Ana Sayfa Kategoriler Editör İletişim  

   Alfabetik Arama
A B C Ç D
E F G H I
İ J K L M
N O Ö P R
S Ş T U Ü
V Y Z



   Ekstra
     müstear isimler
     peygamberler
     Asr-ı Saadet'te Türkler
     basında biyografi.net
     Biyografi Nedir?
     neden biyografi.net
     sizin biyografiniz
     cv nasıl hazırlanır ?
     genel biyografi kitapları
     takma adlar
     editör



 Linkler 
   Biyografi Tv
   facebook/Biyografi Net
   twitter.com/biyografinet
   Biyografi Atölyesi
   boğazdaki aşiret
   biyograf
   biyografi kitabı
   mahmut çetin yazıları
   www.biyografianaliz.net
   biyografimarket.com

   Biyografi Arama

  

isim ara soyadı ara
 
   
   

     Biyografi Market İçerik  
KİTAP BİYOGRAFİ
 Portre Anlatı
 Günlük
 Biyografi Dosya
 Mektup
 Kronoloji
 Kim Kimdir
 Anı-Hatırat
 Otobiyografi
 Biyografi Genel
 Şecere
 Biyografik Araştırma
 Gezi-Seyahat
 Biyografik Roman
 Biyografik Şiir
FOTOĞRAF
 Görsel Kitap
 Biyografik Fotoğraf
 Şehir Fotoğraf
 Tarihi Eser Fotoğraf
  SAHAF KİTAP
  KAYNAKÇA
 Kaynak Tarama-Kupür
 Bibliyografya
 DVD-CD-VCD
 Biyografi Belgesel
 KİTAP GENEL
 Türkçe Dil Öğretimi
 Kaynak-Çeviri

Daha Fazlası BiyografiMarket.com'da



Facebook da paylaş Twitter da paylaş Live da paylaş

Galip Erdem ( 10.3.1930)

yazar, siyaset adamı



10 Mart 1930 tarihinde Rize'nin Fındıklı ilçesinde doğdu. İlkokulu Fındıklı'da bitirdikten sonra babasının memuriyetindan dolayı ortaokulu Bitlis ve Siirt'te, liseyi Erzurum'da okudu. A. Ü. Hukuk Fakültesi'ni bitirdi (1959).

Çalışma hayatına 1953 yılında PTT'nin Yenişehir şubesinde başladı. Millî Emlâk Genel Müdürlüğü'nde (1954), İETT'de (1956), GİMA T.A.Ş.'de (1957-1959) çalıştı. 1959'da kısa süre Bayındırlık Bakanlığında Tevfik İleri'nin müşaviri oldu. Avukatlık stajını İzmir'de tamamladı (1963). 1966'dan itibaren Millî Eğitim Bakanlığında, Başbakanlıkta, Turizm Bakanlığında müşavirliklerde bulundu. 1982'de emekliye ayrıldı ve aldığı emekli ikramiyesini 12 Eylül Darbesiyle hapse atılan ülkücülere dağıttı. Emekliliğinden sonra avukatlık yaptı. MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davasının avukatlığını üstlendi. Hapisteki ülkücülere ve geride kalan ailelerine yardım için arkadaşlarıyla Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı'nı kurdu ve başkanlığını yürüttü.

Galip Erdem renkli bir kişiliktir. Şiir, deneme ve fıkra dalında yazdı. Kendisine özgü üslûbu vardır. İlk şiiri 'Bayrak' 1948'de Başsanat dergisinde çıktı. Yazıları 1950'den itibaren Karakedi, Türk Yurdu (1959), Tercüman (1960), Ölçü (1960), Son Havadis (1961), Yeni İstanbul (1962-1963), Düşünen Adam (1962), Babıâli'de Sabah (1965), Zafer (1966), Bizim Anadolu (1969), Devlet (1969), Töre (1971), Ocak (1871), Bozkurt (1974), Ortadoğu (1974), Hergün (1977), Yeni Sözcü (1981), Bakış (1981) gazete ve dergilerinde yayınlandı. 1958-1960 arasında Türk Yurdu dergisinin genel yayın müdürlüğünü yaptı.

Kitap haline gelmemiş yüzlerce yazısı bulunmaktadır. Ayrıca yayınlanmamış elliye yakın şiiri vardır.

Yazılarında kullandığı takma adların bazıları: Bilge Erdem, İlteriş Metin, Elif Bilge, Murat Bilge, Mehmet Rasim, Aptali.

