unutan, yerine getirmeyen insanlara bunları bildirmek için gönderildi. Beni İsrail, o zaman Şam ve civarında dağınık küçük devletler halinde yaşıyordu. Çünkü Yuşa bin Nun, Şam kıtasını fethedip, Beni İsrail’e taksim etmişti. Bir kabileye de Baalbek ve etrafını verdi. İlyas Aleyhisselam Baalbek’in kabilesinde bulunuyordu. Beni İsrail zamanla yoldan çıkmış, aralarında fesat ve karışıklık başlamıştı. Tevrat’taki Allahu Teala’nın emirlerini unutmuşlar, putlara tapmaya başlamışlardı. İlyas Aleyhisselam peygamber olarak gönderildiği zaman, Ba’l adında 8-10 metre büyüklüğünde bir puta tapıyorlardı. Hazreti İlyas; “Ba’l’den vazgeçiniz ve her şeyin yaratıcısı olan Allah’a ibadet ediniz.” diye nasihat etti. Fakat dinlemediler. Onları Allah’ın azabı ile korkuttu ise de, beldelerinden çıkarttılar. Allahu Teala da onlardan feyz ve bereketi kaldırdı. Yağmurlar kesildi, kıtlık başladı. Hayvanlar susuzluktan öldü. Başlarına çeşitli belalar geldi.

İlyas Aleyhisselam bu kıtlık yıllarında imanı gizlice halka anlatıyordu. Bütün evlerde kıtlık varken, inananların evlerine, İlyas Aleyhisselam’ın bir mucizesi olarak, bolluk ve bereket gelmişti. Herkes kokmuş leş yerken, bunların evi yiyecek doluydu. Baalbek hükümdarının hazineleri doluydu. Fakat satın alacak yiyecek bulamıyorlardı. Nihayet hatalarını anladılar ve Hazreti İlyas’ı bularak af dileyip iman ettiler. İlyas Aleyhisselam’a, sen bize dua et, dediler. Her ne söylerse ona tabi olacaklarına söz verdiler. Hazreti İlyas, Allahu Teala’ya dua etti. Bela ve musibetin kalkmasını diledi. Allahu Teala Hazreti İlyas’ın duasını kabul etti. O belde yeniden feyz ve berekete kavuştu. Bol bol yağmur yağdı. Her taraf yeşerdi. Memlekette büyük bir ferahlık meydana geldi. İsrailoğulları sonra Hazreti İlyas’a:
“Senin duan ile kurtulduk. Ancak ekebileceğimiz tohum yok. Dua et de tohum elde edelim” dediler.

Hazreti İlyas dua etti. Allahu Teala tuz ekmelerini bildirdi. Tarlalara tohum yerine tuz ektiler. Mucize olarak yerde nohut yetişti. İsrailoğulları bu hal üzere bir müddet Hazreti İlyas’a tabi oldular. Fakat hak yolda sebat etmeleri uzun sürmedi. Yine nankörlük edip, doğru yoldan ayrıldılar. Bu durum üzerine Hazreti İlyas, Allahu Teala’nın izni ile onların arasından ayrılınca, isyanları sebebiyle gitgide perişan oldular. Kur’an-ı Kerim’de Saffat suresinde bunların isyanları sebebiyle Cehennem’e gidecekleri bildirilmektedir.

Abdullah ibni Abbas’tan rivayet edildiğine göre; Hazreti İlyas Baalbek’ten çıkınca, ilahi emirleri bildirmek üzere dolaşırken yolu bir köye düştü. Bu köydeki insanlara nasihat etti. Onları imana davet etti. Köylüler onu severek köylerinde bir müddet kalmasını istediler. O da kabul etti ve İsrailoğullarından ihtiyar bir kadının evinde misafir oldu. Bu kadının hasta bir oğlu vardı. Hastalığına bir türlü şifa bulunamamıştı. İhtiyar kadın oğlunun durumunu Hazreti İlyas’a anlatarak çocuğunun şifa bulup bu dertten kurtulması için Allahu Teala’’ya dua etmesini istedi. Hazreti İlyas, üzülme şifa Allahu Teala’’dandır, dedi. Abdest alıp iki rekat namaz kıldı. Hasta çocuğa şifa vermesi için Allahu Teala’’ya yalvardı. Allahu Teala’’ duasını kabul etti. Hasta çocuk iyileşti. Bu çocuğun adı Elyesa’ idi. Şifa bulduktan sonra Hazreti İlyas’a iman etti. Yanından ayrılmadı. Ondan Tevrat’ı öğrendi. Hazreti İlyas’ın vefatından sonra da İsrailoğullarına peygamber olarak gönderildi. Kur’an-ı Kerim’in Saffat ve En’am surelerinde İlyas Aleyhisselam'la ilgili haberler vardır.




www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)