Dinç Bilgin ( 1940)
işadamı, gazeteci


Sabah Gazetesi Eski Sahibi



1940 yılında İzmir’de doğdu. Yeni Asır gazetesi sahibi Şevket Bilgin’in oğlu. İİTİA’de okudu. Gazeteciliğe Yeni Asır gazetesinde başladı. 1985 yılında İstanbul’da Sabah gazetesini yayınlamaya başladı. Foto Maç, Yeni Yüzyıl, Yeni Binyıl, Ateş, Takvim, Bugün gazeteleri ve Aktüel başta olmak üzere bir çok dergi yayınladı. ATV’yi kurdu. Özelleştirme çerçevesinde Etibank'ı aldı. İngilizce biliyor. Evli ve iki çocuk babası. İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Gazete Sahipleri Birliği üyesi. 2000 yılı içinde ekonomik krize giren Sabah Grubu, bilahare el değiştirdi.

HAKKINDA YAZILANLAR

Dinç Bilgin tutuklandı
Ayşegül Usta- Asım Göne- Taner Yener
Hürriyet 2 Nisan 2001

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen Etibank ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan, bankanın eski sahibi Dinç Bilgin çıkarıldığı DGM tarafından tutuklandı. Bilgin'in oğlu Önay Bilgin ve eski genel müdür ve yönetim kurulu üyesi İsmail Hakkı Karakaya savcılık sorgularının ardından serbest bırakılırken soruşturmayı yürüten Savcı Ercan Cengiz'in talebi doğrultusunda yedek hakimlik, Cavit Çağlar ve bankanın eski yöneticisi Zeki Önal hakkında da gıyabi tutuklama kararı çıkarttı.
Soruşturmayı yürüten DGM Savcısı Ercan Cengizin talimatıyla geçen cuma gecesi gözaltına alınan Dinç Bilgin, oğlu Önay Bilgin ve cumartesi akşamı gözaltına alınan İsmail Hakkı Karakaya, Mali ube Müdürlüğü'ndeki işlemleri tamamlandıktan sonra dün sabah DGM'ye götürüldü. Önceki gün gözaltına alınan işadamı Cavit Çağlar'ın oğlu, bankanın eski yönetim kurulu üyesi Mustafa Çağlar'ın ise sorgusunun sürdüğü bildirildi.

KAÇIRILIRCASINA DGM'YE SOKULDU.

Camları koyu renk olan minibüsle sabah erken saatlerde Emniyet Müdürlüğünün garajından kaçırılırcasına çıkarılan Bilgin ve diğerlerini taşıyan minibüs basın mensuplarının görüntü almasına fırsat vermeden savcılık kapısına yaklaştırıldı. Basın mensupları bu bölgeye yaklaştırılmazken Dinç Bilgin, Önay Bilgin ve İsmail Hakkı Karakaya, minibüsten indirilerek binaya sokuldu.

Etibank'ın eski Yönetim Kurulu Başkanı Dinç Bilgin ile Yönetim Kurulu eski üyesi olan oğlu Önay Bilgin, eski genel müdür ve yönetim kurulu üyesi İsmail Hakkı Karakaya hemen savcılık katına çıkarıldı. Bu arada, İstanbul DGM'nin mahkemelerin bulunduğu bölümde yer alan ve giriş çıkışları bahçeden gerçekleştirilen Adli Tıp Kurumu İstanbul DGM Şube Müdürlüğü ise, `Havanın soğuk olduğu' gerekçesiyle geçici olarak savcılık bölümündeki müfettiş odasına taşındı. Dinç Bilgin, Önay Bilgin ve İsmail Hakkı Karakaya da, bu odaya getirilerek sağlık kontrolünden geçirildikten sonra savcılık tarafından sorguya alındı.

ÇAĞLAR KAZIK ATTI...

Dinç Bilginin Mali ubedeki ifadesinde Cavit Çağlar'ın kendisine 40 milyon dolarlık kazık attığını öne sürerek, ``Bankayı göreve getirdiğim müdürler idare eder. Ben banka işinden anlamam. Etibankın batmasında en büyük rolü ükrü Karahasanoğlu oynadı. Bana söyleneni yaparak off-shore hesapları açtım.'' dediği bildirildi.
Bankadan kredileri kendi şirketlerine aktardığını söylediği bildirilen Bilginin polisteki ifadesinde; ``Kredi limitleri talepleri karşılayamayınca off- shore hesaplarından para çekmek zorunda kaldık. Danışmanlarım ve müdürlerim bana bu yolu önerdi. Cavit Çağlar, İnterbank ve şirketleri için Etibanktan kredi talep etti. Bu isteğini yerine getirip 40 milyon dolar kredi verdik. Ancak geri ödenmedi. Bu batışımızı hızlandırdı.'' dediği iddia edildi.