12 Mart 1997 tarihinde Ankara'da vefat etti.

ESERLERİ:

Denemeleri:
Ülkücünün Çilesi (1975),
Sosyalizm ve Milliyetçilik Üzerine Mektuplar (1975),
Suçlamalar (2 cilt, 1975-1976),

Mektuplar (Gazetelerde 'Mektup' başlığı ile yazdığı yazıları, 1986),

Kenan Evren'e Açık Mektup (12 Eylül 1980'de darbeyi yapan grubun başındaki isim Kenan Evren'e darbeden bir ay sonra gönderilen açık mektup, Yücel Hacaloğlu yayınladı, 2002).

Şiirleri ise kitaplaşmamıştır.




HAKKINDA YAZILANLAR

1.Bir Ülkücünün Hayatı, Yücel Hacaloğlu, Galip Erdem Albümü (1998)
2. Kendisini Unutan Adam 'Bir Ülkücünün Romanı', Osman Oktay, (2004)





GALİP ERDEM

10 Mart 1930 tarihinde Rize'nin Fındıklı ilçesinde doğdu. Fındıklı'da 'Ofluoğlu' adı ile bilinen bir ailedendir. Babası, nahiye müdürlüklerinde bulunan Rasim Bey, annesi Pehlivanoğulları'ndan Zekiye Hanım'dır. Ailenin tek çocuğudur.

İlkokulu Fındıklı 11 Mart İlkokulu'nda bitirdi. Galip Erdem, babasının memuriyeti dolayısıyla, ortaokulu Bitlis ve Siirt gibi İllerde tamamlar. Babası Erzurum Narman nahiye müdürlüğüne tâyin edilince, Galip Erdem de Erzurum da lise tahsiline başlar ve 1949 yılında LİSEYİ pekiyi derece İle bitirir.

8 Kasım 1951 de başlayan yedek subaylık görevi, 31 Ekim 1952 de teğmen rütbesiyle biter. Ve 27 Nisan 1953'te PTT Genel Müdürlüğü Ankara Yenişehir Merkezinde ilk olarak memuriyete adımını atar. 7 Temmuz 1954 tarihinde memuriyetten istifa eden Galip Erdem , Maliye Bakanlığı Milli Emlâk Genel Müdürlüğünde tekrar memuriyete başlar. 6 Ocak 1955 yılında bu görevinden ayrılır. Daha sonra İETT idaresinde takip memuru olarak işe başlar. (7.7.1956) Ertesi yıl bu görevinden de ayrılır ve GlMA TAŞ' ye girer. Burada sigortalı olarak 476 gün çalışır. (3.8.1959) Bu arada Ankara Hukuk Fakültesinden mezun olur.

23 Kasım 1959 da Bayındırlık Bakanlığında Tevfik İleri'nin müşavirliği görevine başlar. Bu görevi uzun sürmez. "Tercüman" imzasıyla fıkralar yazar.(1 Ağustos 1961) Yeni İstanbul Gazetesinde fıkra yazarlığına devam eder. (1.1.1962) ve İzmir'de avukat ihsan Koloğlu'nun yanında avukatlık stajını tamamlar.(1963)

10 mart 1965'te Zafer Gazetesinde fıkra yazarlığını sürdürür. Aynı çalışmaya Sabah Gazetesinde devam eder. 1.7.1966 tarihinde Millî Eğitim Bakanlığı Devlet Kitapları Müdürlüğüne müşavir olur, 2.4.1969 da tekrar fıkra yazarlığına başlar ve "Bizim Anadolu" Gazetesindeki bu çalışması, 31 aralık 1969 a kadar devam eder.

Galip Erdem, daha sonra Başbakanlık Plân ve Prensipler Dairesinde danışman olarak görev alır. 31 aralık 1969 dan, istifaen ayrıldığı 30.06.1973 tarihine kadar, danışmanlık görevini sürdürür.

1.2.1974 te Ortadoğu Gazetesinde tekrar fıkra yazarlığına baslar. 10.9.1975 te Başbakanlık Müşaviri olur. 22.7.1981 tarihinde Turizm ve Tanıtma Bakanlığında Genel Müdürlük Müşavirliğine nakledilir ve 24.2.1982 de yirmi yıl üzerinden emekli olur. Avukatlığa başlar. Bu süre altı yıl devam eder. Mamak ta görülen ünlü MHP ve ülkücü Kuruluşlar Dâvasının avukatlığını üstlenir, insan üstü gayretlerle fedakârane bir şekilde çalışır.

1987 de Meray'da (Merzifon Yağlı Tohumlar A.Ş) yönetim kurulu üyeliği, Konya Şeker Fabrikasında denetçilik görevinde bulunur. 1987 yılında Sosyal Güvenlik Eğitim Vakfı Başkanlığı vazifesini üstlenir. Daha sonra bu görevinden ayrılmak zorunda bırakılır.

