Murat Çobanoğlu ( 1940)
halk ozanı, aşık


besteci



1940 yılında Kars’ta doğdu. İlkokulu Kars'ta okudu. İlk bağlama derslerini Çıldırlı Şenlik’in çırağı olan babası, yörenin usta aşıklarından Gülistan Çobanlar’dan aldı. 14 yaşında gördüğü bir rüyada bade içtikten sonra saz çalmaya ve şiir söylemeye başladı.

1966 yılından başlayarak Konya Aşıklar Bayramı'na katıldı. Çeşitli dallarda birincilikler aldı.

Aşıklık geleneğinin bir parçası olan türkülü hikayeler anlatma konusunda başarılı örnekler verdi. Kendi türkülerinin yanı sıra usta malı türküleri de genç kuşaklara aktardı.

Türkiye’nin her yerinde tanınan Çobanoğlu yıllarca radyo programları yaptı. Halk edebiyatı ve aşıklık geleneği üzerine çeşitli seminerler verdi. Şiirleri çeşitli dergilerde yayımlandı.

Türkiye dışında, Avrupa’dan İran’a dek birçok ülkede konserler verdi, yarışmalara katıldı. Azeri aşıklardan Elesker ve Gaşem’le karşılaştı.

Geçimini aşıklık geleneğini sürdürerek temin etti. 1971 yılında Kars’ta açtığı, özellikle aşıklık geleneğinin sürdürülmesinde katkısı olan Çobanoğlu Halk Ozanları Kahvesi yörenin aşıklar merkezine dönüştü.

Evli ve dört çocuk babasıydı.

Onlarca plak ve kaset doldurdu. 2 tane de altın plağı bulunmaktadır.

2005 yılında Ankara'da vefat etti. Kars'ta toprağa verildi.




ŞİİRLERİ

Benden

Sevdiğim yar bana göndermiş name
Rüzgar dokunmamış dal ister benden
Bir lezzet olmasın onun tadında
Hiç arı görmemiş bal ister benden

Ne bir çiçeğim var ne de bir bağım
Ne bir sedirim var ne de konağım
Ne bir yuvam vardır ne de otağım
Al kuşam içinde şal ister benden

Ben bu gidiş ilen nereye varam
Derman bulabilmem yaramı saram
Ne bir çölüm vardır ne bir sahram
Yine yüce dağdan yol ister benden

Bu fani dünyada çoktur zararım
Ne bir kazancım var ne de bir karım
Ne bir ağacım var ne de yaprağım
Yazın kışın solmaz gül ister benden

Çobanoğlu’yum ben iz bulabilmem
Kışın çok ararım yaz bulabilmem
İnsanlarda doğru söz bulabilmem
Yalan söylemeyen dil ister benden

Neyine güvenem yalan dünyanın
Kerem'i yandırıp kül etmedi mi
On bir ay bülbülü ettirdi feryat
Gül için bülbülü lal etmedi mi

Bülbül aşık idi gonca güllere
Arzusun söylerdi esen yellere
Mecnun Leyla için düştü çöllere
Ferhat'a dağları yol etmedi mi

Çobanoğlu yaram döndü çıbana
Kurduğum bağlarım oldu virane
Kardeşi Yusuf'u attı zindana
Kaderi Mısır'da kul etmedi mi




Gör

İnsan dedikleri duvara benzer
Hele suvakları dökülsünde gör
Gördüğün her güzele aldanma
Saç ağarsın beli bükülsünde gör

Kara toprak insanları yoğurur
Vedası geleni bir bir çağırır
Arkası kuvvetli fazla bağırır
Dostları yanından çekilsin de gör

Demek ki dünyada olur dermanın
Birgün uyanırsın geçmiş zamanın
Bazı insan der ki ben bir aslanım
Ezrayıl peşine dakılsın da gör

Çobanoğlu kulak versen sözüne
Yazılanlar mutlak gelir yüzüne
Evde bile karı bakmaz yüzüne
Hele sırtın yere yıkılsında gör



www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)