ÇETE, ZİMMET, DOLANDIRICILIK.

Etibank'la ilgili soruşturmayı yürüten İstanbul DGM Savcısı Ercan Cengiz, bankanın eski sahibi Dinç Bilgin ile bankanın yönetim kurulu üyesi olan oğlu Önay Bilgin, eski genel müdür ve yönetim kurulu üyesi İsmail Hakkı Karakaya'nın sorgusunu yaklaşık 6 saatte tamamladı. Savcı Cengiz, Dinç Bilgin'i, Zimmet, Dolandırıcılık ve Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak suçlarından tutuklanması istemiyle Nöbetçi 6 No'lu DGM Yedek H'akimliği'ne gönderdi. Savcı Ercan Cengiz, Önay Bilgin ve İsmail Hakkı Karakaya'yı ise, mahkemeye sevklerine gerek görmeden serbest bıraktı. Savcı Ercan Cengiz, nöbetçi mahkemeden, Cavit Çağlar ve bankanın eski yöneticisi Zeki Önal hakkında da gıyabi tutuklama kararı çıkarılmasını istedi.

''PARAVAN ŞİRKET KURMADIM''

Savcılık sorgusu saat 15.30da biten Dinç Bilgin'in ``Ben gazeteciyim. Bankacı değilim. Beni bankanın alınması konusunda Cavit Çağlar yönlendirdi. ükrü Karahasanoğlu, Cavit Çağların getirdiği bir genel müdürdür. Şükrü Karahasanoğlu ekibiyle bu tür şeylerin meydana gelmesine neden oldu. Paravan şirket kurmadım. Sadece kendi şirketlerime kredi kullandırdım. Basın setöründe rekabet etmek için bankadan kredi kullanmak zorundaydım.'' dediği bildirildi.

BİLGİN TUTUKLANDI, ÇAĞLARA GIYABİ TUTUKLAMA.

Savcı tarafından sevk edildiği Nöbetçi 6 No'lu DGM Yedek Hakimliği'nde yeniden sorgulanan Bilgin, burada yaklaşık 3 saat süren ifadesinin ardından Zimmet, Dolandırıcılık ve Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak suçlarından tutuklandı. DGM Yedek Hakimliği, aynı soruşturma kapsamında İnterbank'ın eski sahibi ve eski milletvekili Cavit Çağlar ile Etibank'ın eski yönetim kurulu üyesi Zeki Önal hakkında da gıyabi tutuklama kararı çıkarttı.
Bilgin, işlemlerin tamamlanmasından sonra saat 18.50'de binadan çıkartıldı.
Güvenlik kuvvetlerinin oluşturduğu kordon altında DGM binasına yaklaştırılan gri renkli ve camları siyah olan minibüse bindirilen Bilgin, Kartal Özel Tip Cezaevi'ne götürüldü. Dinç Bilgin, basın mensuplarının yönelttiği soruları yanıtlamadı. Avukatı Önder Öztürel ise, gazetecilerin sorusu üzerine, tutuklamaya henüz itirazda bulunmadığını söyledi. Avukat Öztürel, ``Peki bulunacak mısınız'' şeklindeki soruya ise ``Yasal haklarımız neyse düşüneceğiz'' karşılığını verdi.
Babasının tutuklanıp cezaevine götürülmesinin ardından Önay Bilgin de DGM'nin arka bahçesine sokulan özel otomobili kapıya yanaştırılarak, DGM'den ayrıldı.

KARTAL ÖZEL TİP CEZAEVİ'NE KONULDU

Dinç Bilgin, işlemlerin tamamlanmasından sonra gri renkli ve camları siyah bir minibüs ile gönderildiği Kartal Özel Tip Cezaevi’ne saat 20.05’te ulaştı. Araç ile ana kapıdan giriş yapan Bilgin, cezaevine konuldu.

OĞUL ÇAĞLAR YARIN DGM'YE ÇIKARILACAK.

Etibanktan verilen usulsüz kredilerle ilgili olarak DGM Savcısının talimatı üzerine önceki gün gözaltına alınan Cavit Çağların oğlu, bankanın eski yönetim kurulu üyesi Mustafa Çağların Mali polisteki sorgusu ise dün de sürdü. Oğul Çağların sorgusunun bitmesi halinde yarın DGM Savcılığına çıkarılacağı bildirildi.

GÜNDEM GÜNDEM GÜNDEM

Amiral Battı Sabah Grubunun Öyküsü Can Ataklı’nın Tanıklığıyla
Serkan Seymen
Metis Y. İstanbul 2001

Amiral Battı, 80'li yıllarda kendisini Türkiye medyasının "amiral gemisi" ilan eden Sabah gazetesi ile onun bağlı bulunduğu grubun geçirdiği dönüşümleri ele alıyor.

