İbrahim Şahin ( 1956)
Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Eski Başkan Vekili



1956 yılında Tokat’ta doğdu. 1976 yılında Polis Akademisi'nden mezun oldu. 1976-1978 yıllarında Sinop Emniyet Müdürlüğü'nde çalıştı. 1978-1980 arasında Isparta Dağ Komando Okulu ve Erzurum'da askerliğini yaptı. 1980-1982 yılları arasında Nevşehir Emniyet Müdürlüğü'nde çalıştı. 1982'de Bitlis'e tayin oldu. Aynı yıl kurulan Özel Harekat Dairesi'ne kabul edildi. Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı Özel Harp Dairesi'nde Özel Harekat Kursu'nu tamamladı. 1984 yılında Almanya'da GSG-9 Komando Kursu'na katıldı. 1987 yılında ABD'de anti-terör kursuna katıldı. 1988'de Siirt Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğüne atandı. 1990 yılında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürü oldu. 1993'de Özel Harekat Daire Başkan Vekili oldu. İstanbul DGM'de görülen Susurluk ana davasında yargılanmaya başladı. 19 Eylül 1997'de tahliye edildi. 27 Mart 2000'de kullandığı Grandcheroke 4X4 Jeep ile Bursa yakınlarında trafik kazası geçirdi. Kazada ağır yaralandı ve beyin çevresinde ödem oluştu.




HABER

Suçlamalar asılsız çıktı
14 Aralık 2011

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının bazı faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturması kapsamında tutuklu bulunan 7 şüphelinin tahliyesine karar verildi.

Şüphelilerin avukatlarının tutukluluğa itirazlarını değerlendiren Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği, şüpheliler İbrahim Şahin, Enver Ulu, Ayhan Akça, Ayhan Özkan, Seyfettin Lap, Uğur Şahin ve Ahmet Demirel'in tahliyesine karar verdi.

İbrahim Şahin'in avukatı: ''Soyut iddialar dışında tutukluluğu gerektirir kanıtlar yok'' dedi.

Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tahliyelere, CMK'nın ''tutukluluğun incelenmesi'' başlıklı 108. maddesine göre Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimince yapılan inceleme sonucunda karar verildiğini bildirdi.




HABER

Bunlar dinlerarası diyalog diye bir şey çıkarmışlar!
11 Mayıs 2012

Ancak bunlar dinler arası diyalog diye bir şey çıkarmışlar. Böyle bir şey olamaz. Tek kutsal kitap Kuran’dır. Yeryüzünde tek din İslam’dır. Dinlerarası diyalog kitabı yazıyorsun, baskısını da siyonistlere yaptırıyorsun, bu nasıl Müslümanlık.

Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen Ergenekon davasının 179. duruşmasında tutuklu sanık eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin savunma yaptı. Sivas Ermeni Cemaati Lideri Minas Durmazgüler’e yönelik planlanan suikastta kullanılacak silahı sanık İrfan Torun’a verdiği iddia edilen Şahin, oturarak ve kravatını çıkartarak savunma yapmak istediğini söyledi. Başkan Hasan Hüseyin Özese, “Tabi nasıl rahat edecekseniz” dedi. Kendisinin hiç kimseye silah vermediğini ve satmadığını savunan Şahin, Torun’un “Kendisini 2003 yılından beri tanırım. Tokat’a geldiği bir zaman belinde iki silah gördüm. Silahlardan birisini bana satmasını istedim. O dönem silah almak istiyordum. İnternetten de silah fiyatlarını kontrol ediyordum. Silahın ruhsatsız olduğunu ve fiyatının da 1800 lira olduğunu söyleyince hemen satın aldım” şeklindeki ifadelerini de yalanladı. Şahin, “Beni bu kişinin 2003 yılında tanımasına imkan yok. O tarihte ben Susurluk davası nedeniyle cezaevindeydim. Silah vermem olayı ise tamamen yalan. Bizim için silah namustur. Allah korusun insan namusunu verir mi?” dedi.

‘Bana göre polis suçlu’

İddia edilen suikast planına ilişkin belgeyle ilgili mahkemeye yanıt göndermeyen tek kurumun polis teşkilatı olduğunu ifade eden Şahin, “Suikast belgesi ve yapılan aramada çıktığı iddia edilen belgeler polisin işidir. Polis, bana göre suçludur. Çünkü Adli Tıp Kurumu’ndan gelen yazıda, belgedeki yazının bana ait olmadığını söylüyor. Diğer kurumlar da aynı cevabı verdi. Ancak polis, 4 yıldır hala ‘araştırıyoruz’ diyor. Kusura bakmasınlar, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nden 3 amiri göndermekle, 700 polisi başka tarafa tayin etmekle bu işleri temizleyemez ve toplumun gazını alamazsınız” diye konuştu.

Şahin’in duymasını sağlayan pil bittiği için oturuma kısa bir ara verildi.

‘Günahlarım olabilir’

Sanık İrfan Torun ile 2008 yılında irtibatını kestiğini dile getiren Şahin, şöyle devam etti:
“Bana Sivas emniyetindeki bazı polisler ‘Abi İrfan ile görüşme’ dediler. Nedenini sordum, daha önce Fethullah Gülen ile İzmir’de bir konuşmam nedeniyle davalık olmuştuk. Meğerse bu İrfan, Sivas emniyetinde haber elemanıymış. Bu dava nedeniyle polis içindeki Fethullah Hoca’ya bağlı grup, bana düşmanlık yapıyormuş. Ancak bu düşmanlığı Fethullah Gülen mi yapıyor ona bağlı olanlar mı yapıyor veya kullanıyorlar mı? Onu tam olarak bilmiyorum. Ancak bunlar dinler arası diyalog diye bir şey çıkarmışlar. Böyle bir şey olamaz. Tek kutsal kitap Kuran’dır. Yeryüzünde tek din İslam’dır. Dinlerarası diyalog kitabı yazıyorsun, baskısını da siyonistlere yaptırıyorsun, bu nasıl Müslümanlık. Bu uygulama, insanı şirke götürür, kafir bile yapar. Evet kabul ediyorum. Ben de çok iyi bir insan değilim, günahlarım olabilir. İrfan Torun bana iftira atıyor. İrfan ile irtibatımı koparttıktan sonra bir komplo sonucu tutuklandım. 4 yıldır tutukluyum. 30 yıl terörle mücadele ettim. DHKP-C lideri Dursun Karataş’ın eşini operasyonda ben öldürdüm. Şimdi terörden tutukluyum.”









www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)