15.8.1989 da Namık Kemal Zeybek'in bakanlığı döneminde Kültür Bakanlığı APK Başkanlığında APK uzmanı olarak tâyin edilir. Daha sonra üçlü kararname ile Bakanlık Müşavirliğine getirilir. (17.9.1990) Bilâhare, Türk kültürüne antipatisi olan Fikri Sağlar tarafından müşavirlikten alınıp 7.5,1992 de aynı bakanlıkta tekrar APK uzmanlığına tâyin edilir.

Bu görevde iken 10.3,1995 tarihinde yaş haddinden emekli olur. Böylece 26 yıl beş ay hizmeti dolayısıyla birinci derecenin dördüncü kademesinden emekliliğe hak kazanır.

1966 da evlenen ve 1974 de boşanan Galip Erdem'in 1969 doğumlu Bilge Erdem adında bir kızı vardır.

12 mart 1997 de Çarşamba gecesi saat 2210 da Ankara Gazi Hastahanesinde vefat eder. Cenazesi 14 mart 1997 Cuma günü öğleyin Kocatepe Camiinde kılınan cenaze namazından sonra Cebeci Asri Mezarlığına defnedilir.

Galip Erdem, Karakedi (1950). Tercüman (1960). Ölçü (1960) Sonhavadis (1961), Yeni istanbul (1962-1963). Düşünen Adam (1962) Sabah (1965), Zafer (1966), Oevfef (1969), Töre (1971), Bozkurt (1974), Ortadoğu/(1974), Ocak (1978), Yeni Sözcü (1981), Bakış (1981), gazete ve dergilerinde köşe yazılan, fıkralar ve makaleler yazar.

1958-1960 yıllarındaki Türk Ocakları Merkez Heyetinin yayın organı Türk Yurdu Dergisinin Genel Yayın Müdürlüğü görevinde bulunur.

Tercüman gazetesinde "Tercüman" imzasıyla ilk yazısını 1 A-ğustos 1961 de yayınlar.

6 - 7 Eylül 1955'te, hâdiseler dolayısıyla, Topkapı - Çapa dolmuşunda iken gereksiz ve sebepsiz yere içindekilerle birlikte Emniyet Müdürlüğüne getirilir. 45 gün Selimiye Kışlasında gözaltında tutulur ve daha, sonra suçsuz olduğu anlaşılarak serbest bırakılır. 54 kilodan 39 kiloya düşer.

Galip Erdem'in ilk yazısı "Beşsanaf adlı bir dergide yayınlanır. 1948 de yayınlanan şiirinin adı "Bayrak" tır.

Galip Erdem'in yayınlanmış eserleri şunlardır:

Ülkücünün Çilesi (1975)
Sosyalizm ve Milliyetçilik Üzerine Mektuplar (1975)
Suçlamalar (iki cilt) (1975-1976) Mektuplar (1984)

Galip Erdem'in kitap haline gelmemiş yüzlerce yazısı bulunmaktadır. Ayrıca yayınlanmamış elliye yakın şiiri mevcuttur.

Galip Erdem, yazılarında pek çok takma ad da kullanmıştır. Bunlardan Bilge Erdem, Elif Bilge, Murat Bilge, İlteriş Metin, Mehmet Rasim, Aptali bazılarıdır.




HAKKINDA YAZILANLAR

Defne (05.04.1966-11.1971)

“Haftalık sanat dergisi” olarak 05 Nisan 1966’da Ankara’da çıkarılmaya başlandı. 36. sayısından başlanarak aylık duruma getirildi ve Kasım 1971 ’e kadar 95 sayı yayımlandı.

34x23 sm. boyutlu olarak çıkarılan ve içindekinden ayrı bir kâğıda basılan kapağın sol yanını kapatan renkli bir kalın şeridin alt kesiminde beyaz olarak basılan logosu; geriye kalan açık renkli veya beyaz boşlukta ise sayı belirteci ve yine altta (logonun hizasında) “haftalık (sonradan aylık) sanat dergisi’ söylemi yer alıyordu. Sayfa sayısı 1-35’inci sayılarda 20, 36-60. sayılarda 24, 61-95. sayılarda ise 28 idi. Fiyatı da 1-35.’te 100, 36-60.’da 125, 61-95.’de 200 kuruştu.