Kitabın ana eksenini, en başından itibaren Sabah'ı Sabah yapan çekirdek ekip içinde yer alan, ancak son dönemde Dinç Bilgin-Zafer Mutlu ikilisi tarafından işten atılan Can Ataklı'nın tanıklığı oluşturuyor. Ataklı, Serkan Seymen'in yaptığı röportajda kimi zaman burukluğunu dile getiriyor, kimi zaman öfkesini boşaltıyor; ama en önemlisi medya-siyaset-sermaye ilişkileri konusunda çok önemli ifşaatta bulunuyor. 1992'de Cilalı İmaj devri adlı kitabında Sabah'ın temsilciliğine soyunduğu "yükselen değerleri" ilk kez kavramsallaştırmış olan Can Kozanoğlu ise, on yıl sonra aynı değerlerin neden ve nasıl yere çakıldığını anlatıyor. Kitabın sonsözünü kaleme alan gazeteci Kemal Can da, amiral gemisinin batmasından çıkartılabilecek dersleri tartışıyor. Kitapta 93 trilyonluk bir meblağın hortumlandığı Etibank soruşturmasına dayanak teşkil eden Bankalar Yeminli Murakıpları raporunun "Sonuç ve Özet" bölümleri ile Can Ataklı'nın 1995'te Doğan grubuna karşı Sabah grubunu cansiperane savunan yazılarından seçmeler de ek olarak yer alıyor.




HABER

Adliyede sahte evrak çetesi
10 Nisan 2012

Yargıda rüşvet iddialarına ilişkin yürütülen soruşturmanın iddianamesi tamamlandı. 1 numaralı sanığın Sinan Berberoğlu olduğu iddianamede, Dinç Bilgin, Faruk Süren ve Efe Önbilgin de sanıklar arasında yer alıyor.



Yargıya rüşvet iddiaları üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma tamamlandı. Özel yetkili savcılık, 40 şüpheli hakkında iddianame hazırladı. 7'si tutuklu 40 şüpheli hakkında hazırlanan 207 sayfalık iddianame özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Danıştay saldırısı soruşturması kapsamında adı geçen ve hakkında takipsizlik kararı verilen Sinan Berberoğlu ise iddianamenin bir numaralı sanığı olarak yer aldı. Berberoğlu, Dinç Bilgin'in adliyedeki işlerini yürütüyordu. Çeşitli adliyelerde görevli katiplerin de sanık olarak yer aldığı iddianamede 17 müşteki ile aralarında BEDAŞ'ın da bulunduğu 3 şirket ise mağdur olarak yer alıyor.

ÇIKAR AMAÇLI SUÇ ÖRGÜTÜ

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Salim Duran tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar, "haksız çıkar sağlamak amacıyla suç örgütü kurmak ve yönetmek, üye olmak, nitelikli dolandırıcılık, evrakta sahtecilik, görevi kötüye kullanma, yargı görevini yapanı etkileme ve şantaj tehdit ve rüşvet gibi birçok suçlamaya ilşkin olarak hakim karşısına çıkacak. İddianamede adı daha öncede Danıştay saldırısı soruşturması kapsamında adı geçen ve hakkında takipsizlik kararı verilen tutuklu sanık Sinan Berberoğlu liderliğinde aralarında İstanbul'daki çeşitli adliyelerde çalışan katiplerinde bulunduğu 17 kişinin haksız ekonomik çıkar amaçlı suç örgütü kurduğunun tespit edildiği belirtildi.

DOSYADAKİ SUÇ DELİLLERİ YOK EDİLMEYE ÇALIŞILDI

İddianamede iddia edilen örgütün, yerel mahkemelerde ve yüksek mahkemelerde soruşturma ve kovuşturma makamlarını yanıltarak sahtecilikle veya rüşvet karşılığı bazı kararların alınmasının sağladığı, bazı dava dosyalarına müdahale edilerek suç delillerinin yok edilmesi veya değiştirilmesi, adli sicili bozuk kişiler hakkında temiz adli sicil kaydı alınması, vergi borçlarının ilegal olarak sorgulatılması veya silinmeye çalışılması gibi eylemleri gerçekleştirdiği öne sürüldü.