Amacı “belli kalemlerin ihtirasını tatminden ziyade Türk gençliğine sanat yönünden yardımcı ve rehber olmaktır. Millî kültürümüzü tanıtmak ve millî kültürümüze yeni imzalar kazandırmaktır." cümleleri ile ortaya konulan Defnenin kurucuları Ârif Nihat Asya, Galip Erdem, Ayhan İnal ve Metin Nuri Samancı idi. “Sahip”lik ve “yazı işleri sorumlu müdürlüğü” görevini, baştan sona Metin Nuri Samancı yürüttü. Dergide yaşlı ve genç yüzlerce yazarın düşünce yazısı, şiir ve hikâyesi yayımlandı. Başlıca yazarları Ârif Nihat Asya, Halide Nusret Zorlutuna, H. Fethi Gözler, Coşkun Ertepınar, Mustafa Özbalcı, M. Fahrettin Kırzıoğlu, Nejdet Sançar, M. Zeki Sofuoğlu, Müjgân Cunbur, Hocaoğlu Selâhattin Ertürk, Refet Körüklü, Ali Rıza Özer, Fevziye A. Tansel, Yavuz Bülent Bâkiler, Celâl Ertugay, Ayhan İnal, Azmi Güleç, Cahit Obruk, Sabahattin Çankaya, Ahmet Tufan Şentürk,

Emine Işınsu Okçu, Halil Soyuer, Metin Nuri Samancı, Göktürk Mehmet Uytun, İsmail Safa Esgin, Şükrü Güzel, Hasan Kaya Mânioğlu, A. Fuat Azgur, Pınar Yamaç, vb. idiler.

Defne, yayın hayatı boyunca pek çok yazar, şair ve hikâyecinin yetişmesinde etkili oldu.




HABER

VEFATININ 18. YILDÖNÜMÜNDE GALİP ERDEM VE ÜLKÜCÜLÜK

Konuşmacı: Osman OKTAY
Türk Ocakları Genel Sekreter Yardımcısı

Tarih: 14 Mart 2015 - Cumartesi
Saat: 14.00
Yer: Türk Ocaklar ıGenel Merkezi Galip Erdem Salonu Balgat / Ankara




HAKKINDA YAZILANLAR

Kendini Unutan Adam: Galip Abi
Osman Oktay
Yayınevi: Net Kitaplık Yayıncılık
Basım Tarihi: Mart 2019
Stok Kodu: 9786052392065
Baskı Tarihi Mart 2019
Kitap Boyutu 13,50 x 21,00 cm
Baskı Sayısı 4. Baskı
Kağıt Cinsi 2. Hamur
Cilt Tipi Ciltsiz Çevirmen
Sayfa Sayısı 272
Yayın Dili Türkçe

Hep Ağabey dediğimiz Galip Erdem’le yaklaşık otuz yıldır tanışıyorduk. Evine gitmiştim, evimize gelmişti. Aynı sofraya oturmuşluğumuz, aynı iş ve sohbet ortamlarında bulunup, aynı toplantılara katılmışlığımız vardı. Seminerlerini, nasihatlerini dinlemiştim.

Ayrıca yazılarının ve kitaplarının iyi bir okuyucusu olmanın yanında çizgili – beyaz kâğıtlara kurşun kalemle yazdığı o kargacık burgacık yazılarını çözüp daktilo etme şerefine nail olanlardan biriydim; kısacası kendisini iyi tanıyordum. Çalışmalarım sırasında bunun kolaylıklarını gördüm.

Onun, benim bilmediğim yönlerini bilenler de vardı ve hepsinden önemlisi seveni çoktu. Pek çok kişi mikrofonlara, kameralara onunla ilgili hatıralarını anlatmış, dergi sayfalarına yazılar yazmıştı. Hakkında kitaplar çıkarılmış ve İnternet siteleri açılmıştı. Bunlar da büyük kolaylıktı benim için.

Hepsini okudum, dinledim, inceledim. Sonunda şu kanaate vardım ki hatıralarda kopukluk ve çelişkiler vardı. Mesela onun çocukluğu ve üniversiteye kadar olan gençlik dönemi ile ilgili bilgiler son derece yetersiz ve bölük pörçüktü. Yüz yüze ya da telefonla görüştüğüm ilgililerden de tam sağlıklı bilgiler alamadım.

Çalışmamı belli bir noktaya getirdikten sonra asıl kaynağı, onun ülkücülere emaneti biricik kızı Bilge ile haberleştikten sonra eşimle birlikte evlerine gittik ve çok yararlı bir görüşme yaptık. Sonunda; o güne kadar kimsenin haberdar olmadığı bilgi ve belgelere ulaşmıştım. Gördüm ki onun geçmişi ile ilgili yegâne kaynak yine kendisi ve kendisinden kalanlar… Bulduğum evrak içinde elli altmış yıllık olanlar vardı. Onları bulunca kendi kendime sordum: “Ona ‘dağınık’ diyenler acaba elli yıl önce babalarından gelen mektubu ve verdikleri cevabı böyle saklıyor olabilirler mi?” Sonra da “Acaba onun ‘mektup’ merakı ta çocukluk ve gençlik dönemlerinde mi başlamıştı?” diye düşünmeden edemedim!

Yalnızca mektup değil, “günlük” yazdığı not defterini ve hani o çok sözü edilen ve yazılıp yazılmadığı müphem olan roman çalışmasını da buldum. Sonra, gençlik döneminde yazdığı -ama hepsi de vatan millet aşkına olan- şiirlerini… Aslında benden önceki araştırıcılar da çeşitli bilgi ve belgelere ulaşmışlardı ama onun hayatı ve mücadelesi ile ilgili belgelerin önemli bir bölümünü bulmak bana nasip oldu. Üstelik bu belgeler şimdiye kadar hiç kullanılmamıştı ve bilinmiyordu. Anlaşıldığına göre bunlar ya gözden kaçmış ya da olacağı düşünülemediğinden- fazla araştırılmamıştı. Bu yüzden Allah’a şükrediyorum.

Hakkında anlatılan hatıralarda Galip Ağabey’in bir “Turan Seferi”nden söz ediliyor ve bunun 13 yaşında olduğu zikrediliyordu. Hele de 1940’lı yılların ulaşım imkânları ile 13 yaşındaki bir çocuğun böyle bir maceraya kalkışması zaten akla ve mantığa oldukça ters düşüyordu. Şükür ki kendi tuttuğu “günlük”te bu konu açıkça yazılmıştı ve o sırada 18 yaşındaydı. Okuyucu, bu macera ile ilgili ayrıntıyı kitabımızın içinde bulacaktır.

Ya onun idealistliği, ülkücülüğü nereden geliyordu ve nasıl başlamıştı? Sevdiği bir kız var mıydı, yok muydu? Neden geç evlendi, çabuk ayrıldı? Hele hele roman çalışması nasıl bir şeydi, neyi anlatıyordu? Başta gazete dergi yazarlığı olmak üzere iş hayatında, devlet memurluğu görevlerinde istikrarı neden bir türlü yakalayamamıştı? O işlerde bir türlü denge kuramayan Galip Erdem, o sıska ve cılız adam 12 Eylül 1980’den sonra nasıl devleşerek bir istikrar âbidesi olmuştu? Ve elbette, elbette; kendini unutan, maddeyi unutan bu adam nasıl ve neden ihanete, ihanetlere uğramıştı? Belgesel nitelikteki bu eserin içinde bütün bu sorulara cevap bulunacağına inanıyorum. Eser “belgesel” ve gerçeklere dayalı olarak kaleme alınınca hâliyle muhayyile geri çekiliyor. Kahramanlar ya da ismi geçenler gerçek kişiler ve gerçek isimler. Olaylar yine öyle… Onun için bu kitap bir bakıma Türkiye’deki Ülkücü Hareket’in kısa bir tarihçesi olma niteliği de taşıyor.






Siz de biyografi.net'te yer alabilirsiniz
"
İyi ki, biyografi.net var!" 



biyografi.net
    İngilizce Biyografi
   English Biography

    ünlü kadınlar

   Nasreddin Hoca
  ben de biyografi.net'teyim
  fıkralardan seçmeler



   Makaleler
   Trabzon'un Kültürel Yüzü
   Lozan Delegeleri
   İdlib şehitleri
   BULGARİSTAN TÜRK YAZARLARININ BULGARCA ESERLERİ
   Afrika Kitaplığı
   Rusya'daki en etkili 100 Müslüman listesi
   Teröre karşı 1071 akademisyen
   Irak’ta Türkmen Partiler
   Millî Birlik Komitesi Üyeleri
   KKTC Başbakanları

  Biyografik Takvim
ocak şubat mart
nisan mayıs haziran
temmuz ağustos eylül
ekim kasım aralık

    Tanıtım

    Tanıtım


   İletişim
BİYOGRAFİ NET YAYINCILIK
Tel: 0542 235 72 49



[email protected]

Etimesgut Vergi Dairesi
11512253662
Tasarım: Nihat Çeliker www.webofisi.com  

 

Ana Sayfa İletişim Künye Bu Sayfayı Yazdır Sık Kullanılanlara Ekle E-ticaret
Powered By Webofisi.com