"ŞİŞLİ ADLİYESİNİ ÜS OLARAK KULLANIYORLARDI"

İddianamede, yapılan iletişim tespit tutanaklarında başta yargı organları olmak üzere kamu kurumlarında işi olan bazı 3. şahısların çözüm bulmak için örgüte müracat ettikleri, örgütün ise belli bir ücret karşılığında işi çözmek için her yola başvurduğu, Şişli Adliyesi'ni üs olarak kullanarak burada çalışan zabıt katipleri tutuklu sanıklar Erdoğan Maden, Mehmet Nosel, tutuksuz sanıklar Fatma Özkur ve Fadime Keklik vasıtasıyla suça konu eylemleri buradan, İstanbul Adliyesi'nden tutuksuz sanık zabıt katibi Fatma Şengül'ün, Bakırköy Adliyesi'nden ise katip Kerim Öztürk'ün suça konu eylemleri gerçekletirdikleri iddia edildi.

"ERGENEKON'UN KORKUTUCU GÜCÜNÜ KULLANIYORDU" İDDİASI

İddianamede örgüt lideri olduğu öne sürülen Sinan Berberoğlu'na ilişkin gizli tanık 55'in beyanlarında Berberoğlu'nun bazı işadamlarının kirli işlerini temizlediği TMSF ve vergi dairelerinde hacize uğramamsı için mal kaçırdıkları, borç azalttıklarını veya sildikleri iddiaları da yer aldı. Berberoğlu'nun telefon konuşmalarında yaptığı "Dünyanın en tehlikeli mahkemelerinin işini bağladım", "Yargıtay'daki bir dosyaya Sinan Berberoğlu'ndan başka kimse müdahale edemez" şeklindeki fadelerinin örgütün yerel ve yüksek mahkemelerdeki etkinliğini açıkça ortaya koyduğu belirtilen iddianamede, Cumhuriyet Gazetesi'ne el bombası atılması, Danıştay saldırsıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcığı'nca hakkında işlem yapılan ve takipsizlik kararı verilen Berberoğlu'nun bu durumdan faydalanarak iddia edilen Ergenekon terör örgütü ile irtibatlı imajı verdiği ve örgütün toplumda oluşturduğu korkutma ve sindirme gücünü liderliğini yaptığı örgütün amaçları doğrultusunda tehdit unsuru olarak kullandığı ve "Kel kafalı bir adam gelecek şunu güzel bir odunlayalım", Bunu infaz ettirecem" şeklindeki ifadelerle örgütün gerektiğinde cebir ve şiddete başvurduğunun anlaşıldığı öne sürüldü.

SAHTE ZEKERİYA ÖZ İMZALI BELGE

Sinan Berberoğlu'nun üzerinde "Basri Günay" adına düzenlenmiş sahte kimlik bulunduğu belirtilen iddianamede, Berberoğlu'nun üzerinde çıkan sahte kimlik ismiyle çevre yaptığı, telefonda arayan kişilerin kendisine "Basri Bey" diye hitap ettikleri öne sürüldü. Berberoğlu'nun ikametine yapılan aramada Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz imzalı Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğüne hitaben yazıldığı anlaşılan talimat yazısı fotokopisine de el konulduğu anlatılan iddianamede, bu belgede yapılan kriminal incelemede imzanın Savcı Öz'ün el ürünü olmadığı sahte olarak atılmış olduğu belirtildi.

BERBEROĞLU'NUN 84 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR

Berberoğlu'nun ayrıca Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) şifresi edindiği ve davaları buradan da takip ettiği iddia edildi. Berberoğlu'nun "suç işlemek için örgüt kurmak", "iftira", "mühür bozma", "mühürde sahtecilik", "nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 25 yıldan 84 yıla kadar hapsi isteniyor.

"SAHTE ÇÜRÜK RAPORU" DAVASI SANIĞI

Aralarında Albay Ahmet Zeki Üçok'un da sankları arasında yer alan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yürütülen "Sahte Çürük Raporu" davasının tutuklu sanıklarından Murat Tugay Tepe bu davada da tutuksuz sanık olarak yer aldı. Soruşturmayı yürüten savcılık iddianamede, iki örgütün de ortak olarak eylemlerinde menfaat temin ettikleri ve bunu devlet memurları aracılığı ile gerçekleştirdiklerini belirtirken, Tugay Tepe'nin iki örgütte de yer aldığı ancak iki dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunmadığının anlaşıldığını kaydetti. Tutuksuz sanıklar işadamları Dinç Bilgin, Faruk Süren ve Efe Önbilgin iddianamenin "örgüte yardım ve yataklık edenler" bölmünde yer aldı. Savcılık, Önbilgin'in 2,5 yıldan 9 yıla kadar, 5 yıldan 15 yıla kadar, işadamı Dinç Bilgin'in 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Diğer sanıklar için ise 1 yıldan 49 yıla kadar değişen hapis cezaları istendi. 7'si tutuklu 40 sanık önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.







